hesabın var mı? giriş yap

  • istanbul erkek lisesi'nde bir almanca sınavı: kağıdın bir yüzünde bir hikaye, diğer yüzünde "hikayenin içeriğini özetleyiniz" şeklimde bir soru (inhaltsangabe). kağıdın hikaye olan yüzüne bakmak zahmetine katlanmayan bir arkadaşım, kafasından hayali bir hikayenin özetini yazıp, sonra da bize "yaa siz nasıl bir hikaye uydurup yazdınız" diye sormuştur. sonuç: içerik notu:1, gramer notu:2 (10 üzerinden)

    (edit: entry kötülenmiş. serdar? sözlükte misin lan, sen mi kötüledin oğlum, ne kızıyorsun lan komikti işte yazmayalım mı?)

  • ankara barosuyla ysk bina olarak karşı karşıya duruyor. ankara barosu da ysk kararından sonra binanın ysk tarafına bakan kısmına şunu asmış.
    uyarı: aşırı doz zeka, omurga ve ayar içerir.

  • ben açıyodum bu numaraları ve karşımdaki kadın erkek demeden yürüyodum. çok tatlısın çok kaslısın falan filan derken baya baya blacklist e alınıyorsunuz. birinde ofisin nerde, çiçek göndercem kısmına kadar gelebilmiştim.

  • albany tıp fakültesi nöroloji profesörü dr. venkat ramani'nin dianne neale adlı hastası, televizyon izlerken, entertainment tonight programının sunucusu mary hart'ın sesini duyunca epilepsi nöbeti geçirdiğini, ailesinin bile buna inanmadığını söyler. mary hart

    doktor, laboratuvar testleri sonucu, kadının gerçekten mary hart'ın sesini duyunca epilepsi nöbeti geçirdiğini, karnını ovalayıp başını tuttuğunu, bakışlarından kafa karışıklığı ve bilinç kaybı yaşadığının anlaşıldığını, bu durumun 30 saniye ile 1-2 dakika arası sürdüğünü söyler. sebebini tam olarak bilemese de durumun psikolojik değil nörolojik olduğundan emindir. link

    vaka, 1991 yılında, the new england journal of medicine'da, "audiogenic epilepsy induced by a specific television performer," başlığı ile yayımlanır. bu da doktora istenmeyen bir ün getirir. letterman ve carson gibi ünlü komedyenler bile olayı şakalarına dahil ederler. hasta, bu durumu aşağılayıcı bulur ve epilepsi hakkında insanları bilinçlendirmek için basın toplantısı yapar. bu da ters teper. aynı isimdeki bir başka kadının evinin yakınlarına gidip mary hart'ın ses kaydını çalarken tüfekle kovalananlar bile olur. link

    mary hart, üzgün olduğunu söyleyen bir video yayınlar. zamanla bu olay unutulur. yıllar sonra, 1997'de benzer bir vaka, bu sefer işitsel değil görsel bir uyaranla japonya'da ortaya çıkar. pokemon'daki bir karakterin gözlerindeki hızlı hızlı yanıp sönen ışık, 700 kişinin hastanelik olmasına neden olur. pokemon seizures

    her 4000 kişiden 1'inde photosensitive epilepsy yani, bu tür uyaranlara karşı hassasiyet olduğu düşünülüyor. oyunların veya videoların başına uyarı koyuluyor. mesela ben, nine inch nails videolarında görmüştüm. uyarıları dikkate almakta ve bu tür videoları paylaşmamakta fayda var. (bkz: ışığa duyarlı epilepsi)
    kaynak

    ek: bunu yazdıktan uzun zaman sonra, bugün seinfeld'in 3. sezon 19. bölümünde bu konunun işlendiğini gördüm. kramer televizyondan mary hart'ın sesi gelince nöbet geçiriyor. video

  • gece nöbetinde acil servise çağırılan ve durumu gerçekten acil bir hastayla ilgilenen doktorun başına, alkollü şekilde araç kullanırken kaza yapıp durumu hiç de acil olmayan bir gencin iyi giyimli babası dikilir:
    iyi giyim: ne hakla bekletirsiniz bizi! hemen oğlumla ilgilenmenizi istiyorum!
    doktor: sıranızı bekleyin beyefendi. hem siz nasıl girdiniz içeri?!!!
    iyi giyim: sen benim kim olduğumu biliyor musun! milletvekiliyim ben.
    doktor: biliyorum beyefendi, sizi biz seçtik!!!

