hesabın var mı? giriş yap

  • bütün listesine aşkölçcer gönderdikten sonra;

    "arkadaşlar face'ten size aşk ölçer yolluyo olabilirim sakın yanlış anlamayın virüs falan değil gerçekten yolluyorum manyağım çünkü ben"

  • çoğu zenci futbolcu kendisini hayır işlerine adamaktadır. futbolu bıraktıktan sonra kurdukları vakıfların işleriyle ilgilenir ya da kurulmuş vakıflara destek olurlar. geri kalmış ülkrlerinin bakanlıklarını federasyonlarını veya spor bakanlığı bünyesindeki kurumlarını kalkındırmaya çalışırlar. ülkelerine vakıf futbol okulları açıp bizzat kendileri işin başında durup çocukları suçtan uzak tutmaya ve aralarından yetenekli olanlarını futbolcu yapmaya uğraşırlar
    yokluk çok kötü bişey oğlum. kendileri bu yoklukla büyüdükleri için aynı durumdaki insanlara yardım etmeyi teknik direktörlük yaparak servetlerine servet katmaya tercih ederler.

  • geçmişlerinde onca vukuat varken nasıl kendilerini memleketin sahibi, bizi de sahip oldukları memleketlerine kasteden düşman bellediklerini anlamadığım beyandır.

  • tabii ki zorunda değildir, fakat ödememenin maliyeti ödemenin maliyetinden katbekat fazla olduğundan dolayı ödemek daha akıllıca bir seçenektir.

    ödeyemeyeceğini belirtmek ise çok daha farklı bir durumdur, ki bu durumda imf'nin kapısını çalarak standby anlaşması yaparak koşullar konusunda uzlaşmanız gerekir. imf borç para vererek sizin borçlarını çevirebilmenizi sağlar ama bunun da bir bedeli olacaktır ve genel olarak gelişmekte olan ülkelerde son derece gevşek olan maliye politikası nedeniyle kriz çıktığından dolayı imf bütçe açıklarını ciddi şekilde kısacak sıkı maliye politikalarını takip etmenizi şart koşar.

    yalnız bu noktada önemli iki nokta var,

    1) dış borç kime ait?
    2) tl mi yoksa dolar mı?

    dış borcun çoğu özel sektöre ait ki bu da aslında 2001 krizinden sonraki derviş politikalarının bir sonucu. buradaki temel unsur devletin dış borç almasının önüne geçmek ki bunun bütçe disiplinine iki olumlu etkisi var.

    ilki özel sektörün devlete kıyasla daha rasyonel bir şekilde bu borcu üstleneceği varsayımı ki bence doğrudur. çünkü devlet bütçesini yöneten siyasetçi kendisinin olmayan parayı yönetmekte olduğundan dolayı disiplinden kopmaya teşnedir. ikincisi ise, devletin dış borç almaması aslında iç borç alabilmesinin önünü açarak, ki bu borç genelde tl cinsinden olur. aslında devletin iç borcumu ödemiyorum demesine bile gerek yoktur. biraz bütçe açığı vererek, biraz enflasyonu yükseltici politikalar izleyerek bu borcu zaten kolaylıkla ödemeden eritmeyi başarabilir.

    aslına bakarsanız, abd'nin yaptığı da bunun global ölçekteki versiyonu neredeyse. genişlemeci para ve maliye politikalarıyla, bastıkları dolar iç piyasalarında neredeyse hiç enflasyon yaratmadan gelişmekte olan ülkelere akıyor. daha sonra sıkı politikalara geçtiklerinde ise önceden kendilerine oluşmayan enflasyon, gelişmekte olan ülkelerde enflasyon yaratıyor, yani enflasyon ihraç etmiş oluyorlar. tabii ki amerikan iç piyasasında da bir enflasyon yaratılıyor fakat o kadar para basılmasına rağmen oluşması gereken enflasyonun çok az bir kısmı kendilerinde yaşanıyor, ki yaşanmaya başladığı anda da para politikasını sıkılaştırıyorlar ve bundan hemen hemen hiç etkilenmiyorlar.

    bu tabii ki, doların dünya hakimiyetinin bir sonucu olarak gerçekleşiyor. kısmen iç piyasada tl borcunu devlet de tam bu şekilde olmasa da benzer şekilde ödemiyorum demeden ödememenin ya da az ödemenin yollarını bulabiliyor. tekrar hatırlatmakta fayda var, dış borcun ciddi bir kısmı özel sektöre ait. şimdi eğer türk özel sektörü, toplu halde iflas bayrağını çeker ve borçlarını da devlet üstlenmezse ekonomi durur, işsizlik patlar ve bunun önünü alamayız.

    devletin üstlenmesi ise, borç tl cinsinden olmadığından dolayı enflasyonist politikalarla eritilemez hatta tam tersi bu politikalar tl maliyetini de artırır demek. daha önce burada yazanlar oldu, devletin borç stoku düşük özel sektör borcunu üstlenebilir bir şey olmaz dediler ki ben bunu eleştirdim. devlet bu borcu üstlenecekse ciddi şekilde bütçesini kısması gerekiyor ki bu da ya imf programıyla ya da buna benzer programlarla sağlanabilir. yani bütün yatırım bütçesinin neredeyse tırpan yemesi, emekli memur maaşlarında enflasyon oranında düzeltmelere son verilmesi gibi halkı ciddi şekilde fakirleştirecek önlemler demektir.

