ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bojack horseman
-
simsiyah, kara delik gibi karanlık bir mizah anlayışı vardır. netflix'in açık ara en iyi yapımlarından biri olmanın yanı sıra, günümüz dünyasında izleyebileceğiniz en başarılı animated serilerden de biridir.
şahsi fikrimce:
bojack > rick and morty > bob's burgers > ......... > limon ile zeytin > archer
türkçe'yi iyi kullanmak sünnettir
-
doğrudur. hz. muhammed de zamanında çok güzel kullanırdı türkçeyi, ondan.
arkadaşlık kesme sebepleri
-
üst edit: sevgili dostlar, öyle güzel mesajlar attınız ki teşekkür etmek borç oldu topluca. inanın hala aklıma geldikçe güldüğüm ve çok da takmadığım bir hadiseydi yazdığım. ismi çok soran olmuş, burada kimliğimi ortaya çıkaran paylaşımlarda bulunmaktan kaçındığım için yazamıyorum affınıza sığınarak. tek özgür alanım burası ve beni anlayacağınıza eminim.
çok komik gelebilir ama hayatımda ilk defa gerçekleştirdiğim bir arkadaş silme eylemi için benim açımdan yeterli gerekçeler içerir. anlatayım. yakın aile dostlarımız ve biz aynı süreçte bebek beklemeye başladık. aradan bir kaç ay geçti ve biz oğlumuzun ismini netleştirdik. elemana söyledim biz falanca koyacağız diye. tam 4 ay öyle isim mi olur diye dalga geçti. hatta bu dalga sürecine arada eşi de dahil oldu telefondan. neyse, çok sallamadım. aramızdaki ilişki böyleydi zaten uğraşırdık birbirimizle. gel zaman git zaman, doğumlara iki hafta kala birgün bunlar saçma bir gerekçeyle bizi evlerine davet ettiler. hayırdır inşallah deyip gittik eşimle. bir karın ağrıları olduğunu eve girer girmez anladım. uzatmayayım çocuğun odasını yaptık sizce nasıl olmuş temalı çağırma ritüellerinin en göz alıcı noktası kapıya bizim oğlana koyacağımız ve aylarca dalga geçtikleri ismi yazdırmış olmalarıydı. bizi sırf bunu görelim diye çağırmış ama cesaret edip açıktan söyleyememişlerdi. evden çıkarken eşi arsızca siz ne koyacaksınız adını diye sormaz mı? eşim gülümseyerek “falanca” dedi. nasıl yani biz de öyle koyacağız olur mu öyle sözleri manyağın kulağımdan çıkmıyor. aylarca dalga geç, evine çağır aptal yerine koy sonra bir de hesap sor. bakın bu insanlar öyle cahil cühela tipler de değil. biri anestezi diğeri plastik cerrahi uzmanı. o gün kestim görüşmeyi bu köylü kurnazlarıyla. belki de biraz geçmişin birikimi oldu bilemiyorum. oğlumuza falancanın yanına çok ayırıcı bir isim daha koyduk. görüşmüyoruz, mutluyuz.
polisin doğmamış bebeği öldürmesi
-
kurtulu$ sava$i'nda hamile haliyle cepheye giden kadin buyuk kahraman, eyleme hamile giden ve ugradigi saldiri sonucu bebegini kaybeden kadin "ne bicim anne".
sava$ta ermeniler bizim kadinlarimizin karnindaki bebekleri kiliclarinin ucunda sallandirmi$ hikayeleri anlatmak on puan, polis hamile kadini tekmeleyince "o da orada olmasaydi".
hrant dink'in oldurulmesi tabi cok kotu bir $ey, ama o da neden oyle seyler yaziyordu?
taciz edilmek tabi cok ayip bi$ey, ama gecenin o saatinde orda ne i$in var?
kadina $iddet ne de tu kaka bi olay, ama kari koca arasina girilmez tabi.
boyle bir olay i$te.
sabri sarıoğlu
-
-son okuduğunuz kitap?
-dostoyevski'den şut ve feza.
samimiyet eksikliği bulunan ifadeler
-
.(bkz: hayırlısı)
"anlattığınla ilgilenmiyorum, susabilirsin." demenin başka bir yolu.
hiçbir şey söyleme, bön bön bak daha samimi.
düzeltme: ekleme yaptım.
53 lira hesap kitlenen dh ölücüsü
-
eleman salakmış kızlar da çakal
vahşi savana'da kıran kırana bir mücadeyi minik ceylan kazanmış
pozisyon temiz, devam kararı doğru.
2 hafta tam kapanmacılar
-
(bkz: kapanak şövalyeleri)
eli kolu tutan kadının onursuzca nafaka istemesi
-
(bkz: söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil)
ve hatta;
(bkz: buyrun benim)
bu basligi acildigi gunden beri takip ediyorum. neticede o onursuzlardan(!) biri oldugum icin.
evlendigimde yaklasik 23 yasindaydim. ve evet benim de pembe hayallerim vardi. mutlu bir yuva, saglikli cocuklar, iyi ve sevgi dolu bir es. sicak bir yuva vs vs vs. uzar gider.
ex esimle gorucu sayilabilecek bir sekilde evlendim. eli yuzu duzgun, iyi bir isi olan, insana benzeyen biriydi.
nisanliyken bir iki davranisi tuhaf gelmisti ama, cok genc ve cok toydum. dunyayi ve insanlari tanimiyordum.
dahasi bir isim, bir meslegim olabilecegi, hayatimi kazanabilecegim bir bilincle yetistirilmemistim.
