ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
4.5 yıl sonra galibiyete deli gibi sevinen bjk'li
-
(bkz: o değil de iyi koyduk)
16 mayıs 2015 ferhat kaplan'ın yediği gol
-
ters ayakta yakalanmış, gözünüzle izleyin.
edit: gelen hakaretler üzerine üşenmedim tekrar izledim ve sonuç olarak fikrim değişmedi. video'da açık bir göz aldanması var. buyrun kendiniz karar verin;
http://i.imgur.com/nx1qcqg.jpg
- 1. karede şut çekildiği anda kalecinin ters ayakta olduğu açıkça görülüyor,
- 2. karede top ile kaleci arasındaki uzaklık, kalecinin yetişemediği veya yetişemeyeceği yine oldukça açık,
- 3. ve son karede ise top kaleciyi geçtikten sonra kalecinin kolunu çektiği görülüyor. kalecinin ve topun paralel uzantılarına dikkat edin.
edit2: volkan'ın benfica'dan yediği gol; https://youtu.be/bss3_dmb7k0?t=48
yer yarılsa da içine girsem denilen anlar
-
18-19 yaşlarımdayken yaşadığım utanç verici bir olay ile yaşadığım andır.
(ön bilgi: fazla kilolardan muzdarip bir kızcağızdım o zamanlar)
kalabalık bir bijuteri dükkanında takılara bakıyordum. dükkan sahibi de iki adım ötemde, bir arkadaşı ile sohbet ediyordu. gözüme takılan bir küpeyi elime aldım, standın arkasında diğer bir renginin daha olduğunu görüp, onu da incelemeye başladım. bu sırada dükkan sahibi bana bir şeyler söyledi. ne dediğini anlayamadığım için, "bana mı dediniz?" dedim.
böyle dememle adamın yüzünün bembeyaz kesilmesi bir oldu. birden özür dilemeye başladı. "yok hanımefendi size demedim yemin ederim" (bu arada adamın bu aşırı tepkileri üzerine etraftaki herkes bizi izlemeye başladı) "yemin ederim hanımefendi size demedim, arkadaşın soyadı tosun biz ona hep öyle tosun diye hitap ederiz"...
dışarıdan bakınca şöyle bir diyalog olmuş:
-tosun
-bana mı dediniz?
iyi ki efendim dememişim :(
oooff offf...
aileye boşanacağını açıklamak
-
bütün aile gün içinde aranır. mümkünse akşam erken gelin, konuşmamız lazım gerek denir.
kızım söyle işte diye baskılar gelirken, öyle telefonda söylenecek gibi değil denir, gözden iki üç damla yaş düşer.
akşam herkes geldiğinde "boşanmaya karar verdim" denir.
derin bir sessizlik yerini yavaş yavaş dozu artan bir gürültüye bırakır.
son sözüm "sizden bu konuda izin istemiyorum, bilgi veriyorum" olmuştu. sağlam durun. ailenizin "millet ne der" baskısına aldırmayın. sizi mutlu görünce, onlar boşanmanın ne kadar normal ve aslında mutlu eden bir şey olduğunu görecekler.
sabredin ve aileniz hayatta olduğu için şükredin...
yaran facebook durum güncellemeleri
-
prens charles olmak da zor. bakkala gidip bir şeyler alınca para diye ananın resmini veriyorsun. yazık lan.
unutulmayan üşenme eylemleri
-
ekmek almaya kimin cikacagina karar vermek icin 6 saat 51 oynamak.
börekçinin 1.5 liralık böreği geri alması
-
aile işi olarak börekçiyiz. 20 senedir bu işi yapıyoruz.
1.5 liraya sebep böreği geri alıp tepsiye koyan adam esnaf değildir. tamam abi 50 olsun canın sağolsun der geçersin. müşteriyi memnun edersin. bunun adabı budur. eğer ki o müşteri sürekli benzer şeyler yapıp 1-2 lira geçirmeye çalışan biriyse ancak o zaman o 1.5 liralık böreğin hesabını sormaya kalkarsın bu iş böyledir.
bir de bir ihtimal o an tezgahta olan eleman iş yerinin sahibi değilse ve çok detaylı bir şekilde ondan hesap soruluyorsa adam kasada bir dengesizlik olmasın diye o 1.5 liranın peşine düşmüş olabilir. ama yinede çalışanından 1.5 liranın hesabını soracak işletmeden de hayır gelmez. neresinden tutsan ofsayt. eyyorlamam bu kadar.
bir kadının hazırlanıp evden çıkma süresi
-
kesinlikle nereye gittigiyle degil kiminle bulusacagina gore degisen sure.
coder atasözleri
-
gelen bug giden bug'i aratir
çaylak
sosyal fobi
-
albert camus bu sözü gezegene armağan ederken yüksek olasılıkla sosyal fobi için etmemiştir. fakat bu hastalığı en iyi anlatan cümle bence kendisine aittir:
"bazı insanların sırf normal olabilmek için olağanüstü enerji sarf ettiklerini kimse bilmez."
hülya avşar sibel can seda sayan üçlüsü
-
şaka maka 30 yıldır falan var bunlar magazin piyasasında. kezban öncüleri..
(bkz: kezban-ı cedid)