hesabın var mı? giriş yap

  • yıllar yıllar evvel bi arkadaşım türkiyenin en büyük gazetelerinden birine staja girmişti. çocuk üniversite ogrencisiydi o dönem.

    anlattığına göre şefler bunlardan haber istiyormuş. mesela gidin şu konu hakkında şu şu boyutlarda bi haber yapın orta sayfaya çakalım diyormuş.

    arkadaş bize bunu anlatmıştı. biz de yakın arkadaşımla beraber fırlamalık olsun diye uydurmasyon bi metin hazırlamıştık. fotoğraf olarak da başka bi arkadaşın fotosunu yollamıştık.

    2 gün sonra gazetenin ortasayfasında bizim hazırladığımız haber çıkmıştı. o gazete hala durur bende 15 senedir. bak haberi ben ve yakın akradaşım evde hazırladı lan. fotoğraf da dalga geçtiğimiz 3. bi arkadşaımıza ait. bu haber türkiyenin o dönemki en büyük 3 gazetesinden birinde basıldı diyorum sana.

    o günden sonra gazetelerdeki bu tip haberlere hep gülmüşümdür. kimbilir hangi fırlama stajyer yazıyor bunları.

  • penguen'deki köşesi, dergi ele geçince ilk açılan sayfalar listesine girmiştir kafadan.

    (polis sarhoş bir sürücüyü çevirmiştir, elemanın sarığı ve çember sakalı vardır)
    -üfleyin...
    -memur bey evladım ben alkol kullanmam imamım ben.
    -okuyup üfleyin o zaman ehe he... üfle len!

  • bu kurum kim aq ben bunu merak ediyorum. kadına erkeğe böyle uçuk teklifleri senelerdir yapan bu kurum kim?

  • bir cemil çiçek sözüdür. kendisi kandilli rasathanesi müdürü mustafa erdik'in 5.9 büyüklüğünde diye açıkladığı deprem için "eksik bilgiler zaman zaman olabilir ama bize göre deprem 5.7 büyüklüğündedir” demiş.

    bize göre...yahu depremin sana göresi mi olur? adam rasathane müdürü, bütün bilgiler ondan alınıyor, sen kimden aldın ki bilgiyi doğrusu bu diyebiliyorsun? hem de bize göre diyerek. pardon ama siz kimsiniz?

    yarın başbakan simav'a gidip, "deprem 5.9 büyüklüğündedir dediler ama biz yılmadık, çalıştık depremi 5.7'ye indirdik. hayaldi gerçek oldu!!" derse valla şaşırmayacağım.

    sanki enflasyon açıklanıyor arkadaş, bize göre 5.7'ymiş, vay anasını.

  • cubuk makarnaya spagetti diyen piyasa kizdan daha samimi daha icten olan kizdir... git babanin parasiyla italya'da ye spagettini yavsak kiz...

  • "17 agustos depremini haarp makineleri yapti," "11 eylul saldirisini aslinda amerika gerceklestirdi" bir de "aslinda aya gidilmedi, o goruntuler nevada colunde cekildi" ile birlikte bir turlu bitmek bilmeyen ve bir cok insanin inandigi geyiklerden biridir.

    oncelikle sunu aradan cikartalim: kansere care bulunmasi diye bir sey yok cunku kanser bir tane hastalik degil. bugun bilinen 200'den fazla kanser cesidi var ve birinin tedavisinde kullanilan ilac baska bir kanserin tedavisinde tamamen faydasiz olabiliyor. 200'den fazla kanser cesidi demek 200'den fazla tedavi sekli demektir. yani tek kalemde kansere care bulunmasi imkansiz. bunu kanser arastirmalarinda bulunmus herhangi birine dogrulatabilirsiniz. aha kaynak: http://www.cancerresearchuk.org/…f-cancer-are-there

    ikinci mevzuya gelelim, kansere care bulunup saklaniyorsa bu care bulup saklayan kimdir? devlet midir? universiteler midir? ilac sirketleri midir? cia midir? kahrolasi federaller midir? kimdir? eger kansere care bulup saklayan kurum devletse (diyelim ki alman devleti) devlet niye boyle bir sey yapsin ki? universitelerdeki arastirma gorevlileri zaten kansere care bulsalar tarihe gececeklerdir ve adamlar kansere care bulsalar saklamak bir yana aninda onlarca makale yazip yayinlarlar.

