hesabın var mı? giriş yap

  • yeni işe baslayanlara sorumluluk verilmekten hiç çekinilmeyen bir iş ortamıdır. staj yaptığım dönemde ilk gün manager a "mr. soyadı" diye hitap etmiştim de, öyle olmuyor bu işler falan demişti. 1 hafta sonra ceo yla falan tanıştım hep ismiyle falan hitap ediliyor tabi o zamanlar garip gelmişti.
    sorumluluktan bahsediyorduk. miktarı bende kalsın yüksek meblağlı projelere daha stajyarken beni tek sorumlu yaptılar ki, ben kendime o sorumluluğu vermem. yani vermezdim o zaman öyle düşünüyordum.
    yaş farkı gerçekten hiç önemli değil. bu da en onemli farklardan biri olsa gerek. 40 yıldır sektörde olanlar var, onlardan daha tecrübesizmişim, gençmişim konuşurken veyahut ortak çalışırken hiç bir ima görmedim. öyle olunca da insanın özgüveni doğal olarak artıyor.
    şöylede bir olay yaşamışlığım var:
    8 ay önce falandı bir hata yapmışım ki dillere destan. suçu atacak kimse bile yok . strese bindim tabi. managerım senin hatan değil, şirketin yeterince düzenli olmamasının hatası falan dedi.
    valla reyizsin diyecektim de reyiz in ingilizcesi o an aklıma gelmedi.
    adamın dibisin dicektim , bottom of a men. o da saçma olacaktı ondan da vazgeçtim.
    1hafta sonra bi büyük rakı aldım verirken de dedim ki sen delikanlı adamsın peynir kes, kavun doğra yanında bundan iç lion milk.

  • 1 mayıs 1932 tarihinde hopewell, new jersey de bulunan evlerinde charles lindbergh ve anne lindbergh in ilk çocukları olan charles augustus lindbergh jr ın kaçırılması sonucu gerçekleşen olaydır.

    yapılan araştırmalar sonucu charles augustus lindbergh jr canlı ele geçirilememiş, kaçırılışından yaklaşık bir ay sonra evlerinin yakınında cesedi bulunmuştur. kaçırılma davası cinayet davasına dönüşünce daha da sıkılaştırılan araştırmalar en başta sonuç vermediyse de 1935 yılında bruno richard hauptmann isimli alman marangoz olayın faili olarak tutuklanmış ve 3 nisan 1936 da idam edilmiştir.

    günümüzde yapılacak bir soruşturma neticesinde, birinci derece şüpheli konuma düşeceği halde lindbergh kidnapping sırasında ne anne lindbergh ne de charles lindbergh zanlı olarak görülmüştür. üstünkörü alınan ifadeleri yeterli görülmüş ve bir daha ifade alınılmasına gerek görülmemiş. üstüne üstlük kendisinin oğlunun kaçırılış soruşturmasını, hiç bir kriminal deneyimi ya da eğitimi olmadığı halde yönetmesine izin verilmiş, fbiı olabildiğince araştırmanın dışında tutmuş ve tüm mantıklı çözüm önerilerini geri çevirmiştir. olayın resmi olarak çözülmesinin hemen ardından günümüze değin charles lindberg açıklayamadığı ve de açıklamaktan kaçındığı (kendisi ya evde bulunan diğer kişilerden kimsenin parmak izinin olay yerinde bulunmaması, eve neden geç geldiğini hiç bir zaman açıklayamamsı, gösterdiği aşırı tepkiler, ve de soruşturmayı sürekli baltalaması) nedenler yüzünden asıl zanlı olarak görülmüştür. sosyal statüsü ve kahraman olarak lanse edilmesi * onu eleştiri oklarından kurtarmıştır.