    şimdi dış borcun devlet tarafından üstlenmesi/ödenmesi durumunda oluşacak olan kötü senaryoları anlattığıma göre bundan daha kötü olan üstlenmemesi durumunda olacaklara geleyim. özel sektör ödeyemezse en fazla batar, ama toplu halde batarlarsa bütün ekonomi durur. para döngüsü felç olur. bu iç piyasada yaşanacaklardı. ayrıca türk şirketlerinin borcunu ödemediğini gören dış piyasalar, bu şirketlere borç vermeyi keser. bu da iç piyasada iflas etmeyen şirketlerin de iflas etmesine sebep olur çünkü borç bulamadan ayakta kalabilen bir özel sektöre sahip değiliz ne yazık ki.

    bu durumda da, döviz kurlarının önü alınamaz çünkü ülkenin finans piyasalarına döviz girişi tamamen durmuş olur. devlet eğer üstlenmezse borç stoku o kadar kötü etkilenmez diyecek olanlar da var elbet ama unuttukları nokta şu, borç stoku dediğiniz şey devletin borcu/milli gelir. devletin borcu aynı kalsa bile milli gelir bu durumda düşeceğinden dolayı, kamu borç stoku artmış olur. dolar bazında kesin artar, tl bazında ise enflasyon hesaplamalarında yapılabilecek cambazlıklara göre daha az miktarda artabilir.

    yani sonuçta devlet borç üstlenmeden yani toplam borcunu sabit tutarak, kamu borç stokunu artırmış olur, e madem öyle bari borcu üstlen de öyle artsın değil mi sevgili dostlar? çünkü o durumda, risk priminiz yükselse de finans piyasalarına borcun zor da olsa çevrilebileceği görüldüğünden dolayı döviz girişi devam eder, eh bu da ehveni şerdir. devlet bu borcu üstlenip, özel sektörün borç hacminde bir iyileşme yaratacağından dolayı da bu daralma sürecinde en azından özel sektörün borç alma kurallarını, yasalarını, şartlarını iyileştirecek ve özel sektörü katma değerli üretim yapmadan döviz borçlanmasını engelleyecek reformları gerçekleştirebilir.

    bu tabii ki serbest finans piyasalarında olacak olan senaryodur. eğer borcun ödenmemesi sonucu alacaklılar dünya ticaret örgütü gibi kuruluşlar üzerinden ceza talep etmeye kalkarsa olacak olan kimsenin ülkemize ihracat yapmaması olur ki dövizin olsa bile sana kimsenin mesela petrol satmaması anlamına gelir bu. yani böyle bir durumda cari fazla veren bir ülke bile olsanız, size mal satışı yasaklanırsa o ülkede yağmalama olayları yaşanması kaçınılmaz olur, bunun cari açık veren bir ülkeye karşı yapılması ise haydi haydi kaçınılmaz olur.

  • tüvtürk muayenesini hızlı bir şekilde bitirmek mi istiyorsunuz? o zaman bu entry'i okumadan muayeneye gitmeyin!

    öncelikle aracınızı muayene ettirmek istediğiniz için muayene geçerlilik tarihi bitimine yakın bir zaman, tuvturk sitesi üzerinden en az 1 ay önce randevu alın. mesela muayene geçerlilik tarihiniz 1 ekim 2022 ise ağustos ayı içinde siteden 30 eylül 2022 tarihi için randevu alabilirsiniz.

    bazı uyanıklar sahte siteler yapıp google'a reklam vererek trafik çekiyor ve ücretsiz olan randevu alma işlemi için para talep ediyorlar. bu sitelere girmediğinizden emin olun. resmi site şu: https://reservation.tuvturk.com.tr/…b.ui/index.aspx

    randevu alınca ekranda muayene ücreti ile ilgili bir tutar göreceksiniz. örneğin 500 tl yazacak. siz o tutarın %50 fazlası ile yani 750 tl ile randevuya gidin. (biraz fazla ama olsun) çünkü bu tutara egzos muayenesi dahil değil. eksik para ile giderseniz sıradan çıkıp atm'den para çekmeniz vs gerekebilir. zaman kaydersiniz. muayenede kaybedilen her saniye, 10 dakika işinizi uzatır. merak etmeyin çok seri bir şekilde işimizi halledeceğiz.

    randevunuzu aldınız. diyelim ki 30 eylül 2022 saat 08:30 randevu zamanınız.

    sabah saat 08:00-08:05 civarı tüvtürk istasyonuna yanınızda yukarıda hesapladığımız nakit, kimliğiniz ve araç ruhsatı ile varın.

