hesabın var mı? giriş yap

  • birbirine benzeyen, bir cok insanin, hatta ana dili ingilizce olan bircoklarinin da, birbiri yerine kullandiklari bu iki ingilizce sozcugun aslinda farkli anlamlari oldugunu biliyor muydunuz? benim yillarca once cok unlu bir yazarin bir yazisi araciligi ile haberim olmustu (abd dogumlu olmasina ragmen bilmiyormus ta kitabini duzelten yayinevi gorevlilerinden ogrenmis) ama arastirmamistim. bir sure once ise ugrasip farki buldum. restrictive clause ve nonrestrictive clause denilen seyler var ve that'in restrictive olanlarla which'in ise (bir virgulden sonra) nonrestrictive olanlarla kullanilmasi gerekli aslinda. bunlar icin defining ve nondefining de deniyor. kolay hatirlamak icin soyle dusunun, eger bir cumlecik cumlenin butunlugu icin gerekliyse o zaman that kullanmak gerek. yok, o cumlecik olmadan da cumle anlamini tasiyabiliyorsa, o zaman which kullanmak gerek (yineleyerek, bir virgulden sonra). su orneklere bakin:

    dogs that bark scare me.
    dogs, which can be valuable pets, are expensive.

    birinci cumlede "that bark" olmadigi takdirde butun kopeklerden korktugum anlami cikar. oysa ben sadece havlayan kopeklerden korkuyorum. birinci cumle de bunu ifade ediyor. eger

    dogs, which bark, scare me

    diye soylense idi benim butun kopeklerden korktugum ama, bu arada, kopeklerin de havladiklari anlami cikacakti.

    ikinci cumlede ise kopeklerin pahali oldugu soyleniyor, kopeklerin degerli ev hayvanlari olabildikleri ise asil bilgiyi iletmeye katkisi olmayan bir ek bilgi ve aslinda gereksiz. eger birisi ozellikle degerli olabilen kopeklerin pahali oldugunu soylemek isteseydi o zaman

    dogs that can be valuable pets are expensive

    demesi gerekecekti. kisacasi, which ile eklenen bir cumlecik bir cesit "by the way" anlamina geliyor.

    yani soyle: birinci cumlede "that" denilince "havlayan kopekler beni korkuturlar" oluyor, "which" ile ise "kopekler ki havlarlar, beni korkuturlar" anlami cikiyor. ikinci cumlede ise "that" ile degerli ev hayvani olan kopeklerin pahali oldugu soyleniyor, halbuki "which" ile ise kopeklerin pahali oldugu ve degerli ev hayvani olabildikleri soyleniyor.

    bu yazdigimi hatirlamasaniz bile bir fark oldugunu hatirlayin yeter. gerisini, malum, arayarak kolayca bulabilirsiniz.

    meraklisi icin not: internet'te bir cok kaynak konuyu yukarida yazdigim gibi ifade ediyor. ancak bir yerde rastladigim bir aciklama bence daha makul ve gundelik kullanima da daha yakin. o da su: that yalnizca restrictive clause'lar icin kullaniliyor ve oncesinde virgule gerek yok. which nonrestrictive clause'lar ile kullanildiginda oncesinde (ve muhtemelen clause'in sonunda da) virgul olmasi gerekiyor. bunlari yukarida yazdim zaten. ote yandan, which'i de that gibi restrictive clause'lar icin kullanmak ta mumkun, ama o durumda bu clause'i virgulle ayirmamak gerek.

    tanim: var olan farklilik.

