hesabın var mı? giriş yap

  • geleceğin okul modeli. bu okullarda öğretmen yoktur sözleşmeli personel vardır 1 senelik sözleşme imzalayan personelin gidip gitmemesine öğrenciler karar verir. bu okullarda müfredat yoktur, öğrenciler istediklerini öğrenir gerekirse okul personelinden yardım isterler, eğitimi yetişkinler yönetmez ,sınavlar yoktur, herşeye öğrenciler karar verir, öğrenciler isterse hiçbir şey öğrenmez. sınıflar yoktur her yaştan çocuk bir arada takılır. neticede bu okulların amacı çocuklara birşeyler öğretmek değildir, çocuklara birşeyler öğrenmek istediklerinde yardımcı olacak bir ortam yaratmaktır. mesela okuma-yazma öğretilmez burada, çocuk okuma-yazma bilgisi gerektiren bir oyun oynarken -mesela bilgisayar oyunu- kendi çabasıyla ,gerek kendisinden büyük öğrencilerden gerekse okul personelinden yardım alarak, okuma-yazma öğrenir. bu sistem sayesinde büyükler çocukların zihinlerine tecavüz edemez. an itibariyle türkiye'de böyle bir okulun açılması imkansızdır, belki bi yüzyıl sonra falan inşallah torunlarımın torunları gider böyle bi okula.

  • kapitalizmin nasıl işlediğinden bihaber memur kafasına göre yanlış yol. bunu diyen adam zaten hayatı boyunca maaşlı çalışır, sonra da ben neden zengin olamadım diye bakar durur.

    krediyle bal gibi de iş kurulur kardeşim. "kapital" maaşla biirkmez. fırsatı gören girişimci borç alır yatırım yapar. kazancıyla da faizini ve anaparasını ödemeye başlar ve işini de büyütür. ha bu girişimci yanlış yatırım yapmıştır, işi yönetemiyordur; o zaman iş elbette batar. kredi çekti diye batmaz ama.

  • ulan bana üniversiteye zar zor girdiğim sene bir mp3 player aldılar diye 2 saate yakın krize girip ağlamıştım.
    bu gerçekleşse komaya falan girerdim heralde..

    iyi ki almamışlar..

  • benim gibi vadelide türk parası tutan başka süzme salak var mı diye bi bakmaya geldim ama yok sanırsam

  • tahir.

    onu hiçbir sınıf arkadaşı sevmiyordu. çünkü aptal ve bön bir çocuktu. özellikle öğretmeni "beni delirtiyorsun" diye hep kızıyordu tahir'e.

    bir gün tahir'in annesi okula geldi. öğretmeni ile görüştü. öğretmen dürüstçe "çocuğunuz aptal bir çocuk, notları da düşük, hayatımda bunun kadar aptal bir öğrenci görmedim" dedi. annesi çok şaşırdı, tahir'i okuldan aldı ve kayseri'ye taşındılar.

    aradan 25 yıl geçti. öğretmen de kayseri'ye tayin olmuştu. bir gün öğretmen ağır bir kalp krizi geçirdi. bütün doktorlar ameliyat olması gerektiğini söylediler. bu zor bir ameliyattı ve kayseri'de ameliyatı yapabilecek tek bir cerrah vardı.

    öğretmen ameliyat oldu. gözünü açtığında karşısında yakışıklı cerrah ona gülümsüyordu. öğretmen tam teşekkür edecekti ki suratı morarmaya başladı. bir şey söylemek için elini kaldırdı ama söyleyemeden küt diye öldü. doktor şaşırdı. ne olduğunu anlamaya çalışırken bir baktı ki o da ne? tahir, solunum cihazının fişini çekip elektrik süpürgesini takmış.

    cerrahın tahir çıkacağını sandınız di mi? komik olmayın.

    ------------

    yazarın notu: ben sadece çevirdim.