hesabın var mı? giriş yap

  • türk takımlarıın zorlu rakipleri çektiği kura.

    beşiktaş - liverpool
    trabzonspor - napoli
    galatasaray - balçova yaşamspor
    fenerbahçe - bayburt il özel idare

  • bir ay kadar önce doktorun "bir haftayı tamamlaması bile imkansız" demesiyle allak bullak olmuştu beynim. dile kolay beş yıldır kanserle mücadele ediyordu, ediyorduk. bu süre zarfında iki büyük enfeksiyonu dahi alt etti. benim gülüm, meleğim herşeyi atlatacak yeneceğiz bu illeti diyordum. fakat yenemedi. doktorun inadına iki hafta daha bırakmadı beni. son dört gün yoğun bakımda solunum cihazına bağlıydı, kendinde değildi. hergün görüşme saatinde başında onu ne kadar sevdiğimi söyledim gözyaşları içinde. duymadı beni.
    kaybettiğim gün yanına gittiğimde gözleri açıktı. çok umutlandım, içim kıpır kıpır oldu. uzun uzun konuştum onunla, gözleriyle tasdikledi beni yada bana öyle geldi. meğer vedalaşıyormuşuz. bilemedim.
    gece yarısı evde kendi kendime yarın neler anlatacağımı düşünürken telefonum çaldı. sonrası yıkım...
    bugün meleğimin uçmağa varışının ondördüncü günü.
    sana anlatacak çok şeyim birikti birtanem.
    derdimi senden başka kime dökebilirim.
    yarım kalmamı anlatacağım sana...
    yetim kalmamı...
    çok özledim...
    çok özledim..

  • insanlar aynı şarkıları dinlemeyi severler çünkü beynimiz onlara karşı duygusal bağlar geliştirir. onlarla birlikte şarkı söylemek ve dans etmek de daha kolaydır ve yeni parçalar bulmaya çalışmaktansa zaten sevdiğiniz müzikleri dinlemek çok daha az çaba gerektirir. (bkz: mere exposure effect)

    yakın zamanda yapılan bir çalışmada, aynı şarkıyı tekrar tekrar dinlemeyi neden sevdiklerini anlamak için bir grup insanla anket yapıldı. bazı insanlar kendilerini olumlu ve mutlu hissederken, diğerleri "acı tatlı" (bittersweet) bir duyguya sahipti. müziğe düşündüğümüzden daha fazla bağlanabileceğimiz ortaya çıktı.

    iyi bir müzik parçası size bir şeyler hissettirir ve bu mutlaka mutlu hissedeceğiniz anlamına gelmez. hala sizi üzen, kızdıran veya sakinleştiren bir şarkıya bağlanabilirsiniz.

    aslında müzik, dopamin veya "iyi hissetme" hormonunun salınmasıyla ilişkilendirilmiştir. yani sevdiğiniz bir şarkıyı dinlemek beyninizdeki ödül sistemini harekete geçirerek sizi o şarkıya bağımlı hale getirebilir.

    işleri daha da ilginç kılan şey, şarkı sizi üzse bile beyninizin yine de iyi bir doz dopamin salgılayacak olmasıdır. oldukça tuhaf, değil mi? bu tamamen birçok insanın karanlık bir doğaya sahip şarkıları dinlediğinde aldığı "acı tatlı" duyguyla ilgili.

    bazı şarkıların sizin için hiç sıkıcı olmadığını hiç fark ettiniz mi? eğer o şarkıyı hayatınızdaki kritik bir olay sırasında dinlemişseniz, o şarkı kafanıza takılır ve hiç eskimez.

    bazı şarkıların sizin için asla eskimemesinin ardındaki psikoloji, insan beyninin doğası gereği çağrışımsal olmasıdır, bu yüzden müzik ona yeniden yaşamak istediği mutlu bir zamanı hatırlatabilir.

    maldivler'de harika bir tatil geçirdiğinizi hayal edin. bu, birçok insan için hayatta bir kez yaşanabilecek bir deneyimdir ve bazen nasıl hissettirdiğini hatırlamanın tek yolu, oradayken ilk duyduğunuz harika parçayı dinlemektir. bir çeşit zaman yolculuğu gibi!

    uzun süreli belleğimiz, örtük bellek (implicit memory) ve açık bellek (explicit memory) olmak üzere iki farklı türe ayrılabilir. açık bellek, geçmişin kasıtlı, bilinçli bir şekilde hatırlanmasıdır. açık bellek, ders kitabı öğrenimi veya deneyimsel anılar gibi bilinçli olarak farkındalığa getirilmesi gereken şeyleri içerir.

