ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
türk insanı
-
camı siler, ayna gibi oldu der; aynayı siler, cam gibi oldu der.
lo-fi
-
yıllardır dinlemekten sıkılmadığım özel bir janr. yatağıma uzanmış eylül rüzgarını ayaklarımda hissederken kulağımda çalan coma cinema sonrası buraya tavsiyelerle dolu bir entry, bir de dopdolu bir spotify playlisti bırakmak istedim.
öncelikle lo-fi müziğin godfatherı daniel johnston'dır. her tipik amerikalı gibi garajında birtakım işler çeviren bu freak abimiz 80'lerin başında texas'ta standartların bayağı bir dışına çıkıp dadaist bir anlayışla bir başına acı çekiyordu. anlamsız, amaçsız işlerinin müzik tarihinde önemli bir yol ayrımına neden olacağını bilseydi bu işe kalkışmazdı belki de. sonic youth, yo la tengo, nirvana gibi grunge ve indie rock ikonlarının ilham perisi olmuş bir adamdan bahsediyorum burada. "true love will find you in the end"
lo-fi müziğin günümüzde sayısız örneği bulunmaktadır. öyle ki lo-fi dallanıp budaklanmış pek çok alt janrı olan koca bir dünya olmuştur. dream pop, shoegaze, indie, chillwave, surf rock, psychedelic pop ve hatta hip-hop, trip-hop ile bile temas edip gönüllere girmiş, kayıp ruhlara huzur dağıtmıştır.
kendimce en sevdiğim örneklerini hazırladığım spotify playlistini sizlere sunuyorum. ama maalesef öylesine güzel şarkılar var ki, spotify'da olmamaları üzüyor beni.
ek olarak meraklısına daha çok trip-hop, chill-out ve ambient ağırlıklı bir başka spotify playlistini de buraya bırakıp sonbaharın ilk günlerinde yaz özlemini şimdiden aklınıza sokuyorum. enjoy!
bir istanbul masalı
-
ilişki iki kişi arasında yaşanan özel bir şeydir ve başkalarını buna karıştırırsan artık senin kontrolünden çıkar. maşallah kozan ailesi evinde ne var ne yok ilişkilerinde ne oldu herkesle paylaşıyorlar. yani kozan ailesinin ağzında bakla ıslanmıyor. misal,
esma ağlamış, üzgün bir surat ifadesiyle kapıyı çalar. anne kapıyı açar.
- aaa esma ne işin var kızım sabah sabah.
- hiç anne........anne
- efendim kızım
- anne ben birkaç gün burada kalabilir miyim?
- tabii kalabilirsin güzel kızım benim. (yanağını okşar) da ne oldu esma neden burda kalmak istiyorsun? selim’le tartıştınız mı yoksa?
- yok anne ya daha kötü.
- ne oldu kızım yaa annene de mi anlatmıycaksın?(kızgın)
- anne......selim.......bu sabah...........osurdu
- neeee?
- duydun işte. ben de çıktım buraya geldim.
- aaaa. tamam kızım sen git elini yüzünü yıka ben de kahvaltıyı hazırlıyayım.
biraz sonra yatak odası,
- cemal kalk canım esma geldi.
- canım kızım benim.... ama suzan neden gelmiş ki sabah sabah.
- cemal......bu sabah selim.............osurmuş. esma da....
- kalkmış buraya gelmiş. ah suzan ah suzan. hiç büyümüyecek senin bu kızların.....................gerçi alışkın değil bizim kızlarımız böyle şeylere. biz hiç osurmadık onların yanında.
- cemal ne yapacağız şimdi boşanırsa bunlar.
- ah kadınım bu kadarcık şeyden boşanılır mı?
biraz sonra telefonda,
- alo çiçek uyandınız mı kızım?
(çiçekle kocası yatakta oynaşıyorlardır)
- uyandık tabii annem benim.......anne ne oldu sabah sabah kötü bir şey mi var.
- kızım bu gün işin var mı?
- önemli bir işim yok anne. ne oldu anlatmıyacak mısın?
- esma geldi bu sabah......
- eeee kötü bir şey mi var yoksa?
- selim osurmuş esma’nın yanında çiçek.
- neeee.. koskoca selim arhan.
- neyse sen gelde bir konuş kızım kardeşinle.
- tamam anne ben birazdan ordayım.
necati-çiçek,
- ne olmuş hayatım kötü bir haber mi?
- sayılır. selim esma’nın yanında osurmuş.
- hahahahaha çiçek bu mu yani?
- ne var necati biz alışkın değiliz böyle şeylere
- ama hayatım ben senin yanında hep osururum.
