hesabın var mı? giriş yap

  • 4 temmuz 2019 vergi zammı daha doğru olur. verginin yanında alkolü hediye olarak alıyoruz biz.

  • kıskanıyorum paraların böyle kişilerde olmasını. futbolcuları, şarkıcıları ve hasan can kaya gibi bir mesleğe sahip olup da böyle para kaldıranları gördükçe çok kıskanıyorum. maddi manada bir üretim yok, insanlık hayrına bir şey yok. genel olarak o kadar boş ki, böyle boş şeylerin bu kadar para etmesi zoruma gidiyor. çok adaletsiz bu dünya.

  • tff buna ceza verirse onların a.q. kırmızı bile skandal.

    not: alex

    edit: josef'e verdiği cezanın 50 katını kendine kesin maçın güvenliğini sağlayamayan organizasyon mu olur a.q.

  • en sonunda tanking yapsınlar, tanking yapsınlar diye zombi gibi dolaşanlarin bir şeyler öğrenmesini umduğum lotaryaya sahne olmuş draft.

    bakın bir iki yorumcunun her söylediğini tekrardan başka bir şey bilmeyen nba severlere birkez daha anlatalım. nba'de draft sistemi değişti. artık en kötü takım olmanız ilk sıradan seçme ihtimalinizi o kadar da artıramiyor. işte aşağıda lotaryaya girerken takımların ilk sırayı alma ihtimalleri:

    2019 lottery teams & odds:

    team lottery odds
    new york 14.0%
    cleveland 14.0%
    phoenix 14.0%
    chicago 12.5%
    atlanta 10.5%
    washington 9.0%
    new orleans 6.0%
    memphis* 6.0%
    dallas** 6.0%
    minnesota 3.0%
    los angeles lakers 2.0%
    charlotte 1.0%
    miami 1.0%
    sacramento^ 1.0%

    gördüğünüz üzere nba'in en kötü 5 takımı neredeyse aynı şansa sahip.

    bu da oluşan draft sıralaması:
    1. new orleans
    2. memphis
    3. new york
    4. los angeles lakers
    5. cleveland
    6. phoenix
    7. chicago
    8. atlanta
    9. washington
    10. atlanta (from dallas)
    11. minnesota
    12. charlotte
    13. miami
    14. boston (from sacramento via philadelphia

    yukarıyi dikkatle incelerseniz tanking yapan, yani spor ahlakına tamamen aykırı şekilde bilerek maç kaybeden takımların durumları ortada. ve berbat bir sezon geçiren takım büyük ihtimalle o berbat durumdan çabuk çabuk siyrilamiyor. kaybeden takım olma kimliği yapışkan şekilde takıma kodlaniyor.

    örnekler verelim:

    phoenix amerika'nın en büyük 8. şehri ve basketbolu seven bir şehir. yıllardır durumları içler acısı. diğer taraftan nba'deki en zayıf şehirlerden utah hemen hiç tanking yapmadan her yıl iddialı bir takım kurabiliyor.

    şimdi hemen tankingin çare olduğunu söyleyenler philly örneğini verecek. bakın philadelphia gibi bir basketbol şehri the process için uzun yıllar nba tarihinin en kötü takımlarını kurdu. adeta hem basketbola hem nba'e ihanet etti. karşılığında bu kadar yıl sonunda nerlens noel, jahlil okafor ve markelle fultzlari draft etti. elbette elinde embiid ve ben simmons var. ama sixers gibi bir takım nba'deki toplam yeteneğin bu kadar zirveye vurduğu bir dönemde 10 yılda mücadele ederek de bu düzeyde yetenekleri bulabilirdi. ve iddia ediyorum sixers bu çekirdekle istediği şampiyonluğu falan da asla elde edemeyecek. yani kaybeden takım olma alışkanlığına geri dönme riski de her an hortlayabilir.

    bakın tanking tek bir sezon için hoşgörülebilir. bir duncan için san antonio'nun tankingi iyi bir örnek mesela. ama bunun dışında uzun süreli tanking takımın kültürünü yok ediyor.

