hesabın var mı? giriş yap

  • mümkünse arkamdan kimsenin söylemesini istemediğim cümle.. ben ki uyurken kapalı televizyonun çük kadar kırmızı ışığından rahatsız olan adamım, öteki tarafta onca florasan, spot ışığında siksen yatamam.. deliksiz uyusun cümlesi daha makbuldür.. çünkü yaşamında gün yüzü görmedi bu müstakbel rahmetli..

  • görsel

    inanılmaz bir olay. kendisi akp sarıyer ilçesinin kurucularındanmış.. resmen siyasete göbeğine kadar bulaşmış milletvekili adaylarını veya eski milletvekillerini bir bir rektör atıyorlar. ankara üniversitesi rektörü 3 dönem akp milletvekilliği yapmış birisi. bir sürü var bu örnekten. insanların ülkemizde adalete liyakate inancının düşmesi boşuna değil.

    bu atama bana ak partide devlet yönetme geleneğinin olmadığını böyle bir kültürün olmadığını gösteriyor. çünkü bu makam bir üniversite yöneticiliği bir belediye başkanlığı veya milletvekilliği değil. devletin güçlü olması için buraya liyakat sahibi gerçekten o makamı hak eden ve siyasete bulaşmamış birisi atanmalıydı.

    gerçi ak parti milletvekili adayı yapılıp sonra aynı kişinin mit başkanlığına atandığı süreci yaşatan veya eski milletvekilini anayasa mahkemesi üyesi atayan bir partiye devlet yönetme kültürünü anlatamazsınız.

  • hani hamburger söyleip yarısını yemeyen kızlar vardır ya. geçen bunlardan biri ile gittim nusr-et'e. etin yarısını tabakta bırakmaya kalktı. tabağı ağzına soktum. servet yatıyor lan orda.

  • arkadaşın biri erasmus programıyla modena'ya gidip, ilk dönemi orada geçirip ikinci dönem tekrar aramıza dönmüştür. hep beraber politics dersine girmişizdir. hoca derse başlamadan önce kıza hoşgeldin der ve "evet x'cim, şimdi seni şöyle ortaya alalım. bize modena maceralarını anlat." der. kız da hiç itiraz etmeden çıkar orta meydana başlar heyecanlı heyecanlı anlatmaya..

    -ay işte hocam ilk önce roma'da indim uçaktan. ellerim kollarım her tarafım bavul dolu. benim kilo 45, bavullar en azından 150.
    -hahahahaha
    -neyse, alanda bi taksi bulabildim güç bela. atladım içine; amacım metroya gitmek..
    -eeee
    -zar zor bindim taksiye. allahın italyan'ı, bi yardım bile etmedi bavulları arabaya taşımama.
    -cık cık cıkk
    -yerleştim taksiye. git git yol bitmiyor! saat de zaten epey geç olmuş, her yer zifiri karanlık. birkaç saat sonra metronun önüne gelebildik nihayet. ben tam uzandım çantama, para çıkarmak için. bir de ne göreyim; yanıma hiç nakit almamışım!
    -eeee?
    -taksiciye sordum. ya işte nakit yok bende, kredi kartı geçer mi diye. italyancam da çat pat işte.. ne dese beğenirsiniz hocam??
    -valla bilmem?
    -"sorun değil. yatakta da ödeşebiliriz dedi banaaa!!!
    -oo çok güzel!! verdiniz mi?

    akabinde ders iptal olmuştu zaten...

  • göz kanatma yoluyla yapılan terör.

    bu ne amk ya! protez saç, protez tırnak, protez kirpik, lens, ... kadının her yeri lego gibi çıkıyor lan!

    ben eve gelince daha montu çıkarmaya üşeniyorum, bunlar sniper tüfeği gibi kendilerini söküyorlar iyi mi...

  • kimilerine doğuştan default olarak gelen özellik. karşı cins konusunda yanlızlık çekmeyeni boldur bu tiplerin. etraflarından "karşı cins" asla eksik olmaz. cep telefonları susmaz. iyi arkadaşlar, dostlar asla eksik olmaz. eksik olan tek şey bireyin aşık olunma ihtiyacıdır. o da zaten karşılanmaz.

    "iyi insan", "zarar gelmez insan", "partilere, düğüne, derneğe çağırılan insan"dır. ama kimse onun "sevilme" ihtiyacını anlamaz. "lan öyle sevmeyin, başka türlü sevin" mesajlarını ya kimse anlamaz, ya da yanlış anlar. karşı tarafa "ulan ilişki yaşamak istiyorum" diye açık açık bildirimde bulunduklarında, karşı taraftan "sana aşık olacak birini bulalım"la gelirler. ya da "doğru kişi henüz karşına çıkmadı"yla. 30larına geldiklerinde jeton düşer, boşverirler aşkı falan. aşka inançları kalmaz.

    acayiptir, gariptir, birey kendini toplumdan değilmiş gibi hisseder.

    yıllar sonra gelen edit: beni çok seven. biriyle evlendim. buradan şu dersi çıkarıyoruz, umudumuzu hiç bir zaman kaybetmiyoruz.

  • sene 1997, mekan yurt odası.

    odada tek bir bilgisayar var, pentium 100.
    ram 8 ya da 16. (ben smyrna'nın uyarısıyla eklemek isterim ki megabyte!)
    internet bağlantısı falan yok he, insanlar minesweeper'da rekor kasarak eğleniyorlar sırayla.

    bir akşam odaya girdiğimde bir tedirginlik hissettim ama yorgunum zaten hiç takmadan çıktım ranzama. derken bilgisayarın sahibi geldi. birşeyler konuşuldu ve adam parladı!
    "nasıl nasıl?????" diye kükreyince de kulak kabarttım, duyduğum ilk şey:

    "ben 3 taneden fazlasını koymayalım demiştim, dinletemedim".

    ne üçü beşi, ne koyulmuş derken eleman bana seslendi "gel bir el at da şunu halledelim".

    olay şu ki minesweeper'dan sıkılmış ahali bir oyun bulmuş, oyun da 6 cd'lik (ulan devamını anlatamıycam utançtan). hepsini birden sığdıramayınca 4 tanesini cd sürücüsüne zorla sokuşturmuşlar. sonuç malum..

    biz kasayı sökerken kendini savunan olayın saçmalığının hala farkında olmadan söyleniyordu, "üçer üçer koyalım demiştim ben, dinletemedim".

    edit: bi de şöylesi var #16245044

  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.

  • bu nedir amk ya?

    daha nasıl alternatif belediye gaspetme yöntemleri icat edebilirler acaba?

    mahmut'un prostatı var, belediyeyi bize verin.

    hasan'ın çükü bamyaymış onu da bize verin.

    mustafa'nın şekeri var..