ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evlilik pişmanlıktır
-
flört aşamasında herkes kendini belli ediyor aslında ama o duyguların en yoğun olduğu an farkedilmiyor herhalde. örnek veriyorum; illaki bilmem nerede bilmem ne yüzükle evlenme teklif edilecek diye sanki allah’ın emriymiş gibi olmazsa evlilik yürümeyecekmiş gibi tutturan kızla evleniyor adam. düğün günü gelin arabasındaki çiçek yolda uçmuş aynısı bulunup takılmazsa evlenmem diye tutturup o çiçeği taktıran gelin tanıyorum. hala vazgeçme şansı olan damada hayret etmiştim. bunlar hep bu kişilerle bir ömür geçmez işaretleri.
erkekler için de aynı durum. sevgiliyken iki çift sohbet edemediğin erkek evlenince de aynı erkek. daha sevgiliyken giyimine, arkadaşına karışıp asker arkadaşıyla konuşur gibi kız arkadaşıyla konuşan erkek evlenebiliyor yani düşünün. her şeye karışan erkek sahiplenen erkek gibi görünüyor herhalde.
sonra evlilik tü kaka oluyor.
eşimle baktık sohbete, geyiğe doyum olmuyor. birlikte geçirdiğimiz saatler yetmiyor. ben onun sevdiği yemekleri pişiriyorum, o benim sırtımı kaşıyor. sohbet ede ede kilometrelerce yol yürüyüp farketmiyoruz. e ozaman biz evlensek ya dedik. evlenirken de saçma isteklerle birbirimizi üzmedik. her şeyimizi kendimiz halledip kimseyi müdahil etmedik. 10 senedir evliyiz bir kızımız var. doğru kişiyi bulup onun için doğru kişi olduğunuzda bu iş tamam.
rambo okan
-
filmi çekilirse başroldeki tek aday peker açıkalındır.
the last airbender
-
gidin bu filme. ulan ben gittim, bok gibi, siz de gitmezseniz çok kötü hissedicem. herkes gitsin bu filme.
beyin yakan 2071 türkiye'si animasyonu
-
hayallerde bile dünyanın 3. büyük ekonomisiyiz, yazıklar olsun.
tüm evlilik sürecindeki en anlamsız gelenek
-
(bkz: bahşiş beklentisi)
gelin evinden birileri kapıyı tutar, birileri damadın ayakkabısı saklar, yolda tinercisinden, esnafına millet arabanın önüne atlar, davulcu ayrı gelir zurnacı ayrı.
nikah dairesinde ortada dolaşan adam bahşiş ister, anlaştığınız ve parasını ödediğiniz fotoğrafçı at birşeyler daha der.
düğün salonunda garsonlar ya damadı ya damadın yakınını kenara çekmeye çalışır.
kuaför ayrı, berber ayrı para ister.
hepiniz beleşçisiniz lan.
ulan sayınca yine memleketten soğudum.
yaran fıkralar
-
istihbarat teşkiltları arasında yarışma yapılıyormuş. finale kgb(şimdi fsb), cia, mossad ve mit kalmış.
demişlerki ormana bir zürafa sakladık kim önce getirirse o birinci olacak. cia gitmiş 2 saat sonra zürafa ile gelmiş, kgb gitmiş 1,5 saat sonra gelmiş, mossad gitmiş 1 saat sonra zürafa ile gelmiş. mit gitmiş yarım saat sonra fil ile gelmişler ama filin kafa göz yarılmış.
- adamlar yahu bu fil demişler.
fil hemen atılmış:
- abi valla ben zürafayım
roll
-
siyasi rengini belli etmesine-dahası siyasi bir düşünceye sahip olmasıyla- sadece muhalif olma adına değil, gerçekten yıllar yılı genç dimağımızı bütün o saçmalıklar bütünü içinde yerli yerine oturtacak eşsiz kaynaklardan biri olan dergi (idi). şaka gibi ama tam tamına 146 sayı çıkmıştır. türkiye de bir daha bir müzik dergisi 13 yıl boyunca bu kadar sayı çıkartabilir mi bilemiyorum.
http://resetmagazine.net/…yi46/muzik/roll-over.html
neden pahalı olduğu anlaşılamayan şeyler
-
(bkz: faber castell grip)
amk 18 lira diyorlar kalem için, uçlu kalem hem de, ucu ayrı para.
sen yorulunca bırakıyorsun, kendi yazıyor herhalde.
ya da bu kadar para ettiğine göre; yanlışları fark edip yazmıyor da olabilir.
lan yoksa????
edit: uyaranlar oldu. bu kalem çeşit çeşitmiş pahalı olana antrasit deniyormuş.
ben sadece 2 liralık simli çiçekli kalemler aldığım için bilemedim.
tarihteki muazzam ayarlar
-
morgan freeman'a bir röportajında sorulur:
"shawshank redemption filminde zenci bir mahkumu oynadınız........"
sorunun devamı gelmeden freeman muhabirin sözünü keser:
"ben zenci bir mahkumu oynamadım. ben zenciyim ve bir mahkumu oynadım."
yalnızlığın anlaşıldığı anlar
-
whatsappa gelen mavi tik uygulamasının hayatını etkilemeyeceğini farkettiğin andır
melih ecertaş'ın thy yönetim kuruluna atanması
behzat ç.
-
bitmesi gerektiği zamanda, bitmesi gerektiği gibi bitti...
başta o süper kitaplar ve özgün hikâye için emrah serbes'e,
3 sezon boyunca hatıra defterini okuduğumuz delimiz erdal beşikçioğlu'na,
sonra, bu işte büyük emeği olan ercan mehmet erdem'e,
serdar akar'a,
pilli bebek ve büyük üstad neşet ertaş'a,
diziyi çok çok başka yerlere taşıyan nejat işler ve güven kıraç'a,
son olarak da, ilk sezonunda kötü reytinglerine rağmen sözlükte olsun, başka sitelerde olsun bu diziyi ayakta tutup bu günlere kadar getiren tüm insanlara selam olsun.
koca bir eyvallah.
halk isterse istifa ederim
-
halk derken dersim halkını kastediyor sanırım. zira sosyal medya kullanmayı bilmiyor olamaz. yoğun tepkiyi görüyordur. olan bizim kara dantelli gençliğimize oldu. mabel matiz'den alıntı yaptım. belki debeye girerim.