ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
portekiz milli futbol takımının berberi
-
sanırım takım içerisinde bir cristiano ronaldo'ya bir de kendisine sınırsız özgürlük verilmiş.
son derece idealist olduğu bir gerçek.
antónio alberto bastos pimparel (beto)
fabio coentrao
miguel lopes
joão pereira
miguel veloso
raul meireles
nélson oliveira
hélder postiga
cristiano ronaldo
arkadaşlar uyardı, bunlar babadan oğula nesil herhalde ..
luis figo
edit: "o luis figo değil halil sezai" diyenlere saygım sonsuz..
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"keşke her sabah alarm çaldığında polisler kapıyı kırıp 'yat yat yat' diye bağırsa da geri yatsak."
beren saat'in bihter ziyagil açıklaması
-
ne diyorsun bihter? beren saat kim amk?
ak-saray'ın maliyeti
-
mehmet şimşek, ak saray'ın maliyetinin 1 milyar 370 milyon lira olduğunu açıkladı.
erdoğan'ın makam uçağı tc-tur için de "satın alma bedeli ile toplam maliyeti 185 milyon dolardır" dedi.
evet ak saray'a harcanan parayla neler yapılabilirdi?
- bütçe açığının yüzde 7’si kapanırdı.
- 40 kişilik 2740 yaşam odası yapılırdı.
- 13 bin işsiz 12 yıl boyunca asgari ücretten maaş alarak istihdam edilebilirdi.
- 1 günde 550 bin aracın geçtiği boğaz köprüsü’nden 391 milyon araç ücretsiz geçebilirdi.
- 800 okul yapılırdı.
- 400 yataklı 13 hastane yapılırdı.
edit: imla
bim'in 2014 yılbaşı paketi
-
- hatice hanım içli köfe
- centro gofret
- dost yoğurt
- bili bili yumurta
- teatone ice tea
- simbat iç ayçekirdeği
- buono çikolata
ve elbette,
- le cola.
7 tl. yersen.
ekleme: bütün gecenin bulaşığı ne olacak peki? ciddi problem.
- bind activit bulaşık deterjanı
üstelik paket hala 7 tl.
türk televizyonlarındaki unutulamayan anlar
-
seneler önce bir furya vardı hani, "ünlülerin maç izleyişleri" diye, sanırsam zamane televolesi (ki o zamanlar spor ağırlıklıydı) önemli maçlarda ünlüleri evlerinde, cafelerde vs. maçı seyrederken çekip yayınlardı. böyle boş, böyle anlamsız bir konseptti.
yine bu tür programlardan biri, kameraya alınan kişi ise bu sefer "müslüm gürses"... 3 büyüklerden biri avrupa takımının tekine karşı oynuyor, bir kahvehane dolusu insanla beraber maçı tüm dinginliğiyle müslüm gürses de izliyor.
bizim takım bir noktada atağa kalkıyor, tüm kahvehane ahalisinde heyecan dorukta -müslüm baba sakinliğini koruyor-. atak devam ediyor, millet ayaklanıyor...ve en sonunda gol oluyor.
...herkes çığlık çığlığa, ayakta, birbirine sarılıyor, tezahuratlardı, haralasıydı, güreleseydi... lakin müslüm gürses hala oturuyor.?
neden sonra, golden yaklaşık 1 dakika geçmişken, millet sakinleşip yerine oturmaya başlıyor, ve yüzünde hafif bir gülümsemeyle müslüm gürses o efsanevi repliğini sarfediyor:
"evet, gol..."
baban ne iş yapıyor
-
ortaokulda hocam bu soruyu yönelttiğinde ağzımdan bir çırpıda abimin mesleği çıkmıştı. babamın öldüğünü bilen arkadaşlarıma abimi babam gibi görüyorum açıklaması yapıyordum daha onlar sormadan.bursla okuyor, babasız fakir ama gururlu olmaktan korkuyordum.
insan gurur yapma lüksünün olmayacağı hallere gelirsem diye gurur yapmaktan utanabiliyor. bunlardan dı babam öldü demeye utanmam. kendime itiraf edemediğimden kendim de buna inanıyordum. çok hakkı var abimin hakkını yiyemem, ama baba başka bir şeydi. bildiğimden değil gördüğümden anladığım.
(bkz: iç burkan çocukluk anıları)
türkiye'nin lityum batarya üretim hamlesi
-
hamlesi, üssü...
bunlar hep a haber jargonu.