hesabın var mı? giriş yap

  • pardon filmindeki replik geldi aklıma.

    “beni adamdan sayıp alacak örgüte zaten ben girmem!” diyordu ibrahim.

    ben de bizim versiyonu yapayım:

    “beni adamdan sayıp evlenecek kadınla zaten ben evlenmem!”

  • üstüne başka bir kuş tarafından sıçılmış güvercin görmek.

    bizim kafamıza sıçınca iyi oluyordu değil mi? şimdi de sen dolaş bakalım öyle.

  • 21 aralık 2017 fatih terim'in gelmesi ile o çocukluğumda tanju diye bağırdığım sarı kırmızılı camianın taraftarı değilim. isteyen devam edebilir ama bizi yarı yolda bırakanı, milli görev diyerek gitti milli takımda milyonlarca euro prim ve tazminat peşinde koşmaktan işini doğru düzgün yapamayan bir insanı buraya türlü oyunlarla getirmesini sindiremiyorum. size bol şans, ben yokum.

    not: artık sadece şehrimin ezilen takımı ankaragücü var.

  • yurt dışında merak salıp evde yapmaya başladığım içecek. içenler vefa'da daha güzel derler.

    benim gibi yurt dışındaysanız ve maya olarak kullanmak için boza bulamıyorsanız. kurumuş ekmekleri bir sütlaç tabağının içinde suya yatırın. küçük tırnak yarısı kadar yaş maya da koyabilirsiniz. fazla koymayın yoksa kokusu alınıyor bozada. tabağı sıcak, güneş gören bir yerde 4-5 gün bekletin. gerekirse su ekleyin kurumasın. karışım ekşiyecek iyice.

    sonra darı alacaksınız. ben darı diye mısırı bilirdim. mısır değil bu. aynı zamanda ingilizcesi millet olan tahıla da deniyor (bkz: darı irmiği) . mısırla yapmaya kalkmayın. şu tahıl oluyor kendisi:
    http://en.wikipedia.org/wiki/proso_millet

    bu küçük boncuk gibi olan tahıldan tencerenin altıda birine koyun, bir avuç bulgur, bir avuç pirinç, sonra geri kalanına su ekleyip kaynatın. alet kaynayacak ve sık sık karıştırışacak. darı şişip tüm tencereyi kaplıyor. karıştırın ki alttan yanmasın.

    bir saat falan kaynadıktan sonra soğutun ve el blendiriyle öğütün. sonra en meşakkatli kısma geliyoruz. tüm karışım en küçük delikli süzgeçten geçirilecek kaşık sırtı baskısıyla. posa bir tencereye, süzülen boza kıvamındaki sıvı bir tencereye. posayı isterseniz tekrar su ekleyip kaynatabilirsiniz. çok verimli olmuyor ama sıvı çok yoğunsa doğrudan su eklemek yerine ikinci kaynayıp süzülenden eklemek daha mantıklı. kıvamını ayarlarken su eklerken çok cıvıtmamaya özen gösterin unutmayın ki boza yoğun bir içecek.

    iki çorba kaşığı da kepekli un teflon tavada yağsız kavrulacak. kızıla dönmüş kavrulmuş unu da karışıma ekleyin. un kısmı isteğe bağlı. olsa da olur olmasa da. olunca daha iyi oluyor sanki.

    sonra elde ettiğiniz sıvıyı "m e t a l o l m a y a n" bir kaba alıyorsunuz. bu en büyük püf noktası. bakteri metali sevmiyor. aynısı kefir için de geçerlidir.

    sıvı 45 derecenin altında soğuyunca önceden başladığınız ekşimiş mayayı yine süzgeç ve kaşık sırtıyla karışıma ekleyin. erken (sıcakken) atarsanız mayanız ölüyor ve emekleriniz boşa gidiyor (tecrübe). bir sütlaç kabı büyüklüğünde toz şeker ekleyip evin sıcakça bir kısmına koyun. 2-3 gün sonra şeker tadı gidip boğazı yakan tat gelmesi lazım. daha sertleştirmek ve alkol miktarını artırmak için mayayı daha çok şekerle beslemek isteyebilirsiniz. ben genelde 3. gün bir o kadar daha şeker atıyorum. zaten çok üremiş olan bakteri kısa zamanda tüketiyor şekeri ve boza sağlamlaşıyor.

    4. 5. güne boza hazır.

    mutfak sitelerine kopyalayacaksanız kaynak belirtirseniz sevinirim.

  • ebru gündeş'in ekşi suratıyla show yaptığı yarışmadır.
    canı istemiyorsa katılmasın. bir sürü triplerle milletin de canını sıkmasın.
    bizim derdimiz bize yetiyor. bir de reza için üzülemeyeceğiz.