ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
tüm zamanların en iyi frikik atan futbolcusu
-
69 kez söylenmiş. 70. kez de söylenir. (bkz: juninho)
lyon'da fransa liginde frikikten gol atmadığı takım yok adamın. sadece frikikten hepsini sıradan geçirmiş.
iş mülakatlarında sorulan sinir sorulara cevaplar
-
- neden reel sektor?
- cunku her $ey yalan.
bilim adamlarının 1927 yılında çektirdiği fotoğraf
-
bir bilal erdoğan eksik.
5 temmuz 2022 sedat peker tweet'leri
-
anlattığı şey o kadar ilginç, skandal, şaşırtıcı ki ben ağzım açık okudum ama bizim magazin meraklıları hala dalga peşinde. bu kadar gerizekalı bir dönem daha olmamıştı. adam ülkenin başbakanının kasedi sayesinde başbakanla pazarlık yapıp hapisten çıkıp 5 milyon dolar da para aldığını söylüyor, böyle birşey dünyanın hiçbir yerinde yok, kolombiya, meksika, afrika hiçbiryerde yok, olmadı.
tarihteki muazzam ayarlar
-
mahir cayan'in hapishaneden tunel kazip kactiklarinda cikan topragi ne yaptiklarinin sorulmasi uzerine soyledigi
'topraksiz koyluye dagittik'
cumlesi sanirim bu kategoriyi fazlasiyla hak ediyor.
bir diktatör halk oylamasına gider mi
-
bakalım gidermiymiş:
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/165468.asp?cp1=1
http://www.samanyoluhaber.com/…hayir-demedi/903869/
örneklerde görüldüğü üzere cevabının evet olduğu soru.
mustafa sarısülük'ün polisi hedef göstermesi
-
kardeşini öldüren ve suçu mahkeme kararı ile sabit olan polis memurunu hedef göstermiştir. doğru yanlış tartışılır fakat kendisinin, kardeşi öldürülmüş bir ağabey olduğunu unutmayın. sağda solda her boka intikam çağrıları atılan bir memlekette çok mu anormal geldi?
edit: başlık başa.
korsan cd satıcılarıyla diyaloglar
-
belit: bi dakka anne şu filmlere bi bakıyım...
anne: korsan diil mi kızım bunlar?
belit: evet ööle, bi dakka bişeye bakmaya çalışıyorum...
anne: (satıcıya döner) hmm, demek korsan bööle oluyomuş.
satıcı: biz diiliz hanımefendi cd'ler korsan...
anne: haa...
ekşi itiraf
-
4 kür aldığım kemoterapi( akıllı ilaç) 1 ay kadar nefes almamı sağladı. dayanılmaz karın ağrılarım geçtiği için, aldığım kemoterapiyi bir kez olsun kendime dert etmedim.
tedavi bittikten sadece bir hafta sonra ağrılarım tekrar başladı. bunun ne anlama geldiğini biliyordum, işe yaramadı.
yapabilecek hiçbir şeyim yoktu, oturdum ağladım. hıçkıra hıçkıra ağladım. elbet bir çaresini bulacaklar. teşhis konulana kadar 2 ay bu ağrıları çektim, ellerimi ısırdığımı, uluduğumu biliyorum. bir kez daha katlanabilir miyim? çok korkuyorum. çaresizliği yaşamayan bilmiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum. ne dua edecek bir tanrım, ne de oturup anlatabileceğim bir insan var. herkesi kendimden özenle uzaklaştırdım, çünkü çoğu bana "tabuta girmişim" gibi davrandı. sorun değil, kanser, adı bile korkunç. evimi kapattım, anneme taşındım. yanında hep güçlü durmaya çalıştım.
bugün gidip balkonda sessizce ağladım.
1884 yılında istanbul'da çekilen kebapçı fotoğrafı
-
görsel
polycarpe joaillier tarafından çekilmiş olan fotoğraftır.
orijinal link: http://i.imgur.com/oweufid.jpg