ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
22 nisan 2015 ekşi sözlük'ün çökmesi
-
yaklaşık 30-35 dakika sürmüştür.
allah bir daha bu millete bunu yaşatmasın.
teletext
-
ilk aşk gibi bir şey lan.
bilgisayardan internetten önce bu vardı hayatımızda. gerçi tam olarak vardı diyemem kendi adıma, zira bizim televizyonun böyle über bir özelliği yoktu ve fakat akraba evlerinde denk geldiğimde saatlerimi geçirirdim başında. hava durumu desen var, fikstür desen var, güncel haberler desen var. internete ilk girdiğimde hissetiklerimi belki bir kademe düşüğüyle yıllar önce hissettirdi bu meret bana. sosyal statü belirleyicisiydi gözümde resmen. gerçi öyle hala, nerde teletext seven bir insan var, işte orada güzel bir insan vardır.
şimdilerde boşladık biraz elbet ama yeri ayrıdır kalbimizde.
unutulmadın teletext.
ibb'nin piknik alanında tüpü bile yasaklaması
-
çok güzel yapmışlar, elleri dert görmesin dediğim hadise
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
günün son dersinde kapı çalınır ve içeri giren nöbetçi öğrenci filan değildir;
- hocam bi duyuru yapabilir miyim?
- tabi..
- erkan yarın cd'leri getir! unutma!
- ?!?
(bkz: kocaeli anadolu lisesi)
fayans ustasının yenilediği banyo
-
maalesef ülkemizde kaliteli işçilik nadir görülüyor. ustanın başında da durmayınca böyle durumlar ortaya çıkıyor. yaptığı işe önem vermeyen, estetikten yoksun bakış açısı ile yapılan işler bu şekilde oluyor.
zaytung'un cinsiyetçi 8 mart paylaşımı
-
tebrik ediyorum çok yerinde olmuş. emekçi kadınları da bu tip kadınların popülizmine kurban etmemişler bravo.
gidin az ötede duyar kasın.
sekoya
-
sahil sekoyası (sequoia sempervirens). devasa yapılı bir ağaç, kızıl servi (american redwood) olarak ta bilinir. bir zamanlar (tarihöncesi) dünyada büyük ölçüde yaygın bir ağaç iken şimdi yalnız abd'nin kaliforniya eyaletinde doğal olarak yetişir. 1940'lı yıllarda çin'de de yetişen bir sekoya cinsi bulunmuştur. ülkemizde yetişmiş bireyleri bulunmaktadır ancak anavatanındaki kadar boylanmaz. gövdesi kızıl renkte, yaprakları çift sıra şeklindedir ve porsuk ağacına benzer. kozalakları küçüktür ve dalların ucunda bulunur.
dünyanın kayda geçmiş en uzun gövdeli ağacı bu ağaçtır, 1000 yıldan fazla yaşayabilir. dünyanın en büyük (ağırlık yada hacim olarak) ağacı için (bkz: mamut ağacı)
game of thrones
-
6. sezonu nasıl olacak bilmiyorum ama 7. sezonu figüranlarla oynanacak.
zeka seviyesine göre müzik zevki
-
anlamak için uzun uzun test çözmenize gerek olmayan şey.
kalbimin tek sahibine* eşliğinde duygulanıp tabi tabi* eşliğinde eğleniyorsanız bu zekayla bu yaşa gelebildiğiniz için şükür namazı kılın. bakın ne kadar basit.
edit: gerçekleri çarpıtmadan söylüyorum ki haftada 3-4 gün uyumadan önce ya da çizim yaparken muhakkak beethoven dinlerim, lil wayne kimdir bilmiyorum bile. karşınızda nasıl bir deha var bilin yani.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
-neden sizi işe alalım?
+bunun cevabını size konuştuklarımızla açık ve net olarak verdiğimi düşünüyorum.
-"açık ve net" aynı şey değil mi?
+hayır
-nasıl yani, açıklar mısınız?
+televizyon bazen açıktır ama net değildir mesela...
andromeda galaksisi ile samanyolu'nun çarpışması
-
hakkında; katı maddeler (yıldızlar, gezegenler vs) arasındaki boşluk çok büyük olduğundan ötürü aslında çarpışmadan ziyade birbirinin çekim alanına girip, ortalarında bulunan supermassive blackhole'lerin birbiri etrafında dans etmesi ve en sonunda birleşme halidir de denilebilecek olan olaydır.
türkiye'nin en hoşgörülü şehri
-
(bkz: sinop)
daha önce yazanlar olmuş ama kesinlikte doğru tespittir.
kimse kimsenin ne giydiğiyle, oruç tutup tutmadığıyla ilgilenmez. şehir merkezinde hiç trafik lambası yoktur. buna rağmen trafik kavgası çıkmaz. şehirde hala her türlü ihtiyaç veresiye, deftere yazdırma vb. ödeme şekilleriyle karşılanır. hoşgörüyle bir ilgisi yok ama şehir hakkında bir anekdot paylaşayım; bundan 3 yıl önce "sinop'a hırsız gelmiş" diye şehirde bir dedikodu yayılmıştı. duyduğumda hayli gülmüştüm. gerisini siz düşünün.
şeytanın yandaşlık yerine onurlu olmayı seçmesi
-
semavi dinlerin anlattığı hikayelere göre iblis, allah'ın ademi herhangi bir açıklama yapmadan yaratmasına içerleyip, ona secde etmeyerek dik duruş sergilediği için makamdan kovulmuş. makamdaki diğer melekler:
''aman iblisciğim, ne yapıyorsun? kendine gel'' diyerek arabuluculuk etmeye çalışsa da iblis geri dönmemiş yolundan:
''kardeşim, biz zaten gerekli donanıma sahip değil miyiz? bir de bizden alt kapasitede yeni bir mahluk çıkarıp ona biat etmemiz niye isteniyor?'' diye çıkışınca melekler de: ''doğru lan'' deyip allah'a ufaktan itiraz sesi yükseltirler: ''yeryüzünde kan döküp, bozgunculuk yapacak birilerini mi yaratıyorsun?'' (bakara 30.)
allah yine açıklama yapmaz: ''siz bilmezsiniz, ben bilirim.''
melekler sus pus...ama bu sayede ödüllerini alırlar, konumlarını korurlar.
iblis ise bu durumu kabullenmeyen tek varlık olarak pılısını pırtısını toplayıp kendi yoluna gider. dik duruşunun bedelini, allah makamındaki ayrıcalıklı konumunu bırakarak öder. kimse de ''helal olsun be, adamın bir duruşu var. sorguluyor en azından'' deyip tebrik etmez, tam üstüne ''lanet olsun iblise, o şerefsizin önde gidenidir'' diye arkasından konuşulur.
sorgulamanın, onurlu olup dik durmanın bedeli şeytan olmakmış meğer. dinler de bunu marifet gibi anlatıp durmuş binlerce yıldır.