hesabın var mı? giriş yap

  • ahilikte çıraklıktan itibaren ciddi bir eğitim verilir ancak belli şartları tamamlayarak kıdem alan yamaklar zamanla çırak, genel olarak 1001 gün eğitim süresi olan çıraklar ise önce kalfalığa daha sonra kalfalıktan ustalığa geçip o bölgede izin verilen sayıda bulunan dükkan sayısını geçmemek şartıyla dükkan açabilirlerdi. örneğin o bölgede 10 fırıncıya izin verildiyse kalfalar bir ustanın işi bırakması sonrası ancak usta olup dükkan açabilirlerdi.
    ahilik teşkilatı sadece bir esnaf odası veya meslek kazandırılan bir kurs gibi değil aynı zamanda ahlaki kuralların aşılandığı hatta ata binme, kılıç kullanma gibi askeri eğitimlerinde verildiği bir teşkilat olmasıyla bir eğitim ve en önemlisi öğretim yuvası özelliği göstermiştir. özellikle bölgede bulunan düzenin bozulması durumunda merkezi hükümet olaylara hakim olana kadar asayişi sağlayan bir yapıları da vardı. örneğin ankara savaşı(1402) sonrası tokat ahilerinden ahi bayezid’in oğlu hacı ivaz paşa bursa’nın savunmasını üslenerek karamanoğlu mehmet bey’e karşı bir ay şehri savunmuştur.

  • sözlükteki bütün sayfaları tek tek gezmiş olmama rağmen tam ve bilimsel cevabını bulamadığım sorudur.

    bunun için adım adım ilerleyeceğim.

    soru 1 : kimyasal özellik nedir?

    cevap 1 : element atomlarının çekirdeklerindeki proton sayılarına ve katmanlarındaki elektron sayıve düzenlerine bağlı olan özelliklerdir. basit kimyasal tepkimelerde proton alış verişi olmayacağı için bu özelliği elektron sayı ve düzeni üzerinden değerlendiririz.

    soru 2 : kimyasal olay nedir?
    cevap 2 : maddelerin iç yapılarında meydana gelen (kısaca maddelerin kendi aralarında elektron alışverişi yaparak veya elektronu ortaklaşa kullanarak yeni ve çoğunlukla daha kararlı bir elektron düzeni elde ettikleri), bu yüzden yeni özelliklerde maddelerin oluştuğu ve genellikle de geri dönüşü zor olan veya mümkün olmayan olaylar sinsilesidir.

    soru 3 : yanma nedir?
    cevap 3 : o2 (oksijen gazı) ile tepkimeye giren maddenin yükseltme basamağında (aldığı değerlikte) artış meydana gelmesi olayıdır.

    soru 4 : kismi yanma ve tam yanma nedir?

    cevap 4 : o2 ile tepkimeye giren maddenin yükseltme basamağı (değerliği ) ulaşacağı max değere ulaşmış ise tam yanma, ulaşamamış ise kısmi yanma gerçekleşmiş denir.

    bütün verilen bu bilgilerin ışığında, cevabı da şöyle verelim. tüm elementler gibi hidrojen elementinin de elementel halde değerliği sıfıra eşittir. yanmanın bir yükseltgenme olayı olduğundan yukarıda bahsetmiştik. hidrojen elementinin alabileceği maksimum değerlik +1 dir. oksijen ile kimyasal bir tepkimeye girerek suyu oluşturduğunda max değerliği olan +1 değerliğine ulaştığı için sudan ziyade, suyun yapısındaki hidrojen elementinin yeniden başka bir oksijen ile tepkimeye girerek yanma ihtimali ortadan kalktığı için bizler de kısaca suya yanmaz deriz.

    daha açıklayıcı bir anlatım için, karbon içeren bileşikleri göz önüne alabiliriz. karbon elementi de yanıcıdır. karbonun maksimum yükseltgenme basamağı +4 tür. eğer karbon yandığında +2 değerlik aldığı co ( karbon mono oksit ) bileşigi oluşuyorsa bu bileşik hala yanıcı olmaya devam ederken, +4 değerlik aldığı co2 ( karbon di oksit ) bileşigi oluşuyorsa karbon elementi max yükseltgenme basamağına ulaşmış olduğundan co2 bileşigi için de yanmaz deriz.

  • son yılların yeni trendi.

    dobrayım, açık sözlüyüm ayağına insanların kalbini kırmak moda olmuş durumda.

    özellikle kendinden zayıf ve güçsüz insanlara karşı uygulanan bir çeşit güç gösterisidir bu.

    açıksözlü olmak ile patavatsız ve küstah olmak arasındaki farkı dahi idrak edemeyen insanlardır bunlar.

  • 1997 yılıydı. o dönemde liseyi kazanmıştım. liseye girişte sağlık raporu istenmişti. velhasıl o raporu almak için bakırköy devlet hastanesine gitmem gerekiyordu. fakirlik işte, annem öyle bir para verdi ki muayenelere yola yemeğe yetecek mi bilmiyorum.

    yolda sürekli inşallah çok fazla masraf tutmaz diye içimden geçirdim. hastanede biraz masraf çıktı haliyle. ben paralarımı hesap ederken karnım o kadar açıkmış ki anlatamam. hastanenin önündeki büfeye geldim:

    ben: abi simit kaç para?
    büfeci: ... lira
    ben: peki meyvesuyu kaç para?
    büfeci: ... lira
    ben: o zaman bi simit alayım abi
    büfeci: meyvesuyu vermeyim mi?

    hayatımın o anı sanıyorum kendimi en gariban en yalnız hissettiğim andı. büfeden simit alırken beni gören orta yaşlı bi bayan daha sonra yanıma gelip "ben sana meyvesuyu alayım mı oğlum" demişti en anaç haliyle. beni bi ağlama aldı ama anlatamam sözlük. (bkz: bu da böyle bir anımdır)

  • bu embesil müzik türünden 24 milyon dolar kazanmış olması... vallahi alnına elmas çaktırmasında değilim.

  • -napiyosun ask?
    -seni dusunuyorum.
    -gunun nasil gecti?
    -seni dusunerek
    -annen napiyo?
    -ailecek seni dusunuyoruz.

  • benim çocukluğum için en hasından çocuk bayramıydı. düşünsene, yılda bir günlüğüne arkadaşlarınla hava karardıktan sonra, üstelik akşam geç vakitte dışarda oynamana izin verilmiş. kibritle bile oynaman yasakken kocaman devasa ateşler yakılmış. cesaret edebilen üstünden bile atlıyor. sadece sen ve diğer çocuklar değil, büyükler de gelmiş oyununuza katılmış. mahallede sokak düğünlerini aratmayan bir kalabalık. saatlerce bitmeyen coşku. sonrasında evde aynada isten kararmış suratın, yanık lastik kokan tişörtün. derin uykularda büyüdüğünü gördüğün rüyalar.

  • ismet badem bir basketbol maçinda seyircilerin arasina çikar
    ve bir kizla röportaja baslar.

    badem: sizin gibi güzel bayanlari salonlarda görmekten çok mutlu oluyorum. basketbola bu ilgi nereden?
    kiz: ben efes kizlarindan biriyim zaten.
    badem: aaa öyle mi çiplak degilsin ya taniyamadim.

    bu diyalogdan sonra anlatim masasinda olan murat murathanoglu kopmustur ve ekranlari basinda izleyen milyonlarin söylemek istediklerine tercüman olmustur.

    murathanoglu: ya ismet bi de sana bu is için para veriyorlar degil mi?