hesabın var mı? giriş yap

  • mnemonic (yunan mitolojisindeki hafıza tanrıçası mnemosyne'den gelir kelimemiz) genel olarak bir şeyi akılda tutmak için kullanılan her türlü uyduruk oluşuma verilen isimdir. misal öys'ye çalışırken "sınav2" osmanlı'nın kuruluş dönemindeki savaşları sırasıyla hatırlamak için bir mnemonic'ti benim nazarımda (sırpsındığı, 1. kosova, niğbolu, ankara, varna, 2. kosova, bakın ne kadar faydalı, hala aklımda); bunun yanında mesela gezegenleri güneşten uzaklık sırasına dizmek isteyen amerikalı çocuklar da şey derler: "my very easy method: just set up nine planets" (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune, pluto, siz zaten ezbere biliyorsunuzdur bunu). peki amerikalılar böyle der de, almanların gezegenleri sıraya dizecek mnemonicleri yok mudur? elbet vardır, yabancı dil ekolüne gönül vermiş insan barbie'den öğrendiğimiz şu mnemonicteki manaya bakın: mein vater erzählt mir jeden sonntag unsere neun planeten (babam bana her pazar dokuz gezegenimizi anlatır). en sevdiğim paşa olan çifte haseki paşa'yla nedense içimde hep böyle şefkat, acıma duyguları uyandırmış olan fıstıkçı şahap'ı (biz okuyorduk, o geçimini fıstık satarak sağlayan zavallı bir çocuk gibi geliyordu bana, ilkokuldaydım) unutmayalım ayrıca.
    daha neler vardı böyle, periyodik cetvelden tut da spektrum'un dalgaboyuna göre sıralı renklerine kadar hepsini böyle ezberlemiştik, ne yıllardı, ne mnemonicler gördük biz.

  • hickirdigi zaman agzindan cizgifilmlerdeki gibi baloncuk çıkıyor mu merak ettim. hayır oluyorsa ben de içicem lan, hep özenirdim küçükken.

  • abd'de yuksek teknoloji ureten, fiber-optik teknolojisinde uzman bir firmadayim. herkesin anlayacagi dilde aciklayayim.

    - evinizdeki wi-fi 2-5 ghz arasinda "microwave" olarak tanimlanan frekansta sinyal uretir.
    - cebinizdeki telefon 1900 mhz ve yine "microwave" olarak tanimlanan frekansta sinyal gonderir.
    - radyonuz fm bandinda 87,5 - 108 mhz arasinda sinyal uretir.
    - wimax 2,5 - 2,7 ghz arasi sinyal uretir
    - televizyonunuz uhf bandinda 475 mhz - 950 mhz arasinda sinyal uretir.
    - denizciler 156 - 174 mhz arasini kullanir.
    - havacilar 118 - 137 mhz arasidir.

    bunlarin tamami son 100-150 yildir insanla hasir nesirdir ve zarar verdigi yonunde kesin bir kanit yoktur. kaldi ki 300 mhz uzeri frekanslar mikrodalga olarak tanimlanir.

    iyonlastirici radyasyon ve iyonlastirmayan radyasyon son derece farklidir. bu cihazlarin urettigi radyasyon iyonize degildir. yani yarim saat uv indeksi yuksek gunes isinlarina maruz kalmaniz 1 sene boyunca cep telefonu frekansina maruz kalmanizdan daha tehlikelidir. asagidaki linkte ne iyonlastirici radyasyondur, ne degildir gorebilirsiniz

    görsel

    mesela rontgen cektirdiyseniz evinizdeki wi-fi'dan daha cok risk altinda oldugunuzu bilmenizi isterim.

    iste bu sebeple bu cihazlarin sagliginiz icin tasidigi risk cok ama cok dusuktur veya yoktur. 30 yildir bu konunun arastirildigi universiteler var, halen bilimsel bir kanit yok.

