hesabın var mı? giriş yap

  • şehir ve semt yazılmayacaksa yazılmasın dediğim liste. tutup 200'e yakın entry'yi tek tek okumamızı beklemiyorsunuz değil mi canlar? ben ankara diye aratacağım, bir başkası beyoğlu diye aratacak, bir başkası nevşehir diye aratacak, öyle okuyacağız. rica ediyorum biraz düşünceli olun, lahmacunseverleri üzmeyin.

  • bünyesinde yapılmaması gereken 3 şey: aşk yaşamak, vatan kurtarmak, din/inanç anlatmak.

    yüzyüze iken beceremediğimiz şeyleri bu mecraya taşıyınca hepten elimize yüzümüze bulaştırıyoruz. şahdık, şahbaz oluyoruz.

  • instagram kullanmadığım için oraya atamadım sevgili suserler ancak nacizane 3 haftalık deneyimlerim sonucu yapa yanıla mükemmel tarifi buldum sanırım.

    burada işin sırrı hamuru cıvık bırakmak hamur cıvık olursa ekmeğiniz yumuşak olur.

    1.5 su bardağı suyun içine 1 yemek kaşığı silme toz şeker koyuyoruz üstüne de 1 paket maya ekliyoruz. su ne sıcak ne soğuk olsun tam olarak ılık, sıcak olursa hamur kabarmaz soğuk olursa da kabarmaz hamur aşırı nazlı biri.

    iyice karıştırdığımız su, şeker ve maya karışımı üstüne yaklaşık 3,5 4 su bardağı un ve ve 1 tatlı kaşığı tuzu ekliyoruz. bakın burası çokomelli tuzu unla birlikte koymalısınız yoksa nazlı hamur yine kabarmıyor. bu hamur elinize baya baya yapışıyor bu sebeple hamur toplansın diye 1 yemek kaşığı zeytinyağı döküverin. bu arada elinizi de ıslatın (hamur yapışmasın diye) başlayın yoğurmaya hamur yapıştıkça elinizi ıslatıp devam edin. sonra kapatın üstünü mayalansın nazlı hamur.

    un serdiğiniz tezgah üstüne dökün hamuru şekil verin tepsiye yerleştirin şekil verdiğiniz hamurları 20 dakikada orada mayanlansın.

    bu sırada siz ısıtın fırını 200 derecede hamur kuru olmasın diye dibine de bir kapta su koyun fırının içi buharlansın 20 dakika sonra tepsi de mayalanan hamuru atın fırına muhteşem oluyor...

    not: soran bir arkadaş oldu kuru maya kullanıyorum instant maya da deniyor.

  • buna göz yuman kişi kesinlikle gavat değildir. her önünüze gelene gavat demeye çok alıştınız bakıyorum. gavat, bu durumdan nakti bir kazancı olan kişiye denilir.

    bu kişi godoştur.

  • febe müzesinin kupalarla doldurulması başka türlü mümkün olmadığından, aklına gelen en pratik çözüm olarak gerçekleştirmek isteyeceği eylemdir.

  • ülkedeki birlik duygusu.

    2000 yılbaşı bir dini güne denk geliyordu diye hatırlıyorum. işgüzar bir muhabir camiden çıkanlara yılbaşıyla ilgili sorular soruyordu. konuşanların hepsi yeni yılı kutlamış ve eğlenen insanlar hakkında son derece hoşgörülü sözler sarfetmişti. ülke ayrışmamıştı.

    bir başarı kazanıldığında ülkenin her kesimi sevinirdi. 2002 dünya kupasında kürt gençlerinin türk bayraklarıyla sokaklara fırlayıp nasıl coşkulu kutlama yaptıklarını hatırlarım. bir felakette herkes üzülürdü. depremin doğusu batısı yoktu. ülke ayrışmamıştı.

    insanlar ayrışmamıştı.

  • metal külliyatı derya deniz olduğundan, eskiden günde 10 defa dinlenilen albümler bile unutulabiliyor. sonra bir yerden esiyor ve tekrar dinlemeye başlıyor. ulan nasıl olur da yıllardır bu albümü dinlemem diyor insan. an itibariyle tam da bu olayı yaşamaktayım efenim.

    extreme aggression'a gelirsek, tek şarkı bile ortalama değil, albüm baştan sonra taramalı tüfek resmen.*

    not: bu albümü tekrar dinleyince aklıma keyif bar ve barkod'da çılgın attığım, headbang kaynaklı boyun tutulmaları yaşadığım günler geldi lan. ağlamakla çıldırmak arası bir hissiyat emenike.

  • sonuna kadar destekliyor ve yürüyüşe katılanlara durmadan arabistan'a doğru devam etmelerini öneriyorum. bekleme yapmayın.