    örtülü anılar bizim bilinçsiz ve otomatik anılarımızdır. örneğin, bir müzik aleti çalmak veya birisi ilk birkaç kelimeyi söylediğinde bir şarkının sözlerini hatırlamak. hafızanın büyük bir kısmı bilinçaltında gerçekleşir.

    açık bellek, hatırlama olmadığında kaybolurken, örtük bellek daha kalıcıdır ve daha fazla uygulama yapılmasa bile ömür boyu sürebilir. açık bellek sistemleri, alzheimer hastalığı gibi durumlardan zarar görür. alzheimer hastalığı olan yaşlı yetişkinlerde müzik, anıların kilidini açmaya ve iletişimi geliştirmeye yardımcı olabilir.

    örtük bellek, pasif olarak fon müziği dinleyerek oluşturulabilir. hatta arka planda tekrar tekrar çalındıkları için bazı müzik parçaları için bir tercih geliştirebiliriz. bu psikolojik fenomen salt maruz kalma etkisi (mere exposure effect) olarak bilinir.

    örtük bellek, klasik koşullanmanın bir biçimidir. bir olay, bir duygu ve bir şarkı, örtük bellek yoluyla birbirine bağlanır. bir müzik parçası çok duygusal bir olayla eşleştirildiğinde, o anda hissedilen güçlü duyguyu geri getirmek için etkili bir işaret olabilir. örneğin, “candle in the wind” şarkısı genellikle prenses diana ile ilişkilendirilir çünkü elton john onu cenazesinde seslendirmiştir.

    müzik, otobiyografik bellek (autobiographical memory) oluşturmaya yardımcı olur. müziğin canlandırdığı anılar genellikle hayatımızın belirli zamanlarından gelir. çoğu insan, 10 ila 30 yaşları arasındaki anıları gereğinden fazla bildirme eğilimindedir. psikologlar buna "hatıra çarpması" (reminiscence bump) adını verdiler. hatıra çarpma döneminden gelen müzik, hayatınızın diğer dönemlerinden gelen müzikten daha fazla anı ile ilişkilendirilebilir. bir şeyleri ilk kez deneyimlediğimiz için, gençlik yıllarımız ve yirmili yaşlarımız hayatımızda özellikle önemli ve heyecan verici dönemlerdir. müzik tercihi de orta ergenlik yıllarında şekillenir.

    pek çok şarkı bizim psikolojimize göre yazılır. dikkatimizi çekmek ve onları akılda kalıcı kılmak için genellikle "kanca atan bölümler" (hooks) içerirler. örneğin, enstrümantasyonun daha belirgin kullanıldığı korolar, onları yüksek sesle söyleme isteği uyandırabilir.

    akılda kalıcı şarkı (catchy), insanların kolayca eşlik edebileceği, basit bir melodiye sahip herhangi bir şarkı olarak tanımlanır. akılda kalan şarkılar beynimize yapışır ve onları tekrar tekrar çalma isteği uyandırır.

    birçok işletme, ürünleriyle ilişkilendirmek için tv veya video reklamlarına akılda kalıcı şarkılar eklemeyi sever. parça kafanızda çalmaya devam edecek ve bir sonraki alışverişinizde size şirketin markasını hatırlatacaktır.

    pek çok insanın şarkılara eşlik etmeyi sevmesi hiç şaşırtıcı değil. bu nedenle bir parçayı ikinci veya üçüncü kez dinlemek her zaman ilkinden daha iyidir.

    insanlar olarak bildiklerimizi bilmediklerimize tercih ederiz ve müzik sözleri de bir istisna değildir. ne de olsa, daha önce hiç dinlemediğiniz bir şarkı yerine, sözlerini bildiğiniz bir şarkıyla dans ettiğinizde, dans hareketleriniz her zaman çok daha belirgin olacaktır.