  • olayın travmatik olduğu ortada ve kimse böyle bir olay yaşamak istemez. ancak haberden anladığımız kadarıyla doktor bebeğin ters geldiğini görüp erken doğumun risklerini hesaba katıp sezaryen ameliyat önermiş, aile kabul etmeyip normal doğum istemiş. normal doğum sırasında da bebek ölü doğduğu için gerekli manevralar yapılarak bebeğin kafası kesilip içeride bırakılmış ve sonra ameliyatla alınmış. çünkü bebeğin ölü olduğu anlaşıldığı anda öncelik tamamen annenin sağlığını korumaya yöneltilir.

    annenin o sırada bebeği çırpınıyor görmesi anlaşılabilir bir yanılgı olabilir. böyle riskler bütün doğumlarda malesef vardır ve bu durum otomatikman birilerini suçlu yapmaz.
    burada gördüğüm tek suçlu üç beş tık fazla almak için soruşturmalardan aklanmış olmalarına rağmen doktoru ve hastaneyi karalayan habercilerdir. öyle bir anlatmışlar ki okuyanlar lego parçası gibi kafanın löp diye yanlışlıkla kopuverdiğini düşünecek.

    bu gibi haberlerde "habercilerin" yapması gereken iki tarafı da dinleyip objektif bir şekilde bilgileri sunmaktır. etik olan yaklaşım budur.

  • kaçmasınlar. dün mesleklerinden attıkları adamlar kaçmadılar yattılar. dün sırtına basarak torpille ezip geçtikleri adamlar kaçmadılar ülkede didindiler. ölmeseler iyiydi ama allahın sopası yok derler

    edit : imla. (teşekkürler @kafirimam)

  • uçakta zaten hostesler 700-800 km hızla koştukları için birisinin kafasına konması yeterlidir. boşa yorulmasın.

  • (bkz: #99992248)

    "uzun lafın kısası ben gelecekte disney'in sequel üçlemeyi canon'dan düşürmesini beklemesem de "yokmuş gibi" davranacağına, oraya çok dokunmayan film ve dizilerle devam edeceğine kesin gözüyle bakıyorum."

    disney'in önümüzdeki yıllara dair gelecek planlarını açıkladığı sunumunda tam da bu oldu. tonlarca yeni star wars yapımı duyuruldu ve hiçbiri "sequel üçleme" döneminde geçmek bir yana dursun, yakın tarihinde bile geçmiyor. orada yaşananları baz alıp üzerinden devam ederek sonrasını anlatan herhangi bir yapım da yok. tüm yapımlar orijinal üçleme, prequel üçleme ya da daha öncesi zaman dilimlerinde geçiyor. bunlar güzel haberler.

    anladığım kadarıyla timetline sıralaması şu şekilde olacak:

    (bkz: the acolyte)

    klon savaşları döneminin 200 yıl öncesinde, eski cumhuriyetin altın zamanlarında geçecek ve palpatine'le varlığını ilan eden karanlık tarafın tekrar ortaya çıkışını anlatacak. hikaye ilginç, yapım da netflix'te russian doll'u yapan leslye headland'a teslim edilmiş. russion doll dışında referans yapımı olmadığı için şimdilik şüpheyle yaklaşıyorum.

    (bkz: star wars the bad batch)

    mesela kötü olmayacağına emin olduğumuz işlerden biri bu olabilir. direkt olarak clone wars spin-off'u ve dave filoni lordumuz ve efendimiz olacak arkasında. klonlar biliyorsunuz birbirinin aynısı olmak zorunda kusursuz olmaları için. aynı adlı clone wars bölümünden çıkan bad batch, "kusurlu" ve farklı klonların kurduğu ekibi anlatacak. dizi cumhuriyetin yıkılışından sonra, imparatorluk döneminin en başında (revenge of the sith sonrası özetle) geçecek.

    (bkz: star wars obi-wan kenobi)

    işte buna çıldırıyoruz. yıllardır beklenenin ilanı. tam olarak revenge of the sith ile a new hope'un orta noktasında, imparatorluğun ilanının 10. yılında geçecek. ewan mcgregor'un obi-wan kenobi olarak dönüşünün yanı sıra hayden christensen de darth vader ve muhtemelen flashback destekli bir anakin skywalker olarak geri dönecek. açıklanan kamera arkası kadro da fena durmuyor.

    (bkz: star wars andor)

    işte buna o kadar da çok çıldırmıyoruz. kendi adıma en azından. ortada fazla mücadele olmaması nedeniyle rogue one karanlık disney dönemlerinde çıkan tek iyi gibi filmdi. ancak ne cassian andor karakter olarak ne de rogue one hafızamda fazla yer edebildi. yine de olumlu yaklaşıyorum, şaşırtabilir. rogue one ve dolayısıyla a new hope filmlerinin hemen öncesinde geçecek.

