hesabın var mı? giriş yap

  • epic'in bedava vermesiyle uzun bir süre tekrar gündemde olacak oyun.

    bana göre oyun tarihinin en iyi 5 oyunundan birisi. kişisel zevkler tabi ki insandan insana değişir. bu oyundan nefret edene de bir şey diyemem. ancak bu oyun "ehehe kargoculuk simülatörü" denilerek aşağılanacak bir oyun değil. yazı özellikle oyuna şans vermek isteyen ya da bu kargoculuk muhabbeti yüzünden emin olamayanlar içindir.

    - oyun zor bir oyun. bu zorluk oyunun seviyesinde değil, oyuncu tecrübesi olarak ağırlığında. oyunun ilk 2 saati, oyuncunun oynadığı kısım belki 15 belki 20 dakika. geri kalanı ise sinematikler. bu oyun, eşi benzeri görülmemiş bir evren kuruyor. hop oturup oyuna başlayım olayı yok. sabırlı olmalısınız. kojima ince ince bir ağ gibi kurgulamış oyunu. o yüzden uzun sinematikleri görüp kaçmayın.

    - oyunu zor yapan diğer unsur size serbestlik tanındıktan sonraki 3-4 saat. burada kargo taşıma işlerini hiç bir ekipman olmadan yapıyoruz. haliyle de zor oluyor. a noktasından b noktasına bir eşya taşımak çoğu kimsenin ilgisini çekmiyor. zaten oyunu bırakan insanların çoğu bu noktada bırakıyor.

    - şimdi çok konuşulan kargo muhabbetini biraz açayım. kojima öyle bir oyun yapmış, öyle bir hikaye yazmış ki, ben bu oyuna farklı bir oynanış mekaniği getireyim demiş. oyunun hikayesinin en üst çatısı "bağ kurmak" üzerine. bu bağ kurma olayı, bir felaket yaşayan toplumdaki insanların fiziksel olarak iletişimlerini tekrar sağlamaktan tutun da duygusal olarak bağ kurmaya kadar pek çok alt metni içeriyor. oyuna dair spoiler vermeyeceğim, ancak bu bağ kurma olayının önemini kavrarsanız, küçümsenen kargo mekaniklerini daha iyi özümsersiniz.

    - şimdi "bağ kurma" teması sıradan gelebilir insanlara. işin ayağı o şekilde değil. biz kargoları görünürde bir "elektronik ağın" tamiri için teslim ediyoruz. yani a noktasındaki insanlarla b noktasındaki insanların tekrar iletişim kurabilecekleri "bağ kuruyoruz". yalnız bunu yaparken yaptığımız iş sadece kargo taşımak olmuyor. bb isimli küvezde taşıdığımız bir bebeğimiz var. mutsuz olduğunda, korktuğunda onu sakinleştirmemiz gerekiyor. bizim asıl kurduğumuz bağ bb ile.

    - oyun mekanikleriyle ne alakası var diyeceksiniz bu anlattıklarımı. şöyle anlatayım. kojima öyle bir sistem kurmuş ki oyuna. madem benim bağ kurma temam bu kadar önemli, ben bunu oyunun en temel mekaniği haline getireyim. oyunda merkez şehire bağlamanız gereken bölgeler var. işte onlarla "elektronik" bağ kuruluyor. bunu yaptınız mı? elektronik ağ açıldı mı? o da ne. sağda solda yapılar belirliyor. bu yapılar yollardan tutun merdivenlere, yağmurlardan saklanmak için yapılan barakalardan tutun içi araç dolu garajlara kadar başka oyuncular tarafından yapılan yapılar. işte kojima burada çok az oyunda olan belki de olmayan bir şey yapıyor. siz bu oyunu oynayan diğer oyuncularla aynı dünyayı şekillendiriyorsunuz. diğer bir oyuncunun yaptığı yapı sizin dünyanızda belirliyor. böylece o ilk 3-4 saat çile çekerek yaptığınız kargo taşıma işi inanılmaz kolay hale geliyor. bu esnada bir de fark ediyorsunuz ki başka oyuncular için yapı yapmaya başlamışsınız. çünkü oyun "bağ kurma" olayını aşılıyor.

