hesabın var mı? giriş yap

  • nasıl "sigorta için masraf şişirilmiştir" ibareleri görüyorsak, "satış için km şişirilmiştir" ibarelerini de görürüz.

  • sims de (bkz: the sims) evin üst katını halı veya kilimle dolduruyoruz, üst üste koyabilirsiniz. daha sonra parti verip mahallede kim var kim yok çağırıyoruz ve yapabildiğimiz en güzel yemeği evin üst katına koyuyoruz.
    gelelim kilit noktaya. bir tane havai fişek itemi vardı havaya kadar gidip çoluk çocuk eglendiriyordu. tam olarak şu
    herkes evin üst katında toplanmışken bunu üst katta ateşleyip alt kata kaçıyoruz ve anında merdivenleri satıyoruz* uzaktan komşuların pişmesini izleyip geriye kalan mezar taşlarıyla bahçemizi dekore ediyoruz.iyi eğlenceler*

  • çocukluk dönemlerinde aşırı derecede ihmal edilmiş olmaları, ebeveynleri tarafından sürekli eleştirilmeleri vb.

    çünkü mutluluk çocuklukta öğrenilen bir şeydir.

  • aldığı nefesten utanması gereken varlıklar tarafından hor görülmeye çalışılmış insandır.

  • düz dünyacı tayfa; lütfen bize söylermisiniz,diyelim haklısınız. dünya tepsi gibi düz.dünya düz olduğu halde, bu durumdan küre dünyayı savunanların ne gibi bir çıkarı olabilir. yada,bu size göre, gizlenmese, hayatımızda ne değişirdi? lütfen çok ciddiyim.

  • "imamoğlu'nun tokatladığı genç"ten sonrasını okumadığım troll (bkz: furkan bölükbaşı) uydurması.

    lan siz ne çeşit bi arsızsınız. utanmazlık, ahlaksızlık içinde yüzerken bir de adama iftira atıp insanlıktan bahsediyorsunuz. önce evriminizi tamamlayın sonra konuşun.

    edit imamoğlu: bkz

    edit imamoğlu 2: entrynin bu kadar fav almasına takılanlar olmuş. mesele entrynin bu kadar fav alması değil. mesele iftiracı, kişiliksiz, şeref ve haysiyet yoksunu insanların iftiraları ile sözlüğü bulandırması. o kadar görüntüye rağmen hala çıkıp bir insanı "bilmem kimi tokatladı" diye lanse ederseniz, göz göre göre yalan söylerseniz ve ne çeşit bir mal ve maşa olduğunuz zaten biliniyorsa, şereften uzak şahsınıza giydirilen basit bir entry bu kadar fav alır.

  • dün değil evvelsi gün bizim ufaklık cebinde telefonla denize girip düşürmüş, 1 gün sonra bendeniz şnorkel ve deniz gözlüğü ekipmanlarımla dalıp enkaz aramaya başladım, nihayet yaklaşık 1,5 mt derinlikte, üzeri hafif kumlanmış vaziyette enkaza ulaştım.

    tuzlu sudan çıkarıp tatlı suyla şöyle bi üzerinden geçip temizledik. pirinç dolu kâsede 1 gün beklettik, az önce telefonu açtık, hiç ümidim yoktu ama çalıştı.

    öğlen 3’ten ertesi gün sabah 10’a kadar denizin dibinde yatan telefon çalışıyor. teşekkürler apple.

    edit: çocuğa pahalı telefon mu verilir şeklinde mesajlar alıyorum, bizim ufaklık dediğim benim yeğen olur çocuğum değil, (evli de değilim:) kaldı ki çocuk da olsa param varsa alırım size mi soracağım amk.

  • kimse annesini ve ailesini seven, değer veren, önemseyen bir insana düşman olmaz.

    düşkün diye tabir edilen kavramın altındaki mana biraz derin. bazı erkekler belli bir yaşa ve olgunluğa erişse bile annesine danışmadan, annesinin onayını almadan hiçbir şey yapmaz.

    bu tarz bireylerin evlendiği zaman da evlilikleri annesi tarafından yönetilir. ilişki iki kişilik değil üç kişilik bir boyuta ulaşır.

    kadınlar bu olaya düşmandır.

  • sırf takımının zaferi uğruna her maç işini yapan, etliye sütlüye karışmadan topunu oynayan adamdır. öyle ki, maç boyu gelen topu yılmadan uzaklaştırır, yerinde müdahale etmeye çalışır. hücumdaki takım arkadaşları hata yaptığında "olsun beyler bravo" diyerek motive etmesini de bilir, kendisi hata yaptığında efendi efendi özür dilemesini de. havadan top gelir aslanlar gibi çıkar vurur kafasını, savaşçıdır. topa girmekten çekinmez, dosta güven rakiplere korku verir. hiçbir zaman spot ışıklarının altında olmasa da motivasyonu tamdır, yılmaz, yıldırmaz. adeta captain america gibi destek olur takımına. savunmacıların övülmemesini çoktan kabullenmiştir, ama o sorun etmez, underrated olmak kendisi için bir yaşam tarzıdır artık. pepe misali çıkardığı maçtan sonra "ayağınıza sağlık beyler" der, efendi efendi çekilir köşesine. evinde annesi veya eşi, maçı soran ilk kadın kişisi tarafından "kaç gol attın" sorusuna maruz bırakılır. "hiç" der, "ama ben savunmadaydım". karşı taraftan genellikle "hmm .s olsun" cevabını alır, anlatamaz derdini. "fm'de olsa 9.7 ile oynardım" diyemez, anlamaz karşısındaki onu. ama o çoktan kaderiyle yüzleşmiş, olgun bir insandır.