    o zaman mikro dalga firinlar niye zararli diyenleriniz olacaktir. yediginiz yiyecekler uzerinde bir zarari yok. iyonize yapmayan radyasyon pilavinizi radyoaktif madde haline donusturmez. mikrodalga firinlardan cikan elektromanyetik radyasyonun zararli yani, maruz kalirsaniz sizi de pisirir. yani yakar. cunku kilowatt gucunde sinyaldir. zaten bu yuzden 30 saniyede yemeginizi isitir. ama sizi iyonize radyasyon gibi kanser yapmaz.

    bu medyanin, bu insanlarin hurafelerine inanmayin. zira gunumuz itibariyle yogun frekans yaymakta olan 4994 uydu var. dunyanin etrafinda yorungedeler. ve habire sinyal yayiyorlar.

    hatta size daha kotu bir haber vereyim. heyecanla beklediginiz 5g teknolojisi bugun kullandigimiz dalga boyundan en az 14 kat daha yogun frekans kullanarak 28 - 37 ghz bandinda sinyal uretecek. zararli olsaydi bu kadarina izin verilmez, ya da multi milyarder zenginler got cebinde telefon tasimazdi.

  • gelmeyin yalan söylüyorlar. akademik çalışmalar için verilen bap ödeneklerini artırsalar ve halen devam eden çalışanlara belgelendirmek şartıyla aylık belli bir akademik çalışma ödeneği verilse daha mantıklı olurdu. ama mutlaka dışarda endonezya vb ülkelerde desteklenecek çok değerli ilahiyatçı bilim insanları vardır kesin. ...

  • -kaça gidiyorsun sen?
    -ikiyeee
    -bana ilkokul üç espirisi yapabilir misin?(arkadaşlarla gülüşmeler fian)
    -seneye yaparım
    ekip iptal.

  • bu memlekette doğmuş büyümüş ve halk tarafından meclise temsilci olarak gönderilmiş bir kişinin dili, eğer o devletin resmi dili değilse, bu o kişinin sorumsuzluğudur, devletin değil.

  • post-mortem isimli filmde geçiyordu:

    bir adam günah çıkarmak ister.

    -peder, bir günah işledim!

    -ne günah işledin?

    -dün plajda sevgilimin göğüslerini elledim.

    -mayosunun üstünden mi yoksa altından mı elledin, evlat?

    -üstünden, peder.

    - çok salaksın, ikisinin de günahı aynı!

  • sen doğduğundan beri ben hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin.

    şimdi ben bunu bir anlatayım, ilerde açar açaar okurum.

    seneyi tam hatırlamıyorum ama 2001 falan, babamın işsiz olduğu zamanlar, iş aramak için dışarıya çıkmış cebinde 10 lira parası var, ankarada bütün gün dolaşıp iş aramış. dönerken de işportada satılan kitaplar var, harry potter’in ilk kitabını görüyor, çocuğa ne zamandır kitap alamadım diye düşünüp ne olduğunu falan bilmeden 10 lirasının 7’sini işportacıya veriyor. çok mutlu oluyorum. 10 yaşındayım. durumumuzun da farkındayım ama, yine de çok mutlu oluyorum, çok da mahçup.

    ertesi gün beni gazete almaya gönderiyor, milliyet almam gerekiyor ama kalmamış, eve gazete almadan gidersem üzülür, belki de kızar, o bana okuyacak bir şey almış, ben de ona alayım diyip star gazetesi alıyorum. eve geliyorum. babam gazetede bir iş ilanı görüyor. evimize çok yakın, yürüme mesafesinde. bir gideyim, görüşeyim diye çıkıp gidiyor. yarım saat sonra eve geliyor, beni çağırıyor yanına, işe aldılar beni, yarın başlıyorum, sen doğduğundan beri işsiz kalmama rağmen hiç parasız kalmadım. sen bana hep uğurlu geldin diyip sarılıyor. 10 yaşındayım, çok mutluyum, babam da çok mutlu. 29 yaşındayım, çok mutluyum, babam da hala öyle.

    edit : debeye giren ilk entry’m babamla ilgili oldu. çok mutlu oldum, hepinize teşekkürler (bkz: gülücük).

  • 2000 tl maaşla 1356 ay vadeli araba alıp her deliğe onunla girmeye çalışan zırtapoz çomar beyaz yakalılar yüzündendir.