    kaynak:
    https://www.musicianwave.com/…s-over-and-over-again
    https://www.psychologytoday.com/…sic-evoke-memories

  • kenan sofuoglu'nun onemsiz bir klasmanda dunya sampiyonu olmasi unvaniyla goklere cikarildigi uzere dogru olan onermedir.

    surda yine konu isitilinca bir bilgilendirme yapmak geregi duydum: hakan çalhanoğlu'nun kenan sofuoğlu'nu tanımaması

    kenan sofuoglu dunya sampiyonu mudur? evet, hem de 4 kere.

    ama sorulmasi gereken sey su: kenan sofuoglu neyin dunya sampiyonudur?

    on bilgi:

    motogp: ozel uretim 1000cc motorlarin yaristigi, motorsiklet grand prix'si.
    moto2: motorcularin motogp oncesi deneyim kazanmasi ve kendilerini gostermesi icin yapilan 600cc'lik motorlarin kullanildigi hazirlik sampiyonasi
    superbike: modifiye edilmis seri uretim 1200 cc'ye kadar motorlarin yaristigi dunya sampiyonasi.
    supersport: genclerin superbike oncesi deneyim kazanmasi icin, seri uretim 650-750cc'lik motorlarla yaristigi hazirlik sampiyonasi (ingilizce'de support class diye geciyor).

    gectigimiz yil 31 yasindaki kenan sofuoglu, coluk cocugun ve kendisi gibi buraya capa atmis birkac veteranin arasindan siyrilip supersport sampiyonu olmustur. kendisinin ardindan ikinci gelen motorcu 22 yasindadir. 18'lik adamlar falan var yarisci listesinde.

    ayrica genelde supersport klasmaninda kendini ispatlayanlar ust klasmanlara geciyor. mesela 2014 sampiyonu michael van der mark gecen yil superbike'a katildi ve honda ile sezonu 7. olarak bitirdi. 2013 sampiyonu sam lowes ise moto2'yi 4. olarak tamamladi. 2012 sampiyonu yine kenan'di. 2011 sampiyonu chaz davies ise gecen yil moto2'de 2. oldu. 2010 sampiyonu yine kenan. 2009 sampiyonu cal crutchlow ise yillardir motogp'de yarisiyor. gecen yil 8.olmus.

    peki kenan sofuoglu diger klasmanlarda ne yapmistir?

    2008'de honda ile superbike'ta yarisip 18. olarak tamamlamistir. sezon icerisindeki en iyi derecesi ise fransa'da aldigi 9.luktur.

    2010'da ise moto2 ile 2 yarisa cikip birinde 5.olmus digerinde yaris disi kalmistir. bu sezonu saymayalim.

    2011'de ise moto2'de butun sezon yarismis ve 18. olarak tamamlamistir.

    sonuc ortada. kenan sofuoglu'nun sampiyonlugu, tff 3.lig'te sampiyonluk yasayan 30'luk futbolcularin yasadigi sampiyonluk gibi bir seye tekabul ediyor.

    ek: evet kenan sofuoglu ozel hayatinda buyuk acilar yasamistir ve olanaklarin kisitli oldugu bir yerden gelmistir. fakat konu bu degil. konu bu adamin bir naim suleymanoglu, bir hamza yerlikaya gibi muamele gormesidir.

    ek2: urfa'da oxford vardi da biz mi okumadik tarzi bir savunma yapilmasi da komik. bu adam zaten firsat bulup diger klasmanlarda yarismis. ama tutunamadigi icin yine kucuk denizlerin buyuk kaptanligina geri donmus. sorun bunun millete okyanuslarin buyuk kaptani olarak tanitilmasi, tanitmasi. ayrica bu adam gillette, casper, surat kargo, integral menkul degerler gibi sirketlerin reklamlarinda oynayip sponsorluklarini almis durumda. iddia'dan gelen 1.5 milyon lirayi da gunah oldugu gerekcesiyle reddettigi yazilmisti birkac yil once. yani oyle gariban bir konumda degil.

    ek3: yeni motorcular yetistirsin ve bu cocuklar kendisi gibi olmayip motogp'de falan yarissin, o zaman tabiki takdir ederiz.