    (bkz: star wars ahsoka)

    çıldırmaya geri döndük. kenobi projesinden sonra beni en çok heyecanlandıran iş. sonra derken de kenobi ancak burun farkıyla önde zaten. clone wars'ta ilk gördüğümde burun kıvırdığımız ahsoka tano pek çoğumuz için star wars evreninin en muhteşem karakterlerinden birine dönüştü. hatta bana göre kesinlikle star wars the clone wars ile yaratılan en harika şey. rosario dawson canlandırmak için çok iyi bir tercih olduğunu the mandalorian ile gösterdi. yapımcıları da dave filoni ve jon favreau olduğuna göre şüpheyle yaklaşacağımız bir konu yok gibi. dönem olarak the mandalorian'la kesişecek, return of the jedi'ın hemen sonrası yani. benim bu diziden en büyük beklentim ahsoka'nın anakin skywalker'ın geri döndüğünü öğrenek mutlu olmasını. bunu bir de luke'tan öğrenirse gönül telimiz titrer.

    (bkz: star wars rangers of the new republic)

    fazla bilgi yok ama dave filoni ve jon favreau isimleri burada da olduğu için rahatlıkla izleyebiliriz. ahsoka gibi rotnp de the mandalorian döneminde geçecek ve anladığım kadarıyla yeni cumhuriyet askerleri odaklı olacak. star wars hayranlarının jedi-sith muhabbeti dışında konulara da aç olduğunun görülmesi güzel.

    (bkz: star wars lando)

    adı üzerinde lando odaklı olacak. dear white people'ın yapımcısına teslim edilmesi ırk kartını çok fazla oynayarak kafa açan bir dizi olabileceği korkusu yarattı bende. buna rağmen solo'da yarım kalan hikayesi devam ederse, üzerine bir de donald glover geri dönerse güzel bir iş ortaya çıkabilir.

    (bkz: star wars visions)

    animatrix'i seven bunu da sever gibi bir seri olmasını bekliyorum. star wars evreninin arka planında kalan hikayeleri anlatırsa tadından yenmez. yeni bir galaxy of adventures olacaksa kalsın.

    disney plus'a duyurulan bu dizilerin yanı sıra birkaç film de duyuruldu. bunların hangi dönemde geçeceği ya da arkasında kimler olacağı henüz belirsiz.

    (bkz: star wars rogue squadron)

    yukarıda yazdıklarımın tek istisnası bu olabilir eldeki bilgiler ışığında. kathleen kennedy'nin açıklamasından anlaşıldığı kadarıyla sequel üçlemenin sonrasında geçen bir film olacak. konsept itibariyle ilginç gözüküyor, wonder woman'ın yönetmeni patty jenkins'e teslim edilmesi de güven veriyor ancak çoğumuzca reddedilen sequel üçlemenin yakınından geçerse star wars fanlarından direnç görebilir. kendi içinde kapalı bir film olarak yeni cumhuriyetin x-wing pilotlarını anlatırsa bu direnci aşar.

    (bkz: star wars a droid story)

    adından anlaşılacağı üzere film olacak. filmin r2d2 ve c3po odaklı olacağı bilgisi dışıdna bilgimiz yok. biraz fazla sütünü sağmak gibi olabilir ama clone wars'taki r2d2 ve c3po bölümleri eğlenceliydi.

    kathleen kennedy'nin suratını görmek giçbir şekilde güven vermiyor bana, hissedarlara da vermemiştir muhtemelen ama bu kadar dizi ve filmden birkaçı iyi bile çıksa bizim için kardır. o yüzden "off çok fazla star wars içeriği üretiliyor" diye şikayet etmeyi anlamsız görüyorum. kötü olanları daha önce de yaptığımız gibi redderek yokmuş gibi davranırız, iyi olanları baby yoda (pardon grogu) gibi bağrımıza basarız.

  • başlığı okuduğumda italyan koca bulunca din değiştiren manken zannettim.

    baya bildiğimiz sucukmuş anasını satayım.