derken 3. gun yuzume yedigim bir tokatla sendeledim ama ayilmadim henuz.
baslayan seylerin devam etme gibi bir hali vardi. tokatlar tekme yumruklarla yer degistirdi zamanla.
ugradigim seyleri sindirmeye calisiyordum cunku her seyin cok guzel olabilecegine dair umudum hic degismiyordu.
sozlu, fiziki siddet gun gectikce agirlasti. cocuklarim dogdu. buyudu ama ben yaratilan cehennemde yaniyor ama olmuyordum.
defalarca yazdigim entrylerimde her turlu ayrinti var zaten. kafa sisirmeyeyim.
bosanmaya karar vereli cok olmustu ama uygulamaya gectigimde 43 yasindaydim. isim, param, evim hicbir seyim yoktu.
evimden elimde icinde 20 lira olan bir cuzdan, esofman ve bir kot ceketle ciktim.
20 senelik evlilikten geriye kalanlar buydu.
eski esimin ailesinden gelen ilk haber suydu;
-evden zirnik alamazsin.
istemedim zaten.
dava su bu vs derken is guc sahibi adamin 3.000 lira geliri cikti.
tabi nafaka o gelir uzerinden bicimlendigi icin, avukati ve o komik nafaka bedelleri teklif ettiler.
ustumde kot ceketim ve esofmanimla 20 senemin bedeli etmeyecek bir nafaka ve cuzzi miktarda bir tazminat ile kurtuldum.
nafakam ile sadece ev kirami verebiliyorum.
evden sadece ustumu basimi ve cok sevdigim duduklu tenceremi aldim.
simdi asgari ucretle bir arkadasimin yaninda calisiyorum. 5 gun sonra 45 yasima giricem.
cok sukur, buna da sukur.
yani ne yapsaydim. ne tavsiye ederdiniz ?
onurlu olmak icin nafakayi reddedip, nerede kalsaydim ?
20 senelik emeklerimi yok mu saysaydim ?
yoksa onursuzca o adamla sirf rahat, konforlu bir hayat icin yasamaya devam mi etseydim ?
baskalarinin ne dusundugu umurumda degil cennetinden;
sevgiler, saygilar...
adventure
-
adventure sevenler için, önümüzdeki 1 yıl içinde çıkması beklenen oyunlardan minik bir seçki hazırladım ki gözden kaçırmayın efenim:
>> return to monkey island
ancak, hala the cave/@f u l l g r i m'den çıkamadıysanız duymamış olabilirsiniz, daha ne diyeyim!
https://store.steampowered.com/…n_to_monkey_island/
>> old skies
wadjet eye games'in 2018'de çıkan süper oyunu unavowed'tan beri beklediğimiz yeni adventure'ı, demosu da çıktı ve çok iyi görünüyor.
https://store.steampowered.com/…/1346360/old_skies/
>> monolith*
batmaktan son anda dönen alman adventure firması animation arts'ın [(bkz: secret files 2 puritas cordis)] 2014'te duyurduğu, beklemekten çiçek açtığım, 6-7 yıl kadar rötarlı olarak gelmekte olan ve sonunda steam sayfası da açılmış bilimkurgu adventure:
https://store.steampowered.com/…p/1542390/monolith/
>> stasis bone totem
izometrik adventure için nadir seçeneklerimizden olan stasis'in devam oyunu. ben daha çok beautiful desolation 2'yu beklesem de bu da çok iyidir. demosu da mevcut.
https://store.steampowered.com/…/stasis_bone_totem/
>> firmament
obduction'ı yapan cyan software'in, steampunk bir dünyada geçecek ve yine myst türünde olacak yeni oyunu:
https://adventuregamers.com/games/view/34667
>> dustborn
the longest journey'in devamı dreamfall serisinden tanıdığımız red thread games'in, cel shading grafikli ve 'garip' yeni oyunu. gerçi oyunun türünü ilk başta adventure olarak açıklamışlardı ama şimdi action/adventure'a dönüştürdüler, o yüzden listeden çıkartabiliriz fakat yine de aklımızda bulunsun:
https://store.steampowered.com/…pp/721180/dustborn/
>> prim
tim burton'ın stop-motion animasyonlarından esinlenmiş bir indie-adventure. demosu da mevcut:
https://store.steampowered.com/app/1510470/prim/
>> crow-girl
steve ince'den çizgi roman uyarlaması yeni bir adventure. oyunun play-tester'larındanım ve şu ana kadar gördüklerim harika bir oyun olacağı yönünde:
https://www.crow-girl.com/…row-girl-the-great-crow/
eh, adventure severler olarak çok da umutsuz durumda değiliz sanırım!
yaran youtube yorumları
-
atilla taş'ın yamyam style videosunun altına
-işte sizin gibiler yüzünden biz de helak olan kavimler arasına karışacağız.
sürrealizm
-
aklın hicbir denetlemesi olmadan, hiçbir töre, ahlâk ve estetik baskısı altında kalmadan hatta bazı bazı sanatçının yaratıcı gücüne bile meydan vermeksizin, insandaki ic benin, kendi varlıgının yorumu olan ve şahsi fikrime gore en oz manasında sanat eserlerinin cıkmasına meydan veren sanat anlayışı, akım.
18 mart 2019 erdoğan'ın mansur yavaş açıklaması
-
bu sefer emir demiri kesmez yalnız söyliyim. ülkenin başkentine de kayyum atamak öyle diyarbakır'a atamaya da benzemez. boş atıp dolu tutmaya çalışma gibi duruyor.