ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
atak helikopterinin kilosu 200 bin dolardır
-
akp'li ekonomi dehası mehmet şimşek beyanı.
https://www.youtube.com/watch?v=mb8brtumqk0
aynı partili savunma bakanı ise bunun kırkta biri kadar bir rakam söylemiş:
http://www.airporthaber.com/…loads/news/atak3_6.jpg
atak'ın boş ağırlığı 2900 kilodur. kilo başına 200 bin dolar dersek bir tane helikopter 590 milyon dolar eder ki dünyanın en büyük yolcu uçağı olan a380-800'ün bile liste fiyatı 428 milyon dolardır.
ekonomi kimlere emanet...
kpss 2014
-
oturma odasından balkona atanmamı sağlayan sınav.
abd malı kullanmıyoruz kampanyası
-
(bkz: windows) kullanarak başlatılan kampanyadır.
çalışan kadınların mutsuz olması
-
evet mutsuz oluyorlar. çevremde çalışıp da mutlu olan tek bir kadın yok. aslında çalışıp da mutlu olan erkek de yok. demek ki çalışan kimse mutlu değil. evet. ama işin kötüsü çalışmayanlar da mutlu değil.
türkiye'nin akp'den kurtulduğu gün
-
olmayacaktir. akp (tabi ki aslinda tayyip erdogan) daha once kimsenin yapmadigi sekilde rakiplerine ve rakip olacaklara cozum buldu, onlari yok etti, sindirdi, korkuttu, kendine katti, secmenlerini caldi ve bunlari yaparken kendini durdurabilecek gucleri, ordu, yargi vs etkisizlestirdi, kendi amacina uygun hale getirdi. degisiklikleri yaptiktan sonra da kanunlari eski duzene donulemeyecek sekilde degistirdi, simdi de sistemi degistiriyor. bundan sonra bu duzenden donulmesi mumkun degil. olene kadar tayyip erdogan, ondan sonra da uygun gorecegi bir kisi, damadi, oglu, torunu vs basta olacaktir. bu ulke bitmistir. gecmis olsun.
türkçenin marka yaratmaya uygun bir dil olmaması
-
yanlış bir düşüncedir. bunu düşünen kişi ya gerçekten yabancı dil bilmiyordur ya da gerçekten yabancı dil bilmiyordur. yani ya yabancı dilde düşünemediğinden dolayı onların markaları kendisine mükemmel bir kelime gibi geliyordur ya da "ben yabancı dil biliyorum yeah!" kompleksinden dolayı türkçeyi (ki eğer ana diliyse) aşağılıyordur. bunu diyen insan "ya ama bu türkçeye çevirince güzel durmuyor, komik duruyor." diyen insandır, ki aslında yabancı dilde de o kelimenin birebir anlamını karşıladığından bihaberdir (yani az anlıyor ya, o kelimeye kendince başka anlam katıyor.).
bu düşüncenin yanlış olduğunu fark etmek için çok okumak gerek. ve gerçekten yabancı bir dil öğrenmek (ki bunun için de çok okumak gereklidir.).
bauhaus'u beğenen insan evyap'ı beğenmiyorsa, işte tam da yukarıda bahsettiğim durumdan muzdariptir.
törende şiir okurken gülme krizine giren çocuk
-
sanirim bugun televizyonda gorunen en dogal halli cocuktu. bir sey soyletilmemis, ezberletilmemis. cocuk gibi cocuk iste, cok sevimli.
geziciler dostoyevski'yi isviçre peyniri sanıyor
-
rte hakkında verdiği hafif negatif demeci hızlıca toparlayayım derken saçmalamış tamer karadağlı.
dostoyevski'nin bir çalgı aleti olduğunu herkes bilir.
down sendromu
-
down sendromu genellikle akraba evliliklrinde görülen kalıtsal bir hastalıktır. anne ve babanın kromozomlarının içerisindeki adenin,-timin le guanin,stozinle doğru eşleşemeyince 1 kromozom fazla oluşur ve down sendromu olayı gerçekleşir. akraba evliliği olmadığı halde çocuk down sendromlu ise [diğer bit ihtimal de] çok eski kuşaklarda aile de down sendromlu biri vardır ve bu taşınmıştır. [diğer bir ihtimal de ] allahın taktiridir.
saray'a 650 milyon tl'ye opera ve kütüphane yapımı
-
devlet zenginleştikçe, binaları büyüdükçe halk fakirleşir. bence harika oluyor, yiyin beyler daha çok yiyin. sizi destekleyenler de ölsün açlıktan. sizi desteklemeyecek kadar eğitimli olanlar aç kalmamanın yolunu bir şekilde bulur ne de olsa.
1901 yılından beri yanan ampül
-
yine bir basın dangalaklığı ile sunulmuş; "bilim adamları yanıt veremedi"...
la zibidi, zaten ampülü yapanlar bilim adamları. adam flamanı biraz kalın tutmuş, dolayısıyla bu güne kadar bir yanma/kopma söz konusu olmamış. zaten verdiği ışık da, bir elektrik sobasından hallice. hani daha önce o ampulü görmemiş olsak, ışıl ışıl yanan bir şey sanacağı ama, öyle değil.
tabi, bilim adamları bu işin sırrını çözemedi, hatta hepsi birden şaşkınlar... hay sizin habercilik anlayışınızı zikeyim...