hesabın var mı? giriş yap

  • adam bizim milli takımı seçse şu an evinden maçı izliyor olacaktı. bir ihtimal trt'nin dandik yayınıyla izliyor olacaktı. ironiye gel. almanya'yı seçti dünya kupasını kaldıracak şimdi.

    adam ileri görüşlüymüş.

  • ben böyle damsız girilmez muhabbetine maruz kaldığımda genelde mekandan uzaklaşıp bir kaç dakika sonra polisi arayıp içeride uyuşturucu kullanıldığını söylüyorum baskın yapıyorlar mıdır bilemem gidip izlemedim

  • --- spoiler ---

    -sahne 1-
    d&r internet sitesinde belirli video oyunlara 29 lira fiyat koyduğu kampanyayı duyurur.

    -sahne 2-
    oyundan/oyunlardan son tüketici birer tane sipariş eder. öte yandan kurnaz spotçu 50 tane sipariş etmektedir.

    -sahne 3-
    50 kişiye birer tane oyun yollamanın, bir kişiye 50 tane oyun yollamaktan daha pahalıya patlayacağını anlayan d&r ürünlerin faturalanmasını adet sayısı çok siparişten aza göre sıralar ve neredeyse tek kutu sipariş eden tüm müşterilerin siparişini iptal eder.

    -sahne 4-
    d&r gelen tepkiler üzerine "kusura bakmayın stokta olmayan ürününün beş gün boyunca kampanyasını yapmışız da biz. ama zaten hiç kimseye göndermedik." diye masal okurken öte yandan çeşitli ikinci el sitelerinde spotçular aldıkları ürünleri 75 liradan satışa koymaktadır.
    -son-

    işte az gelişmiş ülkelerde ticaret ahlakının ırzına böyle geçilir.
    herkese iyi seyirler.
    --- spoiler ---

  • -456 buyrun.
    -istanbulda oturan japon bir arkadaşımın telefon numarasını öğrenebilir miyim??
    -tabi buyrun-
    -yoshimitsu tabakasan
    -kodlar mısınız acaba
    -tabi. şimdi bi kare var içinde güneş gibi birşey var.......

  • oncelikle sakin olalim gencler. henuz "tek yapacagimiz seyin koltukta oturmak olacagi gunler" o kadar yakin degil.

    bir suredir kullandigim tesla autopilot hakkindaki gozlemler.

    * beta, beta, beta. yani son kullanima hazir degil. henuz beta yani hatalari oldugu biliniyor, bu sartlar altinda kabul edilirse kullanilabiliyor. ve evet, hatalari var. mesela dun 80 mil ile giderken "en azindan bana gore" sebepsiz bir sekilde fren yapip 60 mile dustu, birkac sn sonra tekrar 80 mile cikti. onume birsey cikti da ben mi farketmedim diye dusundum. belki de hata degildi ama dedigim gibi ben farketmedim.

    * medyada gosterilenin aksine, bu ozellik gps'den bir nokta secip "hadi oraya git" diye beklemek seklinde kullanilmiyor. autopilot devrede oldugu surece, surucunun dikkati yolda, elleri ise direksiyonda olmak "zorunda".

    * autopilot denilen ozellik "henuz" cruise control'un cok daha gelismis hali ve auto streering olarak adlandirmak daha dogru.

    * sehirler arasi yollar disinda kullanilmasi "henuz" dogru degil.

    * hava kosullari, kamerayi engelleyecek kir, camur ..vs.. gibi kosullardan etkileniyor.

    * autopilot ile araba kullanmak, ozellikle de serit degistirmek cidden insani biraz geren bir tecrube. ondeki araba aniden yavaslayinca arabanin fren yapacagini bilmek ama ondan once mudahele etmeden sakin kalmak cok zor. alismak gerekiyor. ozellikle de tesla gibi inanilmaz ivmeli ve yuksek hizli bir arac sozkonusu oldugunda.

    * ondeki arac ile mesafeyi ayarlayan sistemin yedi derecesi var ve en yakin ayar bir hayli yakin, ben sahsen en uzak ayar ile kullaniyorum. ozellikle alisma devresinde insanlari germemek icin belki de daha uzak bir ayar olmasi gerekliydi.

    * sadece kotulemeyelim tabii ki. autopilot devrede iken sinyal verince (sol sinyal) otomatik olarak serit degistiriyor. sag serit icin aynisini yapmadi ya da henuz benim bilmedigim bir sey var.

    * denedigim en virajli yolda bile seritleri ortalayarak kullandi, serit kaydirmadi.

    * on panelde (direksiyon arkasindaki, hiz gostergesinin yaninda) arabayi, radar ile tespit edilen etrafindaki diger arabalari ve yol seritlerini surekli bir sekilde izleyebiliyorsunuz. https://www.teslamotors.com/…ss01_autopilot.jpg?020

    sonuc olarak bu her gun gelisen ve guncelleme alan bir sistem o yuzden giderek iyilesecek. heyecanla bekliyorum.

    guncelleme: (bkz: #62860286)

  • benim babam bana kızar ve bir şeyi beceremediğimde bana "çöçe" derdi.
    ağzını çok şapırdatırdı. ama bizden ufacık bir ses duysa çok sert tepki verirdi.
    çok sertti babam çok sert.

    salak bir devlet hastanesinde, salak bir asistan bizi başından kovmak için hastanenin kantinine gönderdi. sonra orada beklerken bir kaç kız ile geldi. hemen yanına gittim. babamın filmleri ne oldu diye. canı sıkıldı kızların yanında ona yaklaşmama. birazdan yanıma gel diye bana emir verdi.

    tostunu çayını bitirip kızlarla muhabbetini bitirmesini bekledim ve iki adım arkasından merdivenle yukarı çıkıyoruz. annemle babam orada kantinde sırada oturuyorlar.

    yukarı çıkarken salak doktorun, salak asistanı, babamın beyninde kocaman bir ur olduğunu 3 ay bile yaşamayacağını, maç skoru söyler gibi söyledi. biraz biliyordum durumu ama böyle de söylenmezdi ki.

    neyse filmleri aldım. annemle babamın yanına gittim. hiç çaktırmadım onlara.

    babam durumu anladı ve

    "size ben doyamadım ki" dedi sadece.

    ameliyatlar kötü günler ve ben "çöçe" ellerimle ona biraz da olsa yemek yedirebildiğimde "şapırdatmasından hoşlanırdım". sadece biraz yemek yedi diye. sadece 3 ay sürebildi zaten.

    yani dediği tüm kötü sözleri kızmaları değil de "bize doyamadığını" söylemesini unutmamam.

    budur.

    ----

    edit: doktorlar kızmasın ama salak olan kişi salaktır. salak olmayan salak değildir. doktorluk teferruattır.

  • okulda bişey öğretilmesin, staja gidene çay kahve fotokopi işi yaptırılsın, tecrübesiz elemana iş öğretilmesin, ya bu bizi bırakıp giderse diye mühendisin işi ustaya yaptırtılsın...ee nasıl kalifiye olacak bu insanlar rüyasında mı görecek içine mi doğacak