ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevgilisine sataşan adamları nakavt eden adam
-
elalemin magandaları bile ilk yardım biliyor, medeniyet bu işte.
çarşı iznine çıkmış mehmetçiklerden iğrenen kız
-
çarşı iznine çıkmış mehmetçiklerin birbirlerinden iğrendikleri kadar iğrenemiyordur bence.
çocukken çok isteyip de aldırılamayan oyuncaklar
-
(bkz: akülü araba)
kocaman oldum hala olsun isterim
tayyip erdoğan'ın mahkemede söyleyeceği son söz
-
"yol yaptık!"
zor okunan kitaplar
-
türk romanlarıysa söz konusu olan, açıkara türkiyenin en çok satan ama en az konunan romancısı orhan pamuk kitaplarıdır. en zor okunan ve aynı zamanda bence en iyi kitabı için;
(bkz: kara kitap)
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
- noldu be mükremin, ne güzel yaşıyoz işte.
- tırbişon sen azcık türkçe bilseydin, buna yaşamak demezdin.
angela merkel'in atatürk'ü tanımaması
-
kabrini ziyaret ettiği lideri tanımaması cahilliğini ve yapmacıklığını gösterir.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22681535.asp
http://www.youtube.com/watch?v=fjlfjddeyxa
kullanıcı delirtme odaklı tasarım
-
zamanında, "kullanıcı dostu* tasarım" nedir, verimlilik nedir bilmeyen bir adam tarafından tasarlanmış, daha sonra da değiştirmek kimsenin aklına gelmemiş ya da gelmiş de kimsenin işine gelmemiş tasarımlara verilen -en azından benim az önce verdiğim- addır bu. örnek vermek gerekirse:
makarna poşeti: yahu kardeşim yırtarak açmaya çalışırsın açılmaz. sinir olursun, zorlarsın. birden yarıya kadar yırtılır poşet; her yer makarna olur. bir kısmını zorla tencereye dökersin, kalanıyla ve yırtık bir torbayla baş başa kalırsın. atsan atılmaz satsan satılmaz.
selobant: bir gün biri çıkar da çocukluğunun "en zor dönemi neydi" diye sorarsa, selobandın ucunu bulmaya çalıştığım o elim anlar gelir ilk olarak aklıma. bazı tasarımcı denyolar işi o kadar abartmıştır ki ucunu bulsan bile bandı ordan sökemezsin. bazen de tam ucunu buldum derken tutup çektiğinde bant tam ortadan enlemesine yaryılır ve yarı kalınlıkta bir bant çıkar. şimdi bir değil birçok kayıp uç vardır elinde. her şey daha karmaşıktır.
mayonez kavanozu: dünyanın stresli işi, dibinde azıcık kalmış bir mayonez kavanozundan çay kaşığıyla, eline mayonez bulaştırmadan kalan mayonezi sıyırmaya çalışmak değil de nedir?
ortalı defter: ilk sayfalara yazmaya başlamakla eş zamanlı başlar kabus. eğer defter tek ortalı ve kalınca bir defterse satırın sonuna gelince elinizdeki kalem pıt diye giriverir altı boş kağıda. girmese de yazı bozulur eğri büğrü olur. ortalara ulaştıkça her iki taraftaki sayfalar bombelenir. gün ortasındaki kabustur. off.
meyve suyu kutusu: yeni çıkan ve güya modern tasarımlı olan bu kutuların kapakları çevirerek açılır ve hatta açılırken içindeki koruma bandını da açar. buraya kadar her şey güzeldir. ama eğer bardağa koymaya kalkarsanız güzel başlayan maceranız hiç de hoş olmayan bir şekilde devam eder. bu kutulardan ilk bardağı yere dökmeden doldurabilene tetrapak tarafından fenerbahçeli rambo'nun çaldığı avrasya maratonu kupasının verileceği efsanesi dolaşır market rafları arasında. kutuların üzerinde "açmadan önce çalkalayınız" yazması ama içinde hava olmayan kutuyu çalkalamaya kalkınca oluşan sessizlik dünyanın en hüzünlü sessizliğidir. kutunun dibinde kalan ve asla sahip olamayacağınız o bir yudum meyve suyu da ayrılıkların en acısını yaşatır insana*.
il deserto dei tartari
-
(bkz: dino buzzati) hayatın tek bir kere yaşanılabileceğini, bu nedenle bir ömürü en iyi değerlendirmek geretiği öğütünü veren sarsıntıcı öykü. kitaptan alınan mesaj: abuksubuk korku veya hayallere kapılıpta gerçek hayatı yaşamayı unutma. önüne gelen küçük büyük şansları değerlendir. yaşa. (bkz: life is yours live it)
demba ba'nın arsenal maçında attığı şut
-
world cup 2002'deki ateş çıkan şutlardandır.
1996 doğumlu efsanevi nesil
coronavirus'ü abartan tipler
-
ben yas olarak bu hastalik karsisinda bagisiklik sistemimin yeterli olacagini dusunuyorum ve kendim icin cekinmiyorum ancak bana bulasirsa bulastirabilecegim yaslilar,bagisiklik olarak zayif durumda olan insanlar,kanser tedavisi sonrasi korunmasiz bir halde olan hastalar ya da kronik rahatsizliklari olan insanlari dusundugum icin ciddiye aliyorum. siz de ciddiye alin amina koyduklarim.
sözlükten biriyle buluşmak
-
tedirgin olmaya gerek yok internette insanlarla tanışabileceğin en güvenli ortam sözlük. ben de yarın ilk defa sözlükten bir kızla buluşucam. yurtdışından gelecekmiş 300 euro gönderdim uçak bileti için. yarını iple çekiyorum.