  • evdeki kediyle arasında bir ilişki var. robotun kendi kendine başlama gibi bir özelliği yok o yüzden bazen iki hafta bile çalıştırmayı unutuyorduk. bunu kedi fark etmiş sanırım üstündeki çalıştırma tuşuna basıyor artık. evimizin bir bireyi gibi oldu robot, bakıyoruz kendi kendine geziyor çünkü kedi çalıştırmış. işi bitince kendi kendini şarj etmeye bırakıyor, toz haznesi dolunca bi değiştirin be yaa sinyali atıyor. sadece temizlediği tozu atıyoruz, geri kalanı kedi ve robot hallediyor.

  • migros hazır pizza hamurunun yağlı kâğıttan ayrılmadığı ile ilgili sayısız şikâyet okudum internette. sonra youtube'taki tarif videolarını gördüm. kendine "umut chef" dedirten umut reçber isimli migros aşçısının çektiği videolara siz de bir bakın:

    https://www.youtube.com/watch?v=u61zj13abqg
    https://www.youtube.com/watch?v=aeitc00jmvu

    videoların sonunda pizzayı yağlı kâğıttan ayıramamışlar ve yağlı kâğıdı makasla kesip, pizzanın altına yapışık olarak servis etmişler. hatta adam pizza dilimini kaldırıp göstermek istiyor ama pizza dilimlenmiş olmasına rağmen ayıramıyor, çünkü kâğıda yapışmış :)

    pizzayı altına yapışmış yağlı kâğıtla birlikte yemek gibi bir durum söz konusu olmayacağından, bu ürün alenen ayıplıdır. migros ayıplı ürün satmakla kalmayıp, yağlı kâğıdın pizzaya yapıştığı gerçeğini gizleyerek müşteriyi aldatıyor!

    ey bu ürünün satışına onay veren migros yetkilileri, altına yağlı kâğıt yapışmış bir pizzayı restoranda önüne getirseler ne yaparsınız? hiç utanmıyor musunuz ayıplı ürün satmaya?

    bir de bu migros'un mottosu "dürüst satıcı" idi. iyi ki değiştirmişler, bu yapılan işin dürüstlükle uzaktan yakından alakası yok çünkü.

  • kuzey kutup dairesinin kuzeyinde yaşayan tek kurbağadır.

    dondurucu soğuklarda hayatta kalma, çözülme ve hayata dönme gücüne sahip bir kurbağadır. hayvanlar soğuk kış koşullarında hayatta kalmak için farklı yöntemler geliştirmiştir. bazıları yaz tatili için ekvatora göç ederken bazıları da yüzeydeki dondurucu sıcaklıklardan kaçmak için yeraltında kış uykusuna yatar. ancak orman kurbağaları öylece donuyor ve yeniden sıcak havaların gelmesini bekliyor. rana sylvatica adlı orman kurbağası türü, sıfırın altında 2,5 derece sıcaklığa dayanabiliyor. bilim insanları, avuç içi büyüklüğündeki bu amfibilerin günlük donma-çözülme döngülerinden geçtiğini keşfetti. sıcaklığın düşük olduğu gecelerde donup daha sıcak gündüzlerde çözülüyorlar.
    bu antifriz özelliği, vücutlarının glikozu metabolize etme şeklinden kaynaklanıyor. normalde çok soğuk ortamlarda çoğu hayvanın hücrelerindeki su, hücrelerden dışarı çıkıp buza dönüşür. bu da hücreleri kurutur ve sonunda hayvanın ölümüne neden olur. ancak orman kurbağası öyle bir biyolojiye sahip ki donma süreci başlayınca karaciğeri aşırı hızlanıyor, depolanmış glikojeni tekrar glikoza dönüştürüyor ve glikozu susamış hücrelere pompalıyor. hücrelerdeki yüksek glikoz seviyesi, suyun buza dönüşerek kaybolmasını önlüyor ve kurbağayı buz eriyene kadar donmuş halde tutuyor. glikoz daha sonra enerji halinde metabolize ediliyor veya tekrar glikojen olarak depolanıyor.

  • bugünün sanatının birer eşya-mal ya da tüketim aracı olduğunu savunan sanat akımıdır.

    realizm merkezli bir uç boyut yansımasıdır. ama seçkin-nadide olanı reddedişiyle dadaizme yakındır.

    hazır ürünlerin montajını, rastgele karşılaşılmış nesnelerden faydalanarak yapmayı açladığı için yine kapılarını dadaistlere dayandırır.