hesabın var mı? giriş yap

  • herkesin hayatinda en az bir kere karsilastigi insan tipidir. genelde 40 yas uzeri teyzeler ve amcalardan olusan bir kitledir ayni zamanda. ben de sirf koridorda oturmamak icin bir sonraki seferi bekleyenlerden birisi olarak oldukca nefret ederim bu tiplerden ve her seferinde hicbir kriteri umursamadan yaparim uyarimi, araya muavini sokarsaniz daha da cesaretlenir bunlar, yapmayin, direkt kendiniz dalin olaya ki etrafina yandas toplayamasin. bi teyzeye demistim, pencere kenari benim yerim gecebilir miyim, diye de, ugrastirma gizim beni otur orda iste, demisti ben de bakislarimla oraya gecmek istedigimi belli etmistim de 9 saatlik yol boyunca osurmustu. bazen cok da zorlamamak lazim sanki. ne cikacagi belli olmuyor.

  • tanıdığım bütün annelerle kıyaslayarak söylüyorum, benim gördüklerim içinde en iyi anne benim annem. hatta dünyanın en iyi annesi bile olabilir. kadın anne olmaya gelmiş dünyaya. inanın yaptığım şu çıkarımlarda zerre duygusallık yok, tanıyan herkes aynı yorumu yapar annemle ilgili. (bkz: anne/@istenc)

    ve ben birçok kez, bu kadını üzmekten beter etmek pahasına kendi istediklerimi yaptım, bir sefer bile "ay annem üzülür" diye kendi istediğimi yapmaktan geri kalmadım. öyle olaylar yaşandı ki aylarca konuşmadığımız oldu. kız kardeşim araya girmese hala konuşmuyor olabilirdik. fazla özel olduğu için olanları burada yazamıyorum. neyse ki et tırnaktan ayrılmaza bağlandı olaylar.

    vardığım noktada, tam istediğim gibi bir hayatım var. mecburiyetlerim neredeyse sıfır. tam anlamıyla kendi yolumu çizebiliyorum ve -abartmadan söylüyorum- her günüm bir öncekinden keyifli geçiyor. sonuç olarak, annemi üzdüğüme değdi. o da onun işaret ettikleriyle değil, kendi seçtiklerimle mutlu olduğumu öğrendi. hepimiz için mutlu son.

    biraz aceleyle yazdım, eksik kaldı editi: bu başlığı okudukça ailesini üzmemek uğruna erkenden evlenen, istemedikleri kişilerle evlenen, hayallerindeki meslekleri yapamayan vs insanların hikayelerini gördükçe gerçekten üzüldüm ve annesini üzmek, yalnız kalmak gibi durumları göze alıp burnunun dikine gitmiş taraf olarak başlığa katkı yapmak istedim. çünkü dik kafalının teki olmasam yazılanlar gibi bir hayata sıkışmam işten bile değildi. ürperdiğimi inkar edemem. tek bir hayat var, heba etmemek gerek.

  • 70 türk lirasıdır ve 2 gündür uykularımı kaçırmaktadır...

    geçtiğimiz günlerde bir tanıdık, çat kapı çaya geldi. bende marketten " yarım kilo " ekler ( en ucuz tatlılardan kabul edilir ) ve tadım marka ufak bir çerez aldım... toplam 2 ürün bak, ufacık yarım kilo ekler tatlı ve ufacık çerez...

    kasada yazan tutar 70 tl...

    kanıt görsel

    kasiyer kız utancından 2 adet ücretsiz poşet verdi nedense, " bana da çok pahalı gözüktü, kusura bakmayın " gibi tuhaf bir kelime de etti...

    allah hepimizin yardımcısı olsun, 2021 yılı alım gücü ve fakirlikte rekora koşacak...

    not: ekler ve çerezi, ucuzluk market olarak geçen bi yerden aldım, öyle lüks bi pastane cafe vs değil.
    ödemede ticket yemek kartı kullanıldı...

    bu duruma düşmemizde her kimin eli varsa hiçbirine hakkımı helal etmiyorum...

    edit: ulan ne kadar dangoz tip varsa mesaj kutumu doldurdu,

    " almasaydın! " diyenler, " olmaz öyle şey " diyenler , " fakirlere çok gelir tabi " diyenler, " fiyatına baksaydın " diyenler vs...

    ulan en ucuz tatlıyı ve yerli çerezi almak suç mu ?

    herifler alım gücünün bu kadar düşmesine sebep olan şeyleri düşünmek yerine, tatlı aldım diye beni suçluyor, valla adam olmazsınız...

    gören'de fiyatına bakmadan hermes çanta aldık ve ağlıyoruz zanneder, çayın yanına yarım kg tatlı aldım tatlı...

    anlatabildim mi ?