- (sevgiyle bakar) ben seni çok seviyorum o yüzden de....
- yani esma selim’i çok sevmiyor mu diyorsun?
- (kızgın) ben gidiyorum necati!
tekrar evde,
- anne ben dayıma yardıma gidiyorum.
- tamam oğlum.
- anne bir şey mi oldu?
- yok oğlum ne olsun?(küçükler her şeyi bilmez)
- anne.....esma ablam neden gelmiş?
- gelemez mi oğlum burası onunda evi.
- gelir de ağlıyordu sesini duydum ondan soruyorum.
- oğluuumm......bu sabah selim ablanın yanında osurmuş.
- neee....
- evet oğlum ablan da buraya gelmiş.
- anne ben gidiyorum akşama konuşuruz. vay terbiyesiz.....
biraz sonra arhan’ların mutfağı,
(suzan durgundur, dalıp dalıp gidiyordur)
- abla neyin var bugün senin durgunsun.
- yok bişeyim nazlı sen pirinçlerini ayıkladın mı?
- ayıkladık ya demin beraber abla.......abla senin birşeyin var anlatmıyorsun.
- yok birşeyim kızım sen ordan bana bir domates versene.
- ablaaaaaa
- tamam tamam. esma geldi bu sabah.
- eeeee
- selim sabah yanında osurmuş.
- inanmıyorum abla ya selim bey.
- evet selim bey
- valla hiç beklemezdim abla yaaa.
bu sırada ozan’la dayısı köfte arabasının başında,
- ozan neyin var be dayıcım. ceylan’la kavga filan mı ettiniz?
- yok dayı allah korusun.esma ablam gelmiş bu sabah.
- eeee
- selim abi....sabah ablamın yanında osurmuş.
- eh be dayım bu mu yani sorun
- ya dayı ya osurmuş diyorum sana.
- bu çok normal insansal bir davranış. gel sana evlilikte osurugu siradanlastirma sureci anlatayım........
işte böyle kozanlardan birinin evinde biri osursa* bütün herkes öğreniyor bunu.
tarihe damga vurmuş kürt kahramanları
-
yazılmıştır muhakkak (bkz: balık ayhan)
edit: kimi kaynaklarda balık da deniyor tam bilemiyorum.açıkçası böyle büyük bir ayhan için fark etmiyor.
3500 metre koşu 25x3 barfiks 250 mekik 50x3 şınav
-
son şınavda genelde takilip her seferinde bastan aliyorum tum döngüyü.
ise gidemiyorum, cocuklar aç, barfiks kemiriyorlar
ışid'le ticaret ispat edildiği an görevi bırakırım
-
demek ki gerçekten ticaret yapmışız işidle dedirtir.
z kuşağı bunları bilmiyor
-
ileride işsizlikten kırılacak, açlıkla mücadele edecek z kuşağı için çok önemli ssk. aman ha atlamayın bunları.
tedavisi olmayan türk hastalıkları
-
elalem ne der? hastalığı var mesela bizim millette, iyileşecek gibi de durmuyor.
nostaljik uzay fotoğrafları
-
güneş'in ilk fotoğrafı, 2 nisan 1845
orion nebula'nın ilk fotoğrafı, 1880, henry draper
orion'un yıldızlarının görülebildiği ilk fotoğraf, 1883, andrew ainslie common
andromeda'nın ilk fotoğrafı, 29 aralık 1888, isaac roberts
dünya'nın uzaydan çekilen ilk fotoğrafı, 24 ekim 1946, v-2
dünya'nın ay'dan çekilen ilk fotoğrafı, 23 ağustos 1966, orbiter 1
dünya'nın ilk renkli fotoğrafı, 24 aralık 1968, apollo 8
ay'daki ilk ayak izi, buzz aldrin'e ait, 20 temmuz 1969, apollo 11
dünya'nın ilk tam fotoğrafı, 7 aralık 1972'de, apollo 17
başka bir gezegen yüzeyinin ilk fotoğrafı, venüs, ocak 1975, üstteki venera 9'un, alttaki venera 10'un fotoğrafı
mars'ın ilk panoramik fotoğrafı, 20 temmuz 1976, viking 1
mars'ın ilk yüzey fotoğrafı, 20 temmuz 1976, viking 1
mars'ın ilk renkli fotoğrafı, viking 1
ay ve dünya'nın birlikte ilk fotoğrafı, 18 eylül 1977, voyager 1
venüs yüzeyinin ilk renkli fotoğrafı, 1 mart 1982, venera 13, 482 santigrat derecede çekilmiş
dünya'nın mars'tan çekilen ilk fotoğrafı, 8 mayıs 2003, mars orbiter camera
titan'ın ilk yüzey fotoğrafı, 14 ocak 2005, cassini
güneş sistemi dışındaki ilk gezegen fotoğrafı, 30 nisan 2005, kahverengi cüce 2m1207b ve gezegeni, vlt yepun
***
debe edit'i: ay'ın ilk detaylı fotoğrafı, 1840, aynı zamanda kayda geçmiş ilk astrofotoğraf, john william draper
bu john william draper denilen adam, orion nebula'yı ilk kez fotoğraflayan henry draper'ın babasıymış. bunlar babadan oğula nesil herhalde.*
iç güvenlik paketi
-
kaç oyla kabul edildiğini merak ettiğim paket. tv'deki görüntülerde mecliste en fazla 100-150 milletvekili vardı.
