hesabın var mı? giriş yap

  • en beklemediğim ülkenin soykırımı tanımasıdır. ayrıca diasporamızın ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir.

    sen hala yurt dışında en büyük nüfusunun bulunduğu yerde sözünü geçiremiyorsan bir problem var demektir.

  • bugün iltifat ettiğim bir kadının bana söylediği söz. normalde zaten çok iddialı birisi değilim ama bir insana direkt böyle denmez ki. üzüldüm ulan , gerçekten bir an çok kötü hissettim.

    edit : askıntı olmadım asla. cok kibarca çıkma teklifi ettiğim kadinin tepkisi bu oldu. senden etkileniyorum vs cinsinden şeyler demiştim sanırım. bir anda zaten cok şaşkına uğradım. ozguveni yerle bir ediyor böyle tepkiler. normalde umursamaz birisiyim ama insan tipsiz , asiri çirkin hissediyor.

    uzun zaman sonrasında gelen edit : arkadaşlar başlık arada hortluyor bi şeyler eklemek isterim. olay gerçek. troll ya da cool story diyen komplo teorisyenleri oluyor. inanmayanlar için keşke ekran görüntüsü alsaydım . bu sözler sarf edildi maalesef . daha öncesinde de degistirmemin mümkün olmadığı fiziksel bir kusurumdan dolayi bu şekilde incitici yorumlara maruz kalmıştım. profilimde biraz gezinirseniz insanlardaki sahtelikten bıkmış, biraz realist biraz da sert fikirlere sahip bir insan olduğumu göreceksiniz. ben insanlara bir günde küsmedim.

    çıkma teklifi kısmına takılanlar olmuş. olayı yaşadığım gün epey üzgündüm. kafam epey dağınıktı. bi şeyler içme teklifi demek istedim yani. yazmaz olaydım çıkma teklifi mi kaldı diyip duruyorsunuz :)

  • türkiye'de sıra kültürü yoktur çünkü türkiye hırsızlar memleketidir. herkes imkanı dahilinde çalar. kiminin imkanı vardır devleti hortumlar, kimi ancak vergi kaçırır, kimisi de böyle başkasının sırasını çalar. hırsızın utanması olmadığı için de yaptığından utanmaz, laftan incinmez.

  • ihmal sendromu olarak türkçe tabir edebileceğimiz özellikle vücudun sol yarısını görmezden gelmek, unutmak, adı üstünde ihmal etmekle karakterize bir rahatsızlıktır.
    ayrıca kontalateral neglect olarak tam anlamıyla tabir edilmektedir.

    v. s. ramachandran beyindeki hayaletler isimli kitabında bu duruma ait oldukça çarpıcı örneklere yer vermiştir. kitap popüler bilim kitabı olarak nitelenebildiği için oldukça kolay anlaşılabilir bir şekilde hazırlanmıştır. ilgi duyup merak edenler okumaktan çekinmesinler.

    ihmal sendromu gelişen hastalar bahsi geçen resimlerin yalnızca sağ yarısını çizmek gibi durumların dışında çok daha dramatik bulgular da verebilirler. örneğin, yüzünün yalnızca sağ yarısına makyaj yapmak, saçının yalnızca sağ yarısını tarayıp toplamak gibi.
    yine doktor ramachandranın yaptığı çalışmalarda bazı hastalarda sol yarıya ait ayna tepkilerinde de sorunlar ortaya çıktığı tespit edilmiştir. bedenin sadece nesneler, vücut algısı ihmalleri dışında ayna algısı da derinden sarsılabilmektedir.

    daha önce de bahsedildiği gibi çok büyük oranda vücut sol yarısında yani sağ hemisferde rastlanan bir durumdur.

  • 7 şubat 2016 beşiktaş gaziantep maçında beck sağ bekten sağ açıktaki sosa'nın önüne salıyor topu, sosa'dan orta yapmasını bekliyorum. bakıyorum içeride yine "ben en iyi yerde dururum ağa" diyen mario gomez. sosa beni şaşırtarak topu yerden gomez'in önüne salıyor, bakıyorum gaziantep defansı geride. top mario'nun ayağına doğru tıngır mıngır ilerliyor.

    işte bu noktada beşiktaş'la yıllardır yaşamadığım bir şeyi yaşıyorum. direğe mi vurur, kalecinin üzerine mi vurur, dışarı mı vurur ne yapar acaba düşünceleri yok aklımda. aklımdan geçen tek şey "gol ya bu..." bu kadar. mario tabiri caizse zbam diye atıyor golü, dur kontrol edeyim oradan döneyim bu tarafa bakayım yok, geldiği gibi gömüyor. sevinmiyorum bile zira orada mario var, pozisyonun sürprizi kaçmış. adamsın lan diyorum sadece.

    adamsın lan.