  • sen almanya'da çalışıp çil çil avroları biriktir, tatile giderken pintilik edip mehtap family diye otel seç.

    çok da güzel iyi olmuş bence dediğim, rezalet olmayan olay.

  • -osmanlı’da fal ve falcılar *

    -islamiyet’in etkisiyle türkler’in şamanist inançları ve gelenekleri islami sınırlar içerisinde ya terk edilmiş ya da biraz yumuşatılarak kabul edilebilir hale getirilmiştir. binlerce yıllık anadolu kültürü içerisine türkler kendi kültürüyle gelmiş ve burada ki kültürle kaynaşmıştır.

    -böylesi kültürel zenginlik içerisinde, dini inançların yanında gelenek ve anane olarak fal da bulunuyordu. fal, halk arasında olduğu kadar sarayda da yaygınlaşmıştı. bir işe başlarken, ava veya sefere gitmeden önce fala bakmak bir adet haline gelmişti. çok bilinen fal çeşitleri şunlardır:

    -kemik falı: genelde iki çeşittir. kürek kemiği falı, kemiklerin üzerindeki çizgilere bakılarak gelecekten haber alınırdı. aşık kemiği falı, kemikler yere yuvarlanır veya havaya atılır. kemiğin yönüne göre yorum yapılırdı.
    -yıldız falı: gezegenlerin ve yıldızların hareketlerinden anlam çıkarma. bu fal astronomi çalışmalarının da ilerlemesini sağlamıştır. osmanlı sarayında bu iş için müneccim denilen görevliler vardı.
    -remil: kum üzerine çizilen nokta ve çizgilere bakarak yorum yapmaktır.
    -kur’an falı: kur’ân açılarak bakılan faldır. abdest alınıp, dualar okunur. kapalı gözlerle kur’an açılır. gelen sayfadan 7 sayfa öncesi açılır ve burada ilk göze çarpan ayet okunur. daha başka yöntemler de bulunmaktadır ve bunun için özel hazırlanmış fal cetvelleri bulunmaktadır.

    -kitap falı: bazı kitaplar rasgele açılır ve çıkan metin yorumlanır. genelde mevlâna’nın mesnevisi, sâdi’nin gülistan’ı bu fal için çok kullanılmıştır.

    -osmanlı falları içinde, ayrı bir uzmanlık gerektirmeyen tek fal, kitap fallarıdır. niyet tutularak açılan bir kitabın sayfasındaki belli harf ya da sözcüklerin yorumlanmasıyla yapılır.

    -kur’an falına örnek olarak fatih sultan mehmet’in hikayesini anlatabiliriz. varna savaşı dönüşü fatih’in hocası molla hüsrev, fatih için kur’an falı bakmıştır. tahttan indirildiği için üzgün olan fatih’in şansı ve geleceği açtığı falı hayra yormuş ve yakında yine padişah olacağını söylemiştir. hatta bu olay üzerine yazılmış bir dörtlük vardır.

    -mart 1578'de osmanlı askeri iran sınırında yenilir. asker devam edememiş, bağdat'a çekilmiş, çokça da kayıp verilmiştir. istanbul’dan lala mustafa paşa seferle ilgilenmesi için gönderilir. paşa iran’a yaptığı yolculukta yol üzerinde konya'da mevlana türbesini ziyaret eder. o sırada mesnevi'den fal açtırır. çıkan falda kaf harfi kaf dağı'na, kafkaslara yorulur ve seferin başarılı geçeceğine yorumlanır.