  • isvicre'nin en buyuk sehirlerinden biridir.
    sadece 36 saat kaldığım kent, o yuzden gezip gorduklerimi kısaca anlatayım.
    dunyanın en zengin sehirlerinden biri olmasına ragmen, paranın gorgusuzluk getirmedigi mutevazi gorunuslu bir sehir. 350 bin kadar nufusu olması nedeniyle trafigi yok ve tabi ki herkes cok saygılı.

    gidecek olanlara tavsiyelerim:
    - kullanılan dil almanca ama neredeyse herkes almanca, fransızca, ingilizce ve italyanca biliyor yani anlaşamama sorununuz yok.
    - ulasım için kesinlikle tramvay kullanın, bizim istanbul metrosu gibi ama her sokaga giren tramvayları var. ve sloganları " ein ticket für alles" yani her ulasım aracına tek biletle binebiliyorsunuz. tek bilet 4.10 franc, tum gun kullanım bileti 8.20 franc. ve bileti kontrol eden hiç kimse yok ...
    - tramvay duraklarında bilet satan yerlerden bilet ve zurih tanıtım kitapcıklarından edinin, cok kapsamlı ve her konuda yardım ediyor kitapcıklar.
    - noel zamanı gitmeme ragmen, tum avrupayı saran noal pazarı cılgınlıgını goremedim, sokakta sıcak sarap içemedim; içim buruk.
    - gezilecek yerler: buyuk magazaların bulundugu bahnhofstrasse, avrupanın en buyuk saatinin bulundugu st peter kirche, sehrin büyük meydani paradeplatz (genelde bellevue olarak da anılıyor), 853 yılında kurulan ve asil kadınların yaşadığı manastır olan fraumünster (vitraylar çok ilgi çekici), grossmünster (mutlaka üşenilmeden basamakları tırmanıp kuleden zürih izlenilmeli, kuleye cıkmanın ucreti 3 euro), niederdorf (barlar sokagı) ve her yerde ilanını gordugum bir hayvanat bahcesi var ama ben gidemedim
    -adım başı banka goreceksiniz ozellikle credit swiss
    - oturup sıcak çikolata içmek için: bellevue meydandaki spüngli , dukkanı 1830larda acmıslar, tadı sıvı lindt içmek gibi, cennet gibi bişi :)
    bu arada sehrin bir cok yerinde spüngli'nin pastane cinsi satıs magazaları var ama bahsettigim yerdeki magazanın ust katı geleneksel herkesin bulustugu spüngli cafe imiş. ben gittigimde cok kalabalıktı, teyzeler falan gun gibi oturmus dedikodu ediyorlardı.
    - odeon cafe, zamanında einstein ve james joyce zaman geçirirmiş burda, havasından bari bulaşssın diye ugramak lazım
    -yemek için geleneksel bir yer sectim: zeughauskeller. biralar ve schnitzel leziz
    - otel olarak cok kısa surede karar vermem gerekti ve booking.com'dan hotel olimpia sectim. 4 kişilik bir ev kiralamısız resmen farketmeden, 720 franc 2 gece 4 kişi odedik, 2 yatak oda , 1 mutfak, 1 banyolu catı katında yasadık :) ama bunun yerine merkeze daha yakın löwen civarındaki otelleri tercih etmenizi tavsiye ederim
    - bol bol cikolata satın alın ama ekonomik olmasını isterseniz bunun için adım bası goreceginiz coop ve migrosları tercih edin. lindtler free shop'tan yuzde elli daha indirimli marketlerde.
    - keyifli sakin bir kent, gol kenarında yürümek gerek
    - victorinox cakılarından almayı unutmayın (en ucuzu merkez istasyonun altındaki alısveriş merkezinde bulabilirsiniz)
    - cok büyük bir havaalanı var, kapılara gitmek için havaalanı içinde ufak bir metro var , ist ataturk havaalanı da yapsa keşke dedim.

    son olarak cok pahalı bir sehir, mango ve zara'da aynı mal istanbul, strasbourg ve stuttgart'da 10 euro degerinde iken zurih'te 20 cfr idi, insanın eli gitmiyor almaya.

  • başlık: klavyeye kafa atıp çıkanı yazıyoruz

    klavyeye tüm gücünüzle kafa atıyorsunuz çıkan yazıyıda buraya yazıyosunuz

    1. mjnm nnmmnjh

    iki kere vurdum ben kıyak olsun
    (alayina isyan ?, 01.03.2010 23:55)

    2. e=m.c²

    ben biraz zekiyim de.
    (uzgun kasli ?, 01.03.2010 23:57)