    artık amerika'da hemen herkes tankingin değil floatingin daha doğru seçim olduğunu görüyor. yani elinizden gelen en iyi şekilde ayakta kalarak oyuncu çekebilen bir franchise olacaksınız.

    son söz olarak şunu söyleyelim. her başarısız sezonda tüm takımı dağıtıp tanking yapsin demeyi bırakalım. nba 'de sadece bir şampiyon çıkıyor ve her yıl tanking yapan takımlardan belki biri gerçekten sonraki sezonu değiştirebilecek bir oyuncu seçebiliyor. işte buyrun genç yeteneklerle dolu phoenix, 10 yıldır lotaryadan seçen sixers ya da surekli login dibinde olan knicks. diğer yandan küçük bir şehir olan san antonio büyük üçlüsünün emekli olması sonrası en büyük yıldızı takas isteyince kawhi karşılığı draft hakkı değil hazır oyuncu aldı. ve şehrine play-offta harika bir heyecan yaşattı. düşünün san antonio sözgelimi phoenix, chicago, atlanta gibi bir takımın draft hakkını alsa bugün ilk beşten secemiyordu. ancak bu mücadeleci takım bir iki sezon içinde iyi oyuncuların free agencyde adresi olabilir. hakeza clippers'in duruşu ve mücadelesi onları da free agencyde harika bir adres yaptı.

  • adından da anlaşılacağı üzere yalnızca hayalperestlikten farklı bir durum. insanın sosyal bağlarını koparıp atabiliyor. dünyayla uyumsuz birine çeviriyor onu. "ben de gün içinde sık sık hayal kurarım. kafamda klip çekiyorum" gibi şeyler bir şekilde sizi buraya yönelttiyse yanlış yere yöneltmiş olabilir.

    bundan muzdarip olanlar her gün birbirinden farklı hayallere kapılmıyorlar. belli bir örüntüsü oluyor hayal dünyalarının. çoğunlukla da birden fazla hayal dünyaları oluyor. kafalarının içinde belli karakterler oluyor, bazen bir karakterin bir hayalde belli bir surette olup diğerinde biraz daha farklı bir rolde peydah olabildiği durumlar oluyor. bazı karakterleri çok seviyorlar. gerçek hayatlarında tanış oldukları insanları sevemedikleri kadar çok seviyorlar. bazı karakterlerden hoşlanmıyorlar. bu noktada tahmin etmek pek güç olmaz herhalde. bu insanlardan güzel yazarlar çıkıyor. aynı şekilde, ağırlaşan vakaların şizofreniye yakınsadığını düşünmek de yersiz olmaz herhalde.

    bitmeyen bir süreç. bilinen bir tedavisi de yok ama ben hastalık olarak bile görmüyorum zaten. bir durum benim için sadece. kontrol altında tutabileceğiniz bir disipline uyarlayınca bir lütuf olduğu bile söylenebilir.

    http://www.theatlantic.com/…laces-real-life/391319/

  • “daha biz doğmadan üçümüzün birlikte hapse düşeceği alnımıza yazılmış” diyerek, durumu olduğu gibi kabullendiğini anlatır. kadercidir.

    “serum, merum… herşey var.” diyerek, olayı işkenceden soyutlayıp, işkence yapanların aslında ne kadar iyi insanlar olduklarını anlatır. hümanisttir.

    kendisini nedensiz yere ihbar edip başına türlü belalar açan arkadaşlarına ilk kendisini hatırladıkları için minnettardır. arkadaş canlısı ve gerçek dosttur.

    işlemediği suçun tutanakları bir an önce yazılsın diye polislere yardım eder. yardımseverdir.

    şişme kadın sırası için arıza çıkarmaz, atar yapmaz. üçüncü olmayı kabul eder. egosuzdur.

    işlettiği büfenin vergi borcu falan yoktur. devletine sadıktır.

    aydın büfenin müşterileri ve etraftaki esnaf tarafından çok sevilir. zararsızdır.

    naif, saf, kalbi temiz, sevilesi bir insandır.

    edit: büfenin biraz vergi borcu varmış ama üç taksitte ödenecekmiş. uyaran arkadaşlara teşekkür ederim.