  • teknoloji sayesinde, dilediği yerden bağımsız şekilde çalışabilen, beyaz yaka hayatı reddetmiş, belirli bir şehre ya da ülkeye bağlı kalmadığı için sıklıkla yer değiştirebilen, bu yüzden de göçebe olarak tanımlanan kişilere verilen ad.

    peki bu kişiler bu kararı nasıl alıyor ya da gidecekleri şehirleri nasıl seçiyorlar onu anlatmak lazım, ama baştan belirteyim, ben bir digital nomad değilim, sadece bu yaşam tarzı hoşuma gidiyor ve bugün olmasa da bir gün denemeyi planlıyorum.

    digital nomad olmaya karar veren kişiler genellikle internetten okudukları hikayeler sayesinde buna karar veriyorlar. böyle hikayeler okumak istiyorsanız reddit'te birçok kişinin tecrübelerine ulaşabileceğiniz güzel bir subreddit mevcut, iyisiyle kötüsüyle buradan tecrübelerini aktaran kişilerin hikayelerine ulaşabiliyorsunuz. bu kişiler genellikle, digital nomad olmaya karar vermeden önce, yaptıkları işi sevmeyen, ya da sevse bile, yeni şeyler keşfetmek isteyenlerden oluşuyor. ancak bu mutsuz bireyler, digital nomad hayatını deneyimledikten sonra genellikle olumlu şeylerden bahsediyorlar. anlattıklarına göre, bu hayat tarzı sadece yeni insanlar ve yeni kültürlerle tanışmanızı sağlamadığı gibi, aynı zamanda kendinizi de daha iyi tanımanıza yardımcı oluyor.

    öte yandan bu kişiler nereye gideceklerini seçerken dikkatli davranıyorlar. tahmin edebileceğiniz gibi belirli kriterler var, örneğin gidilecek şehrin ne kadar ucuz veya güvenli olduğu, ya da wi-fi hızının nasıl olduğu gibi. bunlar için de, tecrübeli digital nomadler pek hoşlanmasalar da, nomad list gibi internet siteleri mevcut. birçok şehir için harika bilgiler sunuluyor. mesela chiang mai ve ho chi minh city gibi yerler digital nomadlerin en uğrak yerleri. türkiye'den de antalya'nın ideal bulunduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

    özetle, digital nomad hayat tarzı, laptop ve wi-fi olduğu sürece işini yapabilecek insanlar için heyecanlı ve güzel olabilir.

  • bu nasıl bir hayat oldu anlamıyorum. telefonum bozuldu. 5 ay önce 1700 olan bir telefon şimdi 2700 lira. oyun konsolu bakıyorum 1800 fiyat görüyorum meğer baktığın şey sadece lisanslı bir oyun. konsollar 5000 den başlıyor. arabam yok ancak daha uzun seneler alma şansım yok. microsoft ergonomik mouse almıştım 6 sene önce 140 liraya şimdiki fiyatı 500 tl. biz ne ümit edicez? nasıl mutlu olacağız bu ülkede.asgari ücretle köpek gibi çalış ancak dandik bir telefon bile alama. nasıl bir zaman denk geldik. avrupanın dibinde bu sefalet nedir allah aşkına?

  • neden sürekli ankara - istanbul arası kısaltılmaya çalışılıyor anlamış değilim. ben daha kadıköy'e gidemiyorum bir saatte, artık ankara'ya giderim.

    sanırım unutuldu bizim banliyo hattı :(

  • 30 yaşındaki kadınları teyze olarak gören 10-15 yaş arası sözlük oğlanlarının tavsiyeleridir.

  • sinir yatıştırıcı program.

    ahmet çakar : kennedy'nin karısının adı ne ? bilir misin sinan?

    sinan engin : evet hocam biliyoruz, bilmem ne kennedy işte.