    - bunca yazdığımdan sonra hala bu oyunun a noktasından b noktasına eşya taşımaktan ibaret olduğunu düşünüyorsanız sizin kendi tercihiniz. bu kadar bütünlüklü bir hikayeyi, sırf hikaye dokusuna hizmet etsin diye insanların burun kıvıracağı bir konseptle getirmiş kojima. yoksa bu oyunda kargo taşımayıp, sağa sola motorla da gidebilirdik. o zaman ne olurdu. o ilmek ilmek işlenmiş hikaye bok olurdu. "bağ" kurma olayı sanal ortamda kalırdı.

    - işin hikaye kısmına gelelim. öyle bir dünya yaratmış, öyle bir hikaye anlatmış ki kojima, bu bir oyun değil film olsa ciddi anlamda uzun yıllar konuşulurdu. zaten film gibi oyun. kadro inanılmaz. oyunculuk performansları inanılmaz. hikaye ise emin olun hiç bir oyunda göremeyeceğiniz kadar şahane. hani oyunu oynamak istemiyorsanız da izleyin derim hikayesini. aynı etkiyi vermez ama yine de ucundan da olsa bu harika hikayeye şahitlik edersiniz.

    - peki kötü tarafları yok mu oyunun. tabi ki var. zaten kusursuz bir oyun değil bu. hiç bir oyun kusursuz değildir. mesela silah mekanikleri zayıf, "gerilim" unsurları olması gerektiğinden zayıf vs. ama lütfen ne olur "heheh kargo simülatörü" yorumlarına kanıp eşsiz bir tecrübeden mahrum etmeyin kendinizi.

  • bugun ustsuz guneslenenlere hallenecekler. yarin "bunun bikinisi cok kucuk, avucici kadar" diye kovacaklar. obur gun "hasemadan dizinin yukarsi gorundu aboooov" diye kovacaklar. bu isin matematigi, bunlarin sistematigi bu. hic sasmaz.

  • annemi, babamı güldürdü; beni güldürüyor; çocuklarımı güldürecek. yaptığı zor işi en kolay böyle anlatabilirim sanırım.

  • aynı durumu ben de yaşadım. 33 yaşında, lösemiden hayalleri olan kardeşimi kaybettim.

    4 yıl filan da beklemeden yengemi birinci senesinde dertleşmek için yemeğe çıkardım. haddim olmasa da beni seviyorsan söz ver, devam edeceksin diye söz aldım. ertesi sene nişanlandı, sevebileceği bir insan denk geldi ve gördüğüm kadarıyla da çok mutlu. instagram'da her fotoğrafına olmasa da onun mutluluğundan ailecek mutlu olduğumuzu belli eder arada bir kalp bırakırım.

    insanların mutlu olmasından mutlu olanlardan olabilirseniz, dünya çok güzel bir yer olabilir.

  • parti kursa tek başına iktidar olur. oyum senin cuğara içerken yahut coplanırken.

  • pahalı ürünleri savunan insanları ortaya çıkararak şaşırtan fastfood zinciridir.

    babacım ben "pizza yemek için sms bekleyen adam"dan bahsetmiyorum. sen zaten herşeyin promosyonunu yakalıyorsundur, hayatta küçük heyecanlar yaratıp bununla gurur duyuyorsundur. o başka bir yetenek. ben normal bir insandan bahsediyorum; hani canı pizza istedi, karnı aç, giriyor yemek sepetine, canının istediği pizzayı sipariş verecek, haftasonunu beklemeyecek, birazdan yiyecek.. hani o pizzanın yanında 30 tl yazıyor. mevzu sen değilsin yani, heyecan yapma.