    peki ya ilac sirketleri? genelde su soylenir "ilac sirketleri kansere care buldular ama su anki ilaclarinin kari dusmesin diye sakliyorlar." boyle sacma bir sey olabilir mi? bugun ilac sirketinin biri kansere care bulsa bir senede karini 10'a katlar. bugun ilac endustrisindeki patentlerin tamamina yakini sinirli surededir. yani siz devasa bir ilac sirketi olarak 2 milyar dolar harcayip bir ilac uretiyorsunuz, 5-6 yil sonra patent dolunca o ilacin aynisini diger sirketler de uretebiliyorlar. bu insanlar icin iyi bir sey cunku 5-6 yil sonra o ilacin fiyati dusuyor ama surekli karini arttirmak isteyen ilac sirketleri surekli yeni ilaclar uretmek zorundalar. iste bu yuzden hicbir ilac sirketi buldugu herhangi bir ilaci saklamaz.

    halka acik bazi buyuk ilac sirketlerinin kitaplarini acip baktigimizda su anda devam eden yuzlerce kanser arastirmasi ve bunlara harcanan milyarlarca dolar goruyoruz. bir sirket enayi mi de kansere care bulup sonra hala kanser arastirmalarina milyarlarca dolar harcasin? dunyanin en buyuk ilac sirketlerinden johnson and johnson sirketi gecen sene tibbi arastirmalara 7.7 milyar dolar harcamis ve bu paranin ucte biri kanser arastirmalarina gitmis. avrupa'nin en buyuk ilac sirketlerinden roche gecen sene 8.5 milyar isvicre frangini tibbi arastirmalar icin harcamis ve bunun yarisina yakini kanser arastirmalarina gitmis. dunya'daki 50 buyuk ilac sirketini birlestirince yillik kanser arastirmalarina harcanan miktar 50 milyar dolara yaklasiyor. bu rakama universitelerin ve devlet kurumlarinin yaptigi harcamalar dahil degil. sirketler enayi mi de yilda 50 milyar dolar harcadiklari bir seye care bulup saklasinlar ve her sene 50 milyar dolar harcamaya devam etsinler?

    hadi argumani biraz daha tasimak icin 200 cesit kanser turu oldugunu ve kansere care bulup sakladigi iddia edilen sirketlerin her yil kanser arastirmalarina doktugu 50 milyar dolari unutalim ve ilac sirketleri kansere care buldu ama sakliyorlar demeye devam edelim. bu sirketlerde calisan binlerce arastirma gorevlisi var. kansere care bulunsa ve saklansa bu sirketlerdeki binlerce arastirmacidan biri bile mi agzini acip laf soylemeyecek? bir ilac sirketinde arastirmaci olarak calissaniz, kansere care bulsaniz ve sirketiniz o careyi halktan saklasa, o bilgileri alip baska sirketlere veya baska ulkelere sizdirabilirsiniz. bugun amerikan sirketlerinden biri kansere care bulsa onun bilgisi coktan cin gibi ulkelere sizdirilirdi cunku abd'nin en buyuk ilac sirketlerine binlerce cin vatandasi arastirmaci olarak calisiyor.

    bunun disinda eskiden buyuk ilac sirketlerinde calismis olup sonradan kendi sirketini kurmus insanlar da var. piyasada yuzlerce bu sekilde sirket var. ornegin ımmunocellular therapeutics sirketi imunoterapi yontemini kullanarak kansere care bulmaya calisan ve topu topu 5-6 kisiden olusan bir sirket. bu sirket borsada para toplayarak bugunku degeri olan 60 milyon dolara ulasmis durumda. bu sekilde sadece amerika'da 300'den fazla sirket var ve her sirket farkli bir kanser turu uzerinde ve farkli yontemlerle calisiyor. avrupa'da ve asya'da bu sekilde binlerce sirket var. kansere care bulunmus ve saklaniyor olsa bunlardan biri de ayni yontemi replike edebilirdi.

    bununla da kalmiyor dunyada kanser uzerinde bagimsiz olarak arastirmalarda bulunan binlerce akademisyen ve yuzlerce tip fakultesi ve hastahane var. bunlardan biri kansere care bulsa zaten saklamasi mantiken imkansiz cunku saklamalari durumunda hicbir karlari olmayacak, sadece zararlari olacak.

    hadi butun bunlari unutalim ve argumana en bastan baslayalim. diyelim ki roche sirketi kansere care buldu ve insanlardan sakliyor. ve yine diyelim ki roche'nin piyasada 30 farkli kanser ilaci var ve bunlar 30 farkli kanserin tedavisinde kullaniliyor ama bu ilaclarin hicbiri kansere tamamen care degil. bu ilaclarin tamaminin patenti 5-7 yil arasinda bitecek ve sirketin bu ilaclardan kazanacagi para %60-70 oraninda dusus gosterecek. bu durumda roche'nin kansere buldugu careyi piyasaya surmesi sirketin zararina degil yararina oluyor cunku sirketin mevcut ilaclarinin kari zaten dusecek. kaldi ki dunya'da kanser arastirmasi yapan bir suru sirket olduguna gore rakipler de surekli yeni ilaclar bulunacak ve roche'nin mevcut ilac portfolyosunun degeri giderek dusecektir. bu durumda kansere care bulan roche'nin bunu saklamasinin sirkete hicbir kari yok.