kalan 400 tane kayıp milletvekilinin nerede olduğunu merak ediyorum. hadi akp vekillerinin canı cehenneme de, muhalefet vekvekilleri neredeler mesela? o atarla ayrılan emine ülker tarhan nerede? paylaşım rekorları kıran, akpyi titreten muharrem ince nerede? mustafa balbay nerede? neredesiniz ulan?
sadece abd'de yaşanabilen olaylar
-
-kopeklerini evlendireceklerini soyleyen komsunun evlilik davetiyesi verip dugune davet etmesi. (oha) neyse peki oyle olsun bakalim diye gunu geldiginde yola cikip gidildiginde, dugune uygun olmayan kiyafetle (!) gelindigi bildirilerek kapidan giremezsin diye geri cevrilmek istenmesi. arkadasla birbirimize donup "ne diyo la bu, bu nedir la" bakisi atmamiz. neyse dugun(!) sahipleriyle baglantiya gecip bir sekilde iceri girmemiz. ve evet tipik amerikan dugunu gibi millet masalarinda icki icerken kopek sahiplerinin evlilik yeminlerini kopekleri adina etmeleri, kopeklerin cok sekil giydirilmesi ve milletin harbi harbi evleniyorlar diye mutluluk goz yasi dokmesi bunlar olurken benim dayanamayip hayvan gibi gulmem ve pis bakislarin hedefi olmam. "sorry, they are so sweet" diye yalandan kivirmam.
-arabayi park ederken arkadan arabaya tak tak diye vurulmasi. polisin park cizgisini az gectim diye ( 1-2inch disarda) ceza yazmaya kalkmasi. benim "baba napiyon yapma, isa askina lutfen, kurban olam" serzenislerime aldirmamasi benim de caresiz beklerken cakallik yapip "iyi de sen arabama vurdun ben daha park etmedim" demem uzerine bir sure dusundukten sonra "hmm aslinda haklisin ama bak bi daha yapma" diyip cezadan yirtmak, benden sonra gelen kurbani tam olarak arabadan cikmasini beklemesi ve o ciktiktan sonra parkin disarda mi diye kontrol edip disarda olduguna karar verip kadinin yakarislarina aldirmadan ceza yazmasi. (benim bokuma kadina patladi)
dört büyük melek arasındaki gelir adaletsizliği
-
bir türlü anlam veremediğim durumdur. arkadaş dördü de 'büyük melek' olarak adlandırıldığı halde yaptıkları iş bir mi? bak mesela azrail'e! adam tarihin başlangıcından beri deyim yerindeyse köle gibi çalışıyor, can almalar falan, nerde ölüm olsa adam orda bitiveriyor, bir nefes alma desen yok. mikail keza öyle, nerde bir doğa olayı, adam orda bitiveriyor, tam bir görev adamı. yağmur yağar mikail sorumlu olur, fırtına çıkar yine bizimki, ne çekilmez çilesi varmış. ama diğer yandan cebrail, yılda dokuz saniye çalışan usain bolt gibi, bir dönem ağır iş yapmış, emekliliğini almış kenarda keyif sürüyor. tamam yaptığı işi küçümsemiyoruz ama azrail'le bir tutulması mümkün mü? gelelim israfil'e! arkadaş bu devran 4.54 milyar yıldır dönüyor, bir adam hiç mi çalışmaz? böyle görev mi olur? milyarlarca yıl sadece bir gün mü çalışılır? o gün geldiğinde hastalansa ne olacak? hepsinin de büyük melek kontenjanından aynı maaşı aldığını düşünsenize! yemin ediyorum olay çıkar, azrail bu yüzden azrail'i olur diğerlerinin alimallah! velhasıl, beni çok rahatsız eden durumdur azizim.
debe editi: (bkz: minik eymen celep'e yardım ediyoruz kampanyası)