    şimdi şu işlemleri seri şekilde yapın:

    1. randevunuz 08:30'da diye sakın arabada oturup 08:30'u beklemeyin. herkese aynı saatte randevu veriliyor. hemen işlemlere başlayın. sizi çağırmayacaklar. siz gidip numaramatikten numara alacaksınız. internetten randevu almanız sadece sıra numarası almaya hak veriyor. evet saçma ama böyle. (bu hareketle işleyişi bilmediği için arabada sırasını bekleyenlerin, etrafta sigara içenlerin önüne geçtiniz ve ortalama 5-10 kişiyi ekarte ettiniz.)

    2. arabayla istasyona girer girmez egzos muayenesi yapılan yeri sorun ve oraya arabanızla yönelin. uygun bir yere arabanızı park edin. (egzos muayene sırasına girmeyin sakın. sadece arabanızı oraya en yakın ve seri şekilde egzos sırasına girebileceğiniz bir yere parkedin. çünkü birazdan o sıraya gireceksiniz ve o sıraya seri olarak girmek için uygun bir yere park etmeniz sizi 5-10 aracın önüne atacak.)

    3. aracın kilometresinin fotografını çekin, yazın ya da ezberleyin. (bir sonraki işlemde km gerekli. km bilgisini bilmeyenler çıkıp araçlarına dönmek zorunda kalıyorlar. en az 10-15 kişi bunların önüne geçiyor.)

    4. paranızı, ruhsatı ve kimliğinizi yanınıza alıp araçtan çıkın. (işlem için ruhsat ve kimlik gerekli, ruhsatı ya da kimliğinizi arabada unutursanız arabaya geri dönersiniz ve yine 10-15 kişi önünüze geçer. bir de ödeme için para lazım.)

    5. doğruca hiç vakit kaybetmeden kayıt işlemi yapılan yere gidin ve numaramatikten numara alın. (numara almak için plaka ve aracın kilometre bilgisi gerekiyor. araç km'sinin fotosunu çekmeyen ya da yazmayanlar bu aşamada sıradan birer ikişer çıkıp gidecekler. sıra hızla size gelecek. numaranızı alın ve kesinlikle atmayın. bu numara muayene olurken de gerekli.)

    6. numaranız gişede çağırılınca gişeye geçin kimliğinizi, araç ruhsatını verin. ödemenizi yapın. (kartla ödeme yapılabiliyor ama daha çok zaman alıyor, bir de komisyon alıyorlar.)

    7. işlem bitince size egzos muayenesi için bir evrak verecekler. onu alıp hızlıca aracınızın başına gidip, egzos muayenesine geçin.

    8. egsoz muayenesinden çıkınca yine doğrudan arabanızı muayene kanallarının olduğu tarafa sürün. küçük kanallara otomobil ve minibüs falan, büyüklere kamyonları alıyorlar. doğru tarafta bekleyin ve numaranızı takip edin. numaranızın yandığı kanala arabanızı verin.

    bu işlemleri yaparsanız ve aracınızda bir sorun yoksa maksimum 30 dakikada muayene işleminiz tamamlanır. hadi geçmiş olsun.

  • son zamanlarda çok anarşistim.

    dün polis gbt ve üst kontrolü için beni çevirdi.

    kimliğimi istedi.
    çıkardım verdim.

    çantanı arayacağım dedi.
    buyrun lütfen diyip çantamı uzattım.

    çantamı karıştırırken,
    içinde bir şey buldu...
    flüt temizleme bezim.

    ne olduğunu anlamak için baya bir eline alıp kurcaladı.
    ve ben de dur yapma o bez iğrenç tükürük içinde demedim.

    bütün elleri kuru tükürük oldu ve hiç karışmadım.
    anarchy in söğütlüçeşme!

  • bir şeyin orijinaline sadık kalınmasını beklemek nasıl ırkçılık olabilir? asıl ırkçılık, bakın sen zencisin ama ben sana da değer verip buraya sıkıştırıyorum demektir. keşke bunu fark edebilsek.

  • şimdi bana şu ilginç geliyor.
    bu nihal daha geçenlerde liseyi bitirmedi mi? taş çatlasın 18-19 yaşında kız. evleniyorum diye babasının burnuna yüzüğünü sokuyor. yahu ben 25ime bastım, evlenicem diye babam depresyona giriyor, daha küçüksün ayağı yapıyor, ki kendisi böyle robdöşambrla felan gezmiyor bildiğin atletli pijamalı baba. bu ednan bey'in "eee ergenliğe girdi, zamanı da geldi" dercesine köylü tavrı nedir anlayamadım. bana 19 yaşında çocuğu evlendirmek medeniyettir dedirtemezsiniz.
    "kendileri karar versin istedikleri zaman evlensin" dediğin kişi daha çocuk yahu, adam gibi bir sevgilisini dahi görmedik daha.

    ee ednan, bu kadar genişliğe karşı hakettin sen bunları. yeğenin hem karını aldı, hem kızını, tren yapıyor. adam olmuş matrix sen hala mermidesin kurşundasın. allahtan anan vaktinde hakkın rahmetine kavuşmuş. onun haricinden bir kulak arkan kaldı. ona iyi bak diyor gözlerinden öpüyorum.