    bir de diyelim ki x sirketi kansere care buldu ama mevcut ilaclarinin kari azalmasin diye bu yeni ilaci piyasaya surmedi. x sirketinin kansere care bulmasi ayni teknolojileri kullanan diger sirketlerin de er ya da gec ayni careyi bulacagi anlamina geliyor. bu durumda x sirketi kansere care olarak buldugu ama sakladigi ilaci y sirketi bulup da x'den once piyasaya surerse ne olacak? bu kez x sirketinin tum kanser gelirleri sifira inecek. bir sirket enayi mi de bunu yapsin?

    steve jobs gibi milyar dolarlari olan bir insan 50'li yaslarinda kansere yenik dustu. ortada gizli bir kanser ilaci olsaydi eminim steve jobs kanserden kurtulmak icin bu ilaca 5-6 milyar dolar verirdi, en buyuk ilac sirketlerinin bile yillik kanser ilac kari bu kadar degil.

    kansere care bulunmasi ilac sirketlerinin karini azaltmaz cunku insan biyolojik bir varliktir. bugun bir hastaligi atlatirsiniz yarin baska bir hastaliga yakalanirsiniz. sonucta insanlar olumsuz degiller. kansere care bulunca bir anda insanlar olumsuz olmayacak. bu kez baska hastaliklar cikacak veya normalde bir kere kansere yakalanip olen bir insan omru boyunca 4-5 kere kansere yakalanip defalarca kanseri yenmek durumunda kalacak ve her seferinde yeniden kanser tedavisine para harcayacaktir. bu durumda kansere care bulmak ilac sirketleri icin cok daha karlidir.

    nereden tutarsaniz tutun "kansere care bulundu ama saklandi" muhabbeti geyikten ileri gitmiyor.

  • sunca yillik hayatimda, babamin imzasinda annemin de isminin olmasindan daha romantik hicbir sey gormedim.

  • fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetiminin anlaşmış olduğu sponsorların desteği, devletin kösteğiyle yapılmaya çalışılan stat.

    evet gün be gün stattaki gelişmeleri ve ilerlemeyi takip eden insanlar var. bunun sebebi ise koskoca bir camianın iki senedir evsiz kalmış olmasıdır. maçlara giden insanlarız neticede. kendimizi, dask'ın kamu spotunda sığıntı psikolojisi içindeki aile gibi hissediyoruz. tam tuvalete girecekken başakşehir giriyor tuvalete falan. arada konyagiller'de kalıyoruz. kimi zaman ankara diyor ki, "biz yaşadığımız müddetçe, burası sizin de eviniz." çok da rahat ediyoruz kimi zaman, yalan yok. unutmadan, kasımpaşa başta bir süre misafir etti bizi. hani zaten nicedir pek hoşlanmayız birbirimizden, kavga dövüş ayrıldık. bir daha görüşmeyiz herhalde. izmir çok ısrar ediyor bir yandan sağolsun, "ille bizde kalın" diye ama yazık, onların da evlerinin durumu malum; kendilerine zor yetiyor. nasıl kıyarsın ki yani? e elazığ da davet etti bir keresinde ama orası da baya uzak şimdi allah için, kibarca reddetmek zorunda kaldık ama kalplerimizi fethettiler bir kere, onları da yazdık aklımızın bir köşesine; tıpkı burnumuzun dibinde olup da paçamızdan aşağı çekmek isteyenler gibi...

    konya'sı, ankara'sı, izmir'i, elazığ'ı, izmit'i hatta ne kadar da olsa başakşehir'i, kasımpaşa'sı ve aklıma şu an gelmeyen nicesi... hepsi sağolsunlar, bizi ya misafir ettiler ya da etmek istediler evimiz yapılana kadar. nitekim yıkılan evimiz, koca bir ülkenin direkt veya dolaylı yardımlarıyla yeniden yapılıyor şimdi. mesele para ise, kendi paramızla yapıyoruz ama konu destek ise, allaha şükür sevenimiz öyle çokmuş ki herkesin ucundan kıyısından bugün bize destek olduğunu söyleyebilirim.

    debe editi: 1- olumlu/olumsuz birçok yorum aldım; hepiniz vâr olun. ulan memlekette bu kadar güzel futbol seyircileri varken meydan nasıl olur da bu kadar kalitesiz insanlara kalmış olabilir, aklım almıyor.

    2- ey beşiktaşlılar; olm bir sahip çıkın lan:

    www.kartalsozluk.com

    3- gezi şehitleri ölümsüzdür!