hesabın var mı? giriş yap

  • bu milletin evlilik merakından gına geldi artık. evlenenlerin evlenmemiş olanlara takmasından, erkeklerin evlenmek isteyen kızlara takmasından, kızların evlenmek istemeyen erkeklere takmasından, orta yaşlıların evlenmemis insanlara genel olarak takmasından, evlenmek için kırk takla atanlardan, evlenmiş erkeklerin pişmanlıklarından. yeter ya, tek derdimiz buymus gibi, baydı artık evlilik muhabbetiniz.

  • valla ligin haline bakıyorum da, perez'in örnek göstermesi küçümsemek değil, olsa olsa iltifat olur gibime geliyor. ben olsam tamamen görmezden gelir, yok gibi davranırdım.

  • (bkz: köpek)

    evet, bildiğin köpek. tek suçu parkta tasmasız bir şekilde dolaşırken kavga eden iki travestiye yanaşması.

    (bkz: bank)

    parklarda oturduğumuz banklardan, ama en ağırlarından. iki kişi yüklenip fırlatmışlardı hasımlarına.

    lan, yazdıklarıma baktım da boş zamanlarımda parkta oturup kavga izliyorum galiba.

  • (bkz: #146198636)

    yarı finaller oynanmadan önce finalde olası arjantin-fransa eşleşmesinde iki takımın da dezavantajlarını yazmıştım, tekrar özet geçmek gerekirse;

    "fransa;

    - iki dünya kupası üstüste kazanmak çok zor bir olay, bunu en son 1958-1962'de brezilya başarmış ki o dünya kupasında oynayanlardan hayatta kalan insan bile sayılı. büyük mental sınav.

    arjantin;

    - 86'dan beri süregelen 36 senelik dünya kupası laneti ve maradona'nın messi üzerindeki gölgesi var, yine büyük mental sınav."

    kadrolara bakıyorum, iki takımın da oynadığı takdirde maçı tek başına alacak birer büyük süper yıldızı var, iki takımın da tecrübeli oyuncuları var, iki takımın da genç, henüz piyasa değerini tam bulmamış ama üst düzeyde potansiyelli ve maçta ciddi heyecan yaşayıp ayağı titreyecek oyuncuları var, iki takımın da oyun gücü benzer, hayatımda bu anlamda gördüğüm en dengeli final maçlarından biri.

    bunun dışında messi konulu;

    (bkz: #146331123)

    gelmiş geçmiş en büyük oyuncu tartışmalarını reel parametreler üzerinden "yüksek oranda" bitirecek bir maç olması sebebiyle futbol tarihini değiştirebilecek kadar önemli bir maç. bu maç sadece messi'nin maçı değil, aynı zamanda cristiano ronaldo'nun ve maradona'nın da maçı, 30 senelik bir hesap burada kapanacak, bu anlamda en azından benim izlediklerim arasında şu ana kadar gelmiş geçmiş en önemli futbol müsabakası olacak.

    maç ne olur?

    şimdi her parametre birbirine bu kadar yakınken bu maça taktik, teknik kasarak galibi tahmin etmek imkansız, bu maç gerçek bir rus ruleti, olasılıklar tamamen yüzde 50-50, maçın skorunu iki faktör belirleyecek;

    1- süperstarların performansı,
    2- şans faktörü.

    böyle maçlarda yapılacak bir hatanın affı olmaz, tek bir gol elmas değerindedir ve telafisi zor olur. yine de işin tekniğine girecek olursak;

    fransa'nın bu maçta ciddi zaaf olabilecek bir durumu var, o da tchouameni'nin savunma anlamında arkada çok yalnız kalması. son 2 maçta ne rabiot ne fofana arkada 6'laşıp şuameni'ye destek veremediler, ortasahayı dolduramadılar, tchouameni de bir kante olmadığından mütevellit fransa ileride top kaybı yaşadığında rakip ortasahayı hızlı bir şekilde geçip fransa'nın birinci bölgesine rahatlıkla top taşıyabiliyor, fas ve ingiltere bu zaafı kullanamadı ancak arjantin geçişleri iyi yapan bir takım ve ileride messi gibi bir adam var, fransa cephesi fas'a verdiği geçişi arjantin'e de verip birinci bölgesinde bu kadar topla oynatırsa çok sıkıntı yaşar o maçta, bu anlamda ya daha önde bir savunma çizgisiyle maça çıkmalı, ya da tchouameni'nin yalnızlığına bir çare bulmalı, özetle arjantin ortasahası fransa'dan üstün görünüyor ve böyle maçlarda ortasaha direnci çok önemli.

    arjantin cephesinde net bir zaafiyetten bahsetmek biraz zor, o yüzden boş konuşmayacağım.

    velhasıl bence;

    - bu maç arjantin vs fransa maçı değil, messi vs mbappe maçı. hangisi daha iyi performans gösterirse takımı alır maçı.

