hesabın var mı? giriş yap

  • umarım en kısa sürede bu manzaraya sebep olanların boğazını uykularında keserler.

    korkma müslüman ümmetin bu işte, ümmet ne eylerse güzel eyler.

    izle bunları nevşin, ucuz iş gücü değil mi?

    bence kiralık katil arayanlar için evet ucuz iş gücü.

  • bu yılan kadının mahkeme süreçlerini izleyip, her şeyi görüp hala savunmak açık açık ahlaksız olmaktır, kötü insan olmaktır. makyajyapıp darp etti iftirası atmak, defalarca kez aldatmak, adama hayatı zindan etmek, merdivenden itti diye iftiralar atmak, adamın tüm kariyerini yok etmeye çalışmak ne zamandır desteklenir şeyler oldu lan itler?

  • kararına saygı duymam için o kararın sonuçlarının sadece seni bağlaması lazım. öyle olsaydı senin sefil hayatın ve fikirlerin umrumda olmazdı zaten. ama burda durum öyle değil. gerçi bu da belki yüz kere anlatıldı her yerde, hala anlamıyorsanız ya da anlamak işinize gelmiyorsa ümitsiz vakasınız.

  • oha oha oha. 14 yasindaki ablasinin da babasi cikti adam.

    görsel

    edit: @yalandadaolsa isimli arkadas uyardi. odatv olayi yalanlamis.
    odatv haberi

    türkiye'deki pislik zincirinin açığa çıkmış küçük bir halkası.

    bunu sadece "muslumenin dedesi babasıymış yaa" diye okumamak da lazım.

    ya anne kocasını aldattı. ya da anne tecavüze uğradı.

    neresinden tutarsan elinde kalıyor. keşke insanları black mirror'daki gibi sessize alsam ya her şey çok kötü abi. yani her gün bir insanı rahatsız edecek olay oluyor ve bu olay dibin dibi.

  • kerem(5) ve annesi femme noir arabada müzik dinleyerek yolculuk etmektedir. the last shadow puppets - the meeting place çalmaya başlar.

    kerem: anne niye sorry diyor sürekli?
    femme noir: çünkü üzgünmüş keremcim.
    k: onu anladım, niye üzgünmüş yani?
    f: çünkü sevgilisinden ayrılmış.
    k: niye ayrılmış peki?
    f: söylemiyor şarkıda onu.
    k: sevmiyorlar mıymış birbirlerini?
    f: seviyorlarmış, o yüzden üzgünmüş zaten.
    k: e seviyorlarsa niye ayrılmışlar?
    f: bazen olur öyle. kavga etmişlerdir mesela.
    k: e biz de seninle ediyoruz ama barışıyoruz. severken ayrılmak çok saçma.

    kendime not: çekirdekten yetiştirip çift terapisti yapayım oğlanı.

  • cicero, yaşlı cato veya yaşlılık üzerine kitabında "insanın içinde iyi ve mutlu yaşamaya dair en ufak bir istek yoksa, her yaşı ona ağır gelir." der.
    bana göre yaşamak bir heves, bir iştah meselesi. sorun yaş olsaydı kendilerini öldürme eğilimi en yüksek olan yaşlar 15-30 arası olmazdı. diğer taraftan belli bir yaşı aşabilmiş olmak da mutluluğu garantilemiyor.
    hep bir bekleme halindeyiz. şu an yaşadığımız hayatın geçici, asıl olması gereken hayatın ileride bir yerde olduğu ve onu beklememiz gerektiği fikrine inanarak günleri, ayları, yılları geçiriyoruz. çok emin konuşmayayım ama çoğumuz için bizi bekleyen bir şey yok.

    insan fiziksel olarak dünyada yer kaplamaktan öteye geçmek ister. buna da kısaca yaşamak diyoruz. o yüzden aslolan beklemek değil, harekete geçmek. bunu bir yol gibi görüp yaşamı yoldan ibaret olanlar var. hayata bir amaç için gönderildiğini düşünüp onun peşine düşenler var. dünyaya ancak üreterek katkı sağlayabilirim diyerek aralıksız çalışanlar var. iz bırakmak için uğraşanlar, keşfedenler, zevk sürenler, kazananlar, kaybedenler, acı çekenler, acıyı sevenler, mutluluğa bağımlı olanlar, korkaklar, zayıflar, haddinden fazla cesurlar, iyiler, kötüler, var da var.

    zamanın bunları yaparken geçmesi bana daha anlamlı geliyor. bekleyerek geçirenlerden bir fark var mı bilemiyorum. hiç de bilemeyeceğiz. çünkü maalesef böyle davranmıyor olsak da bir kerelik bir hak bu.

    bir videoda izlemiştim, abbas kiyarüstemi hastanede ölüme doğru giderken, hasta yatağında çok sevdiği bir şarkıyı, nobahari'yi dinlemek istiyor. güzel sesli bir kadın hem çalıyor hem söylüyor. şarkıda geçen bir söz var. diyor ki "ölümümüzden sonra bir ömür daha lazım, çünkü bu ömrümüzü sadece umutlanmakla geçirdik."
    o sırada kamera kiyatüstemi'nin yüzüne yakın çekim yapıyor. o meşhur koyu renkli camlı gözlüklerini biraz kaldırıp gözyaşlarını siliyor.
    76 yıllık hayatına 60'tan fazla film sığdırmış, iran sinemasının en büyük isimlerinden olmuş, ünü dünyaya taşmış bir adam, ölümün nefesini hissederken bir ömür daha isteyecek kadar seviyor yaşamayı. beli ki hala yapamadığı bir dolu şey var, bir 76 daha verseler yaşayacak. işte bu iştah bir lütuf bence ve bunun bir son kullanım tarihi yok.