  • teknolojik çözümlerle zararlarının minimuma indirilmesi amaçlanan felaketler. bilim adamları, nükleer sızıntılardan sonra radyoaktif maddelerin en çok hangi bölgelere dağılacağını tahmin edecek ve bu sayede etkili tahliye planlarının oluşturulmasına ve sızıntılara karşı insanların minimum zararla etkilenmesine zemin sağlayacak bir araç geliştirdiler. aşağıda bununla ilgili ayrıntılar mevcut.

    bir nükleer santral kazası meydana geldiğinde ve radyoaktif madde açığa çıktığında, çevredeki insanları mümkün olduğunca çabuk tahliye etmek hayati önem taşır. bununla birlikte, yayılan radyoaktif materyalin nereye yerleşeceğini hemen tahmin etmek zor olabilir ve bu da çok sayıda insanın rakyoaktiviteye maruz kalmasına neden olur.

    tokyo üniversitesinden bir araştırma ekibi tarafından yayınlanan yeni bir çalışmada bilim adamları bu zorluğun üstesinden gelmek için etkili yöntem ortaya koydular.

    ekip, yayılan radyoaktif materyalin 30 saat öncesinden nereye iniş yapacağını doğru bir şekilde tahmin edebilecek bir bilgisayar programı oluşturdu. bunun için rüzgar modellerine dayanan hava durumu tahminlerini kullandılar.

    bu araç, 2011 yılında fukushima daiichi nükleer santrali'nde gerçekleşene benzer bir başka nükleer kazanın meydana gelmesi durumunda tahliye planları ve diğer sağlık koruyucu önlemlerin kolayca uygulanmasını sağlayabilir. araştırma ekibi, radyoaktif emisyonların yol alacağı muhtemel rotayı tahmin etmek için önceki hava durumu modellerine ilişkin verileri işleyip kullanabilen, "machine learning" adı verilen yapay zeka formuna dayalı bir sistem oluşturdu.

    makalenin baş yazarı takao yoshikane'nin ağızından: "yeni araç ilk olarak belirli bir noktadan serbest bırakıldığında radyoaktivitenin nerede dağılacağını tahmin etmek için hava durumuyla ilgili çok sayıda verinin kullanılmasıyla eğitildi.". "daha sonraki testlerde, araç, saçılmanın yönünü en az % 85 doğrulukla tahmin edebildi. diğer yandan daha tahmin edilebilir ve kesin hava durumu modellerinin olduğu kış aylarında bu oran %95'e kadar yükseldi."

    bu yaklaşımın doğruluğunun 30 saati aşkın süre zarfında düşmemesi, afet senaryoları için son derece önemli. çünkü bu durum yetkililere en çok etkilenen bölgelerdeki tahliye planlarını düzenlemeye ve belirli alanlardainsanların taze ürün yemekten kaçınmak ve potasyum iyodür (radyoaktif sızıntılarda havadaki radyoaktif iyoda karşı korunmak için kullanılır) almak konusunda rehberlik etmek için zaman kazandırıyor ve bu da vücut tarafından alınan radyoaktif izotopların emilimini önemli ölçüde azaltıyor.

    ilgili bazı görseller:
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/1
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/2
    https://www.nature.com/…41598-018-27955-4/figures/3

    kaynaklar: https://www.nature.com/articles/s41598-018-27955-4
    https://www.sciencedaily.com/

  • muhtemelen arabasına korsanı bitirdiğiniz için teşekkürler başbakanım yazısı yapıştıran, seçim zamanı rte istanbul'a geldiğinde haliç kongre merkezine gidip maymunluk yapan, sorsan dürüstlük abidesi taksici.

  • kılıçdaroğlu yapsaydı ne dinsizliği ne imansızlığı ne de kitapsızlığı kalırdı.

    bu tür şeyleri hiç sevmem. insan unutabilir, hata yapabilir. bayram namazında bile hata yapabilen ve bazen yandakine bakan bir insanımdır. ben normal karşılarım bunu ama bu insanlar montaj video üzerinden kılıçdaroğlu ezandan önce orucunu açtı diye salyalar akıttı. yürüyen merdivene ters bindi diye denmedik laf bırakmadılar.

    tanım: insanlık halidir. "insan" hata yapabilir.