    - öne geçen takım yüzde 80 olasılıkla bu maçı alır.

    tarihin en önemli futbol müsabakası olduğu fikrimi tekrarlayayım, fransa'yı destekliyorum, ancak fransa 60 senedir başarılmamış bir şeyi başarıp iki dünya kupası üst üste alabilecek bir takım mı diye sorduğumda biraz boşlukta kalıyorum ve sanki istatistiksel olarak arjantin alır gibime geliyor, bakalım ne olacak.

  • konu: 3 dilek hakkiniz olsa ne dilerdiniz

    3 dilek

    gunumuzde uc dilek hakkimiz olmasi cok onemlidir. malesef sevinerek bu hakkimizi kullaniriz her zaman. benim 3 dilek hakkim olsa 3 dilek hakki daha isterdim.

    elde var 6 dilek hakki, 5 ile 3 er dilek daha dilesem 15 dilek hakkim daha olur. 15 dilek ile her istedigimi dilerim.

    gunah degilse allah olmayi dilerim. allah olduktan sonra dilek hakkim sonsuz kere sonsuz olur. cok akilli olurum. maalesef her istedigimi yapabilirim.

    kendime kasvetli bir yaris arabasi yaptiririm. onunla antalyaya gider dedemlerin elini operim. dedem bana torunum allah olmus der. sevinir. harclik verir. abime vermez, cunku o arabaya kusan bir gerzek.

    sonra dedem mezarlikta zombileri oldurmeye gonderir beni. hepsini yok ederim isin kiliciyla. babami da doverim.

  • eğer doğruysa sevinçten çıldıracağım haber.

    o kadar mega bir medeniyetse, 1500 ışık yılı uzaklıkta olmasına rağmen hala var ve hatta daha mega bir şekilde var olma ihtimali ise beni benden alıyor.

    şimdi spekülasyonu bırakıyor ve bilgi veriyorum:

    efendim, kıc 8462852 denilen yıldız aslında nasa'nın kepler mission'ı kapsamında halihazırda 2009 yılında bulunmuş; güneşten daha sıcak ve daha büyük bir yıldız. bizim galaksimize de 1500 ışık yılı kadar uzakta. 2009 yılından beri incelenen bu yıldızda bir gariplik var. şöyle ki;

    yıldızların çevresinde dönen gezegenler olup olmadığı, kabaca bir açıklamayla o yıldızların yaydıkları ışıklardaki düzenli azalmalara bakılarak belirleniyor. neden, çünkü şayet gezegenler varsa kütleçekim vb etkisiyle yıldızın etrafında bir yörünge takip edecek ve işte mesela dünya gibi 365 günde bir aynı noktadan geçecek ve geçtiği noktadaki ışığı almamızı engelleyecek. ama diyelim başka bir cisim de bu şekilde bir ışık azaltması yapabileceği için, sağlama yapmak amacıyla bir de cismin şekline de bakılıyor, küre şeklindeyse bu gezegen olduğunu destekliyor. üçüncü nokta ise büyüklük. yine kütleçekimin etkisiyle, o yıldızın etrafında dönecek gezegenlerin kütlesi az çok belirlenebiliyor ve yıldızın ışığını görece o küçüklükte kapatan cismin gezegen olduğuna daha çok ikna olunuyor.

    yani, yıldızın ufak bir kısmının ışığını (yani neredeyse sadece %1'ini kadar falan), düzenli bir şekilde kapatan/azaltan, küre şeklinde bir cisim varsa bu gezegendir, sonucuna varılıyor.

    işte kıc 8462852 için durum böyle değil. yapılan gözlemlerde yıldızın neredeyse yüzde 20'sini kapatacak kadar büyük ve küre şeklinde olmayan bir cisim/cisimlerin, yıldızın ışığını düzensiz şekilde kestiği keşfedilmiş.

    bunun gezegensel bir çarpışma olabileceği ve yayılan tozun bu şekilde düzensiz ışık kesmelere yol açabileceği ileri sürülmüşse de bu çürütülebilir; zira, bu durumda bazı ısınma ve parlamaların olması gerekir ve bu da yıldızdan gelen infra-red ışının normalden fazla olmasını gerektirir. fakat kıc 8462852'de böyle bir durum yok.

    yine bir kuyrukluyıldız kümesinin gezegenin yörüngesinde olabileceği de iddia edilmiş. fakat bu da aynı sebepten yerinde değil; kuyrukluyıldız kümesi ve toz dolayısıyla yine infra-red ışınının fazla olması gerekirdi. ayrıca böyle bir kümenin, bu koca yıldızın neredeyse %20'sini kapatmasına imkan yok.

    ihtimaller teker teker yok edidikten sonra, akla astrofizikçi freeman dyson'ın birkaç on yıl önce ortaya attığı dyson sphere diye anılan şu fikir gelmiş: "kilometrelerce uzanan binlerce dev güneş paneli inşa etsek ve bunu güneş çevresinde bir yörüngeye yerleştirsek ne olur?". gelişmiş bir medeniyet pekala da böyle güneş panