hesabın var mı? giriş yap

  • 1 liralık mısırı 30 liraya itelerken cebine indirdiklerini benimle yemediklerine göre batmaları da zerre umrumda değil.

  • ayar değil, düpedüz kabalıktır.
    bu arada lamborghini'yi kullanan şahsa neden piç dendiği anlaşılamamıştır. lamborghini sahibi olmak insanı piç yapar mı, o da ayrı bir konu.

  • roma'ya imparator olması için bu üzüm yeme sınavından başarıyla geçmesi gerekir. kim ki 12 saat boyunca yan yatarak üzüm yer, işte o adam roma'ya imparator olur. çok önemli!

  • ege (6,5) geceleri yatarken hala biberonla süt içmektedir, herkesin bir keyfi, tiryakiliği olduğu için bu durum anlayışla karşılanır. evde süt bitmiştir ve çocuklar meyve suyuna ikna edilir...

    ege: ama elma suyu istemem, kayısı suyu koy biberona.
    romica: kayısının posası biberonu tıkar, içemezsin.
    ege: posa ne ki?
    romica: hani içerken ağzına lifleri dokuları pütürtülü geliyor ya, o işte...
    ege: pütürtü ne demek?
    romica: böyle minicik parçalar, bak mesela fırının kapağı cam olduğu için kaygan, dolabın kapağı ise o kadar kaygan değil, elini sürersen anlarsın, aynı bunun gibi elma suyu posasız olduğu için daha akışkan, biberonun deliğini tıkamıyor.
    ege: nereden biliyorsun elma suyunun posasız olduğunu?
    romica: bak biberona, arkasını görebiliyorsun, su gibi saydam, kayısı suyuna bak, arkası görünmüyor, saydam değil.
    ege: saydam yerine cam gibi desen olmuyor mu?
    romica: bazen olur bazen olmaz, elma suyu istiyor musun?
    ege: ya süt ver ya da kayısı suyu! çok uykum var ve beni posa mosa kandırıyormuşsun gibi geliyor!

  • dunyanın en leziz tostudur. lezizliği tamamen kullanılan ekmekten kaynaklanmaktadır. içinde herhangi bir katkı maddesi olmayan bu ekmekler, ayvalıktaki taş fırınlarda yapılır. önemli diğer nokta, tost ekmeğinin boğum yerlerinden dikkatlice kesilmesidir. tostun içinde, iddia edildiği gibi, tulum peynir kullanılmaz, bildiğimiz kaşar peyniri vardır.

    anne tenceresi olarak tabir edebileceğimiz, güllü dallı budaklı tencerelerde pişirilen salcalı sosis, tosta lezzet katan diğer unsurlardandır. yine iddia edildiği gibi, sosis ızgara sekilde, kesinlikle ayvalık tostunda yer almaz. ızgara sosis, yine yöresel bir tat olan kumruda kullanılmaktadır.

    tostu pişirme tekniği de cok önemlidir. gerçek bir ayvalık tostu kesinlikle kağıt gibi olmaz, ayvalıktaki tostcularda, dikkat ederseniz makinaların kosesinde, tostun kagıt gibi olmasını engelleyen bir demir parcası bulunur. pişirme tamamlandıktan sonra tostcunun, "içinde hersey olsun mu abiii?" sorusuna cevaben, opsiyonel, domates, turşu, rus salatası, ketcap, mayonez ekletebilirsiniz.

    ayvalık tostunun içinde patates kızartması, mısır, tavuk vs olması, yaygın olan yanlışlardandır ve bu durum istanbuldaki fast food işindeki arkadaşların deneysel çalışmalarından kaynaklanmaktadır. tostun bütün ana malzemesi, salam, sucuk, sosis ve kaşardan oluşmaktadır.

    90 lı yılların başında, ayvalık lisesinin köşesinde yeralan fame büfeyi de bu işi iyi yapanlar sıralamasında unutmamak gerekir. okul kantinindeki tost satışlarının dibe vurması nedeniyle, dönemin okul yönetimi tarafından, bu büfe kapatılmış ve öğrenciler daha ilerideki taipana hucum etmişlerdi.

    ayvalığın diğer iyi tostcuları için:
    (bkz: olay tost)
    (bkz: avşar büfe)
    (bkz: mesut büfe)
    (bkz: taipan)

  • gectigimiz yil en hararetlinden irkcilik uzerine tartismalarin merkezi konumundaki amerikan sehri. baltimore cok buyuk bir yer degil belki ama konumu nedeniyle hep cok onemli bir yer olmus. washington dc'ye, new york'a ve philadelphia gibi diger onemli ve buyuk sehirlere yakinligi, yillar yili celik ticaretinin yapidigi aktif bir limani olmasi nedeniyle dikkatleri hep uzerine cekmis. ne yazik ki martin luther king jr'in oldurulmesi sonucu yasanan ciddi yikim nedeniyle sehir potansiyelinden buyuk bir parca kaybetmis. ilerleyen yillarda cetelerin ellerindeki gettolariyla guven problemi yasanan, suc orani en yuksek sehirler arasina girmis. fakat son yillarda inanilmaz bir degisim var sehirde. restoranlarin bini bir para, mantar gibi yeni yeni yerler aciliyor. konserler, broadway turnelerinin onemli bir duragi haline gelmesi ve daha bir dolu hareketlilik. her mahallenin kendi festivali var. yazlari plaja gitmek icin ideal bir konumda, kislari kayaga gitmek icin de. ilkbahari inanilmaz sirin, sonbahari ise sadece etraftaki bozulmamis dogal alanlari ile degil sehrin icindeki yesilinin renk degistirmesi ile de mukemmel...bu sehir gercekten guzel.
    gunbatimini en sevdigim sehir ankara idi, simdilerde baltimore'u ikinci siraya gonul rahatliligi ile koyabiliyorum.

  • ülkede asgari ücretli, memur ve emekli sayısı ortalama %80 iken bunların fakir fukara olduğunu olduğunu beyan eden bir açıklama olmuş.
    asgari ücretli ve memurlar kazançlarını çalışarak elde ederken emekliler de yıllarca maaşlarından kesilen kesintilerle devletten emekli aylıkları alıyor. tüm bunları göz ardı eden sayın bakan bu insanlara sanki ceplerinden (bkz: sadaka) veriyormuş gibi konuşuyor.

    peki biz bunları hak ediyor muyuz, evet sonuna kadar hak ediyoruz. çünkü her halk layık olduğu şekilde yönetilir.