  • aslan burcu erkeği hakkında yazılanları okuma gereğini duymuşsan bacım yaklaş. başucu kitabın burda.

    aslan burcu erkeği zamanla sevmez, sonradan sevmez, sevdiğininin farkına varmaz sonradan. aslan burcu severek başlar işe. aslan burcları o egosunun, kibirinin, piçliğinin ya da siklemezliğinin altında bir aşk inancı taşır. çıtkırıldım, dokunsan ağlayacak bir duygusallık değil bahsettiğim. her konuda olduğu gibi kendi doğruları varsa, aşk konusunda da kendi doğruları vardır. aşka inançları vardır. bir gün karşısına çıkacağını düşünür.

    o kişinin karşısına dikildiğini gördüğü zaman aslan burcu erkeği, aşık olmanın hakkını verebilecek şekilde bocalayacaktır. karşısındakinde kusur bulmaya, geçmişini didik didik etmeye, en küçük hatasında yıkıp dökmeye başlayacaktır. aslan burcu için bazı şeyler zamanla olmaz. halledilmesi gerekenler halledilir, aşk öyle yaşanır.
    kişiye aşık olunmaz. aşık olunmuş kişi çıkar gelir, sonra aşk yaşanır.

    bu kısımları da sağ salim atlattıysanız, aslanın yıkıp dökmelerine, sayıp sövmelerine, hiddetlenmelerine göğüs gerdiyseniz bitti sanmayın. bitmedi.

    her şeyi yapın, laf sayın. sizi seviyorsa ağzını açmaz. trip atın, değer veriyorsa güler geçer. şımarın, nazlanın, trip atın, kapris yapın. hoşuna gider hatta bu. ama sakın aslanın hevesini kaçırmayın. aslan sizin karşınıza kendini yenip çıkmıştır zaten, onun kendi içinde yendiğini tekrar diriltmeyin. bir kez yaparsanız bunu, ölü bir bebeğiniz olacaktır. bitmesi kesin bir ilişkide can çekiştirecektir size. algılarınızı piç edecektir.

    aslan varsa, geçmişiniz yoktur. bu bencillik değildir. ego değildir. çünkü o da geçmişini silip çıkmıştır karşınıza. başkasını gözünüz görmeyecek. çünkü seviyorsa aslan, başkasını gerçekten gözü görmez. yalan konuşmaz, iş çevirmez, saklamaz, gizlemez. kaçanın kovalanacağını bilir, kovalayacağını bilseniz de kaçmaz. bilse ki gizemli adama aşık olacaksınız, gizemliyi oynamaz. inadına dürüst olur size. yaptığı budur ve sizden de bunu bekler.

    aslan kendinden bilmiştir insanları. güven problemi vardır. aslan ve diğerleri vardır çünkü. sizin karşınıza dikildiyse, güvenmek ister önce. bir kere şüphe duyarsa asla güvenemez. hep tetikte kalır. ama güvendiği zaman da bir insanın bir insan evladına güvenemeyeceği kadar güvenir. o kadar da güvenmenizi sağlar.

    velhasıl, etmeyin eylemeyin. aslanın hevesini kırmayın. hayal kırıklığı yaratmayın. biraz eğin başınızı, 1 alıyorsa sizden 10 verecektir. bekleyin. yaşayın, görün.

  • başlık: lan boyum 1 38 bisey soracam
    soru: boyum 138 cm yedek astsubay olur muyum

    5. tüfek kadar boyun var amk ne astsubayi

  • babane telefon açar, dersleri sorar;

    - eh fena değil babane, idare ediyoruz işte
    - geçtin mi hepsinden var mı kaldığın?
    - işte bir dersten kaldım, diğerleri fena değil ama.
    - hangi dersmiş o?
    - eee... elektromanyetizma...
    - nesini anlamadın ki de yapamadın, anlat neymiş yani o ders?
    - şimdi babane.. ee.. elektrik.. yüzeyler.. curl.. silindirik var.. şimdi, hesap..
    - bak işte bilmiyomuşsun ondan kalmışsın doğru düzgün bir anlatamadın bile
    - ...

  • öyle leş bir ülkede yaşıyoruz ki insanın aklına her türlü ihtimal geliyor. umarım çocuklar bileğinin hakkıyla almıştır da ülkeye faydalı bireyler olurlar.