hesabın var mı? giriş yap

  • ördek bara girer ve barmen'e:
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok
    - ekmek var mı
    - yok dedik ya
    - ekmek var mı
    - eğer bir daha sorarsan seni duvara çivilerim
    - çivi var mı
    - yok
    - ekmek var mı?

  • hızını alamamış bi' hoca. ibadet bitip de tüm cemaat dağılmak üzereyken minbere çıkıyor ve "arkadaşların durun lütfen, var mısınız son bi' rekat daha kılalım. var mısınız ha söyleyin, var mısınız!!!" diye soruyor. cemaatten aldığı "freedooooom!!!" cevabıyla coşku içinde ibadetine devam ediyor. çokgzel. evet.

  • sevgili dostlar,

    tabii ki paranın insana özgürlük vermesi garanti değildir. üstelik işin ahlaki boyutları da vardır benim param var diye her kafanı eseni yapamazsın. ama para kesinlikle önemsiz değildir. bakmayın siz paranın ne önemi var diyenlere.

    şimdi ailenizin algı yönetimi uzmanı olarak duruma bir bakalım.

    öncelikle işi bir netleştirelim paranın insana kazandırdığı en büyük özgürlük genellikle "seçim yapabilme" özgürlüğüdür. işte bu konunun psikolojik açıklamaları şu şekilde.

    bağımsızlık: para, insanlara birçok alanda bağımsız olabilme imkanı tanır. bu, bireyin kendini daha güvende hissetmesini, dolayısıyla psikolojik olarak daha özgür olmasını sağlar. kendini güvende hisseden daha özgür kararlar alır. ailenden para alan bir insansan ailenin fikirlerine karşı çıkman pek kolay değildir çünkü işin ucunda paranın kesilmesi vardır.

    stres azalması: ekonomik özgürlük, özellikle hayatta karşılaşabileceğiniz stres faktörlerinin birçoğunu azaltır. insanların stres ve kaygı düzeyleri, ekonomik durumlarına göre değişkenlik gösterebilir. beynimiz bir felaket üretme mekanizması olarak çalışabilir. üzerinize sorunlar geldikçe bunlara çözüm üretmeye çalışır eğer bu çözümler yeterli gelmezse strese girer. ama sizin aklınızda ne olacak lafım parama geçer her tür sorunumu parayla bir şekilde çözerim fikri varsa stres seviyeniz de o oranda az olur. parasız toplumlarda insanların barut küpü gibi gezmesinin sebebi budur. para var huzur var lafı çok da boş bir laf değildir.

    kendini gerçekleştirme: maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'nde de görüldüğü gibi, temel ihtiyaçlar karşılandığında birey kendini gerçekleştirme ve kişisel gelişim gibi konulara daha fazla odaklanabilir. örneğin parasız ve akşam yiyeceği yemeği düşünen bir insan felsefeyle ilgilenemez. yol parası olmayan insandan sanatla ilgilenmesini bekleyemezsiniz. kısacası konforlu bir yaşam ve insanca bir gelişim için para önemli.

    sosyal kapital: para, sosyal ilişkiler kurma ve sürdürme konusunda da özgürlük sağlar. örneğin, farklı sosyal etkinliklere katılmak, seyahat etmek gibi. insan ilişkileri bazen paradan daha değerli olabilir. doğru zaman ve doğru yerde tanıdığınız tek bir insan size büyük faydalar sağlayabilir. bu sebeple parası olan çok gezip tozduğu ve üst düzey sosyal ilişkiler kurduğu için parasının üstüne bir de sosyal ilişki gücünü ekler. yani para parayı çeker lafı buradan çıkar.

    otonomi: ekonomik güvence, bireylere kendi hayatları üzerinde daha fazla kontrol sahibi olma imkanı verir. bu, psikolojik olarak yüksek bir otonomi duygusu yaratır. örneğin parası olan canı sıkıldığı zaman atlar bir uçağa italyada güzel bir tatil yapabilir. bu yüzden zor zamanlar geçirdiği dönemlerde istediği zaman uzaklaşabileceğini bildiği için kendini özgür hisseder. ama parası olmayan kendini hep bağımlı hisseder bu da ayrı bir mutsuzluk kaynağı olur.

    risk alma kabiliyeti: ekonomik özgürlük, yeni fırsatlar ve deneyimler için risk alabilme kapasitesini artırır. bu da bireyin yaşam kalitesini ve psikolojik sağlığını olumlu etkiler. risk alabilen insanlar hem daha çok hamle yaparlar hem de yeni şeyler deneyimledikleri için psikolojik olarak daha cevval olurlar. ama risk alamayanlar bir süre sonra kabuğunun içine sıkışmış kaplumbağa hayatı yaşamaya başlar ve o kabuğun içinde çürüyüp giderler.

    şimdi tabi param yok mahvoldum demenin manası yok mutlu olmak için belli tür alışkanlıkları edinmen gerektir. bu alışkanlıklar mutluluk ve para da getirebilir. kanalımda bulunan "mutlu bir yaşam için edinilmesi gereken alışkanlıklar nelerdir" videomu izlemeni tavsiye ederim

    işte kanal burada
    https://www.youtube.com/aydinserdarkuru

    sevgilerimle

  • izbandut gibi bir herif olmak isterdim. trafikte ayılık yapanları döverdim. dövmesem de dövecekmiş gibi yapardım mesela.
    ikinci olarak da kalın ses isterim. kadınlığın en kötü yanlarından biri ses. ne dersen de, ne kadar karizmatik konuşursan konuş... vıyyvk vıyyk diye çıkıyor sesim, tizleşiyor. halbuki erkek olsam hey heyyy yine de hey heyy diye konuşurdum.

    erkeğe değil ayıya dönüşmek istiyorum sanırım.

  • babanın bir bacağı kesilmiştir. en başta kendisi, başına gelen bu durumu büyük bir metanet ve hatta esprilerle karşıladığı için; ailece iyi atlatabilmişizdir. yani ne kadar iyi atlatabilirsek. protez takılana kadar babanın daha rahat dolaşabilmesi için, kendisine bir tekerlekli sandalye alınmıştır. baba, anne ile birlikte yaşamaktadır ve anneden bir telefon gelir.

    - kedi, naber?
    - ne olsun annem. almanca çalışıyorum. münih'e gideceğim ya.
    - aa! ne güzel. bir şeyler öğrenebildin mi bari?
    - öğrendim. du bist meine lokomotive andreas!
    - ne demek?
    - asdfghjk! boşver! babam nasıl?
    - çok iyi. şimdi deniz kıyısındayız, çay içiyoruz. hava almaya çıktık. babanın fotoğraflarını çektim arabasıyla. hatıra kalsın diye. yakında ihtiyacı kalmayacak ya nasıl olsa. (gülüşmeler...)

    işte bu cümleden sonra, telefonun ucundan gelen babanın kahkahasını duymak...sizin için pek bir şey ifade etmiyordur ama, benim için nasıl güzel bir detaydır anlatamam.