    -kitap falının belki de kolay olması sebebiyle ilgi gördüğünü söylemiştim. bu arada falın da bir bilim olduğu düşünülüyordu. “ilm-i fal” olarak tabir edilen fal için nasıl ve neye bakılacağı, yorum işaretleri ve semboller, kullanılması gereken formüller vardı. bu bilgilerin toplandığı “falname” adında kitaplar hazırlanmıştır.

    -en bilinen falname, kalender paşa tarafından hazırlanan minyatürlerle süslenmiş olandır (1614-16). hz.adem ile havva’dan, yunus peygambere, hz.isa ve meryem'e, cennet ve cehennem tasvirlerinden, vakvak ağacı ve hipokrat’a kadar farklı sayfalar vardır. falname açılmadan önce abdest alınır, 3 ihlas ve 1 fatiha suresi okunur. bir dilek ya da niyet edilen iş düşünülerek falname rasgele açılır. gelen sayfaya göre yorum yapılır.

    -fal konusu gezginlerin günlüklerine de girmiştir. gezgin lubenau (1587-1589) tahtakale’de çok sayıda falcı olduğunu söylemiştir. çark şeklinde fal düzenekleri olduğu, üzerindeki kağıt parçalarından birinin seçilerek kişinin falına bakılırmış.

    -evliya çelebi’de istanbul esnafını sayarken “falcı” esnafı diye bir gruptan bahseder. özellikle hoca mehmet çelebi’nin dükkanında baktığı fal hakkında bilgi verir. kişi önce dilek tutar ve resimli bir fal kitabından rasgele bir sayfa açar. sonrasında hoca mehmet çelebi açılan sayfaya göre kişiye şiir söyleyerek falını açıklarmış.

    -bunların dışında “bakıcı” denilen kadınlar sokaklarda dolaşarak boncuk, deniz kabukları, baklalarla fal bakarmış. çoğunluğu rum bir kısmı ise kıpti kadınlar bugünki kahve falı gibi gördüğü şekillere göre yorum yaparak para kazanırdı.

    entry videosu
    tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum. amacım güzel vakit geçirirken bir şeyler öğrenmek/öğretmek. youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

    kaynakça
    • hanifi vural, fal bakma geleneği ve bir fâl-ı kur’ân.
    • ayşe duvarcı, halk kültürü uygulamalarından biri olan fal geleneğinin değerlendirilmesi
    • joseph hammer, büyük osmanlı tarihi cilt 7.
    • mehmet zeki pakalın, osmanlı tarih deyimleri ve terimleri sözlüğü ı.
    • sennur sezer, osmanlı'da fal ve falnameler
    • abdülaziz bey, osmanlı adet merasim ve tabirleri
    http://rivayetederlerki.blogspot.com/…urlu-fal.html

  • şu anda gerçekten isteyeceğim şey. annem babam sağ, henüz hiç kimse ölmemiş, henüz kötülük bu ülkenin başına bu kadar sirayet etmemiş...

  • yemin ediyorum bizim 112 çağrı merkezindekilerin amerika'daki 911 çağrı merkezindekileri dinleyip ders alması gerekiyor. bu kadar amatörlük arka arkaya soru adres alamama olamaz ya. kadın şok halinde enkazda 3 çocuğum var diyor çağrı merkezindeki yok taksim kaç yok apartman numarası kaç bilmem ne. oldu olacak ev sizin mi sigorta var mı onu da sor. devletin birimlerinde çalışanların kriz yönetebilme soğukkanlı olabilme yeteneği sıfırın altında sıfır bile değil.

  • inşa edilmemiş, görselleri render olan, güzel bir photoshop post production u ile gözü kandırmış projedir. inşa edilirse hoş olur

  • oradan buradan bilgi toplayan bir youtuber, evet olması gereken de bu zaten. dünya üzerindeki hemen her şey bir klavye kadar yakın. burada asıl takdir edilmesi gereken veya tartışılması gereken nokta sunumu ve kalitesi olmalıdır. sene 2019, hala daha burada wikipedia ve google diye ağlayanlarla dolu. sevmiyorsan izleme kardeşim bu kadar basit. adam her içeriğini kendisi sıfırdan mı yaratacak, ya da modern matematiği, nükleer fiziği baştan mı ele alacak?