ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çirkin olmak
-
hayat oyununu hard level da oynamak
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: call of duty'deki inanılmaz mantık hatası
1. çarşı izni yok amk
şu ana kadar en az 6 ay ikamet edilen iller
-
bu başlığa alınması yetersiz. bence öğrenildiğinde ufku iki katına çıkaran şeyler başlığına yazılmalıydı. bu kadar elzem bir konu nasıl atlanılır aklım almıyor.
(bkz: hayırlı forumlar)
anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan
-
garip şekilde hoşlandığım yorgandır. ağır olsun, sıcak olsun hatta bir de kundak olayım oh mis.
15 temmuz'da cumhurbaşkanı sezer olsa ne olurdu
-
o gece kendisi cumhurbaşkanı olsa ne olurdu allah bilir ama 50 senedir ülkemizi onun gibiler yönetseydi zaten fetö puştları kurumlarımız içinde böyle çöreklenemezdi. dolayısıyla 15 temmuz yaşanmazdı. bence önemli olan da bu.
babanın inşaat işçisi olması
-
babanın işsiz olmasından iyi olan durumdur...
alnının teri ile para kazanmak ne zaman kötü oldu, ne zaman emekten utananlar ülkeye doldu anlayamıyorum...
baba tipi realizm
-
bizim peder hoze takmış kafaya, evlendirecek beni, benim arkadaşları yakalamış onlarla dertleşiyor.
-söyleyin şu arkadaşınıza da evlensin artık.
+ya x amca bizim söylememizle evlenir mi o hiç?
-evlenir evlenir, bizim yaşar'ın kızı var izmir'de onu alsın, yaşar çok iyi arkadaşım benim.
+ya bakalım senin oğlan kızı beğenecek mi x amca?
-beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
+ya bakalım kız senin oğlanı beğenecek mi?
-beğenir, ne beğenmeyecekmiş.
+bakalım babası kızı verecek mi bizimkine.
-verir verir, adam çok iyi arkadaşım, sarhoş demez, kumarbaz demez verir kızını, kırmaz beni.
adam malını biliyor abi.
marmaray'a alternatif isim önerileri
-
(bkz: ray malifalitiko)
youtube
-
2 gündür benim çocuk isyanlarda. günde 1,5 saat youtube izleme hakkı vardı. prenses elif filan. baba, youtube niye açılmıyor diye başımın etini yedi. ben de tayyip amcan kısmış interneti diye anlatmaya çalıştım. 5 yaşındaki çocuğun bile daha şimdiden antipatisini kazandın reis.
william herschel
-
bu adam, teleskobunun farklı renk filtrelerinden geçen ışığın, farklı sıcaklıkta olduğundan şüphelenir. bunu test etmek için teleskobun arkasına basit bir tayf ölçer koyar, böylece güneş ışığını renklerine (bkz: gökkuşağı) ayırır.
üç tane termometre yapar. her birinin ışık düşen noktasını da siyahtan yapar ki olabildiğince ışığı soğursun, adam gibi sıcaklık ölçsün. termometrelerden iki tanesini kontrol olarak ışık düşmeyen noktalara koyar, 3. termometreyi de sırayla her renge (mavi, yeşil, turuncu, kırmızı vs.) koyup ölçüm alır. bir de bakar ki, tam beklediği gibi, ışık düşen termometre kontrol termometrelerinden her defasında daha sıcaktır! böylelikle, her rengin bir sıcaklığı olduğunu doğrulamış olur.
daha da önemlisi, maviden kırmızya gittikçe sıcaklıkların giderek arttığını fark eder. yani renklere göre bir düzen vardır. sonra bu manyak tutar merakından, bir de kırmızının hemen yanındaki kısma, yani "kırmızının biraz ötesine" koyar termometreyi. bir de bakar ki, termometre hala kontrol termometrelerinden daha sıcak! üstelik diğer bütün renklerden daha sıcak! işte tam bu noktada herschell "infrared/kırmızıöte"yi keşfetmiştir.
herschel, bu kırmızıöte'deki ışıkla başka deneyler de yapar. bu ışığa (latince ısı'dan türeterek) "calorific rays" der. (bkz: kalorifer) kırmızıöte'deki ışınların da, tıpkı bildiğimiz ışık gibi kırıldığını, yansıdığını, soğurulduğunu ve ortamlardan geçirildiğini fark eder.
bu anlamda herschel, gördüğümüz ışığın yanısıra, görmediğimiz ışığın/radyasyonun da farkına varır ve çocuksu merakıyla bilimde sessiz bir çığır açar. gel de hasta olma...
not: bu entry 28 şubat 2016 ekşisözlük direnişi süresince katalanca olarak sunulmuştur. (bkz: bütün entry'lerini katalancaya çevirmek) bundan çok daha kaliteli yüzbinlerce entry bu süreçte yok olmuştur. bir zamanlar devletin milletini ebleh yerine koyması yasaktı, bazı yasaklar özlenebiliyormuş.
kobe bryant
-
maç sonunda kendisiyle yapılan röportajda 81 sayı atmasıyla ilgili olarak bu maçta galibiyete hakikaten çok ihtiyacımız vardı, galip gelebilmek için sonuna kadar savaşmalı ve tüm çabamızı göstermeliydik, 81 sayı da bu kadar çabanın bir sonucudur" diyerek dinleyenlere yeme beni kobe dedirten basketbolcü.
tamam sen bu takımın hücum kabiliyeti açık ara en fazla olan oyuncususun artı bugünün senin için özel bir gün olduğu da belli, e zaten 50yi üçüncü çeyrek bitmeden geçmişken, cumaya kadar başka maçın da yokken at atabildiğin kadar, kimsenin seni rekor kırmaya çalışıyosun diye sorgulayacağı yok, zaten buna hakkı da yok*... ama kalkıp bi de son çeyrekte topun her hücum 20 saniye senin elinde olmasını, takımın kullandığı topların hemen hepsini kullanmış olmanı (takımın kullandığı 88 şutun 46sı artı 33 faulün20si, bunların ikisi üçlüktü yani buradan da bir 9 şut, eder 42 dakikada 55 şut denemesi), son çeyrekte takımın attığı 31 sayının 28ini atmış olmanı takımın galibiyete çok ihtiyacı olmasına bağlayıp, 81 sayının takım için çabalarken tesadüfen geldiğini, özel bir çabanın sonucu olmadığını ima ederek daha da takdir toplamaya, seyircinin gözüne girmeye çalışma; keza bu hem insanları aptal yerine koymaktır hem de kendini küçük düşürmektir. yine de,
bir kez daha tebrikler...
felix atlarken kız arkadaşının çektiği mesaj
-
"ii eglncler sna..."
en ahlaksız yerli şarkılar
-
bir güzellik yapsana
gece benle kalsana
kitabına uydur gel uysa da uymasa da
çekeceğin var elimden
alacaklıyım teninden
ne dediğimi anladın sen
acil durum uyansana
(bkz: bir guzellik yapsana - murat dalkılıç)
duydugum abazan sarkıların başında gelir. pes.