hesabın var mı? giriş yap

  • "isviçre'nin lozan kentinde müslüman bir çift, karşı cinsle el sıkışmayı reddettikleri gerekçesiyle isviçre vatandaşlığı'na kabul edilmedi."

    hayır yani gerçekten, kültürüne düşman olduğun bir ülkeye gidip neden vatandaşlık almak ister bu tipler anlayamıyorum!? insanlar da haliyle kendilerinin doğru buldukları bir şeyi yanlış olarak gören organizmaların kültür şoku yaşamamaları için en doğrusunu yapıyorlar.

    kaynak

  • hiç inandırıcı olmayan kaza.
    ulan kapı açılıp düştüyse 2 km sonra farkına varmazsın, hemen anlarsın, yani geri zekalı olsan anlarsın.
    araç renault kangoo model sanki. çocugun ordan düşmedi için kapının komple açılması lazım. ses çıkar, rüzgar gelir "aaaa kapı açıkmış" dersin, 2 km gitmezsin.

  • bay rte ve davutoğlu'nun derin stratejisi sayesinde türkiye cumhuriyeti uyguladığı sözde dış politika ile başta ortadoğu, kuzey afrika , kafkaslar bölgesinde delicesine güç kaybederken iran 'ın fırsatı kullanıp içinde bulunduğu durumdan son hızla çıtığının resmidir.

    çok değil bir kaç sene içinde bugün hayal bile edemeyeğiniz haberler duyacaksınız iran _ amerika _ avrupa üçgeninde.

    geçmişler olsun.

    nasıl bir derin strateji ise elin oğlu imkansız denilen durumlardan müzakere ve diplomasi ile çıkıyor biz çatışmadır, silah'dır, bomba'dır, mülteci 'dir , savaş riski'dir battıkça batıyoruz ve hala dibi bulamadık.

  • youtube'da bir süredir meydana gelen durumdur. milyonlarca izlenmiş cover videolarına bakıyorum kızın sesi abartıldığı kadar değil ve her yer bunlarla dolu, sesi daha güzel olan arkadaşlarım var.

    bu durumun ortaya çıkmasının türk erkeklerinin abazalığından kaynaklanmakta olduğunu düşünmekteyim.

    edit: verdiğim şarkı linki yanlış anlaşılabildiği için kaldırıldı.

    edit2: fürya değil furya imiş doğrusu, özür dilerim.

  • muhtemelen hayalindeki james bond filmini asla yapamayacak büyük sinemacı.

    nedeni şu;

    james bond serisi ian fleming tarafından yazılmıştır, filmlerin yapıldığı ve dağıtıldığı stüdyo da mgm'dir.

    ama james bond'un telif hakları broccoli ailesine aittir ve bu aile bugüne kadar yapılmış tüm bond işlerine dahil olmuşlardır.

    kast seçiminden final cut'a kadar.

    onların izin vermediği, onaylamadığı hiçbir hamle yapılamaz.

    nolan'da pek çok ingiliz sinemacı gibi james bond hayranıdır çünkü bond büyük britanya için ulusal hazinedir.

    bond işlerinde çalışan pek çok insan kraliyetten sir ünvanı almıştır... yarı ingiliz olmasına rağmen nolan kardeşlerin de düşü sir ünvanı almaktır muhtemelen.

    fakat; nolan otör sinemacıdır.

    syncropy isimli şirketi ile yaptığı filmlere kimsenin karışmasını istemez, warner bros şirketini bile bu yüzden bir kalemde sildi attı.

    kendisine açık çek verip "gel bizde çalış kar bile etme" diyen sony, netflix, amazon gibi şirketlere de hayır dedi bu sebeple.
    para nolan'ın umrunda değil çünkü kişisel serveti 1 milyar doları geçen bir kaç sanatçıdan biri kendisi.

    eğer broccoli ailesi nolan'a bond teklifi ile giderse asla tam kontrol vermeyecekler.

    nolan'da şu saatten sonra asla kontrolü başkası ile paylaşmaz.

    bu tamamen kuvvetler ayrılığı olayı.

    broccoli ailesi yüzyılın başında italya’nın calabria kentinden long ısland’a geliyor.

    koyu yeşil, kalın saplı sebzeyi üretmek için iki italyan sebzesini, karnabaharı ve rapiniyi ilk kez çaprazlayatak yeni bir sebze üretiyorlar çünkü halktan farklı bir şey yemek ve elit olduklarını hissetmek istiyorlar...

    ailenin atası giovanni broccoli sebzeye soyadlarını veriyorlar... işte size brokoli sebzesinin onlara göre hikayesi.

    böyle büyük iki ego, kendilerinden hiç taviz vermeyecek... çok zor.

    edit: kaynak

  • zebani bile memleketimize gelince ekonomik zorluklardan ek iş yapmak zorunda kalmış.düşünün ekonomi ne halde.güzel makara yapmış gençler.

  • dizi olanı izlediğim tek diziydi, bitiyormuş galiba yazık.
    tarihi tokat olanı hakkında da genel olarak bilenen bir yanlış var. yeniçerilerin mermer dövüp tokat için ellerini bilemeleri falan palavradır. yeniçeriler ordunun elit ve merkezde duran askerleridir bir kere, onlar tokatla adam devirmek yerine kılıç ya da ateşli silah kullanmakta usta idiler.

    osmanlı tokadını ordunun en önünde giden azaplar, deliler ve başıbozuk denilen birlikler atarmış. bu birlikler yem olarak önden sürüldükleri gibi, bir nevi de psikolojik harp unsuru olarak kullanılmışlar. karşınızda üstünde doğru dürüst silah bile olmadan, iki elini açmış tokadı yapıştırmaya gelen bir sürü adamlar düşünün. bunların tek amacı ya tokadı yapıştırmak, ya da orada ölmek. çoğunun da kafası yerinde değil zaten, artık ot mot mu çekiyorlar napıyorlarsa. böyle adamları görünce, ulan kim bilir bu ordunun arkasında daha ne psikopatlar var diye düşünüp tırsmaz mısınız. amaç da öyle düşündürtmek zaten.
    ayrıca bu birliklerde olup savaş alanından canlı çıkabilenler, ganimetten arslan payını alanlar olurmuş.

  • arada kaybolacak ama söylemekte fayda var, sıkı bir fenerbahçeli olarak galatasaray'ı seveni seviyorum. sen maçtan önce böyle nefret dolu bir pankart açarsan ben de galatasaray'ın kazanmasına sevinirim bile. tebrikler galatasaraylı dostlar, hak ettiniz ve kazandınız. maçın en büyük skandalı daha düdük çalmadan başladı, futbolcular ellerinde ırkçı saldırıya karşı pankartla çıkarken tribünde "seni de seni seveni de sevmiyoruz" pankartı yazıyordu. rezalet.

  • ensar ve diğer tecavüz, pedofili, çocuk gelin olaylarında kullanılmayan skandal kelimesinin bu pankart için kullanılması tek bir şeyi anlatıyor: ahlak olarak çökmüş durumdayız. az bile diyorlar, avrupa ve türkiye kelimelerini aynı cümlede kullanmaları bile hata. skandalmış. sen bunu söyleyerek tüm bu ahlaksızıkları normal karşılıyorum, ben de olsam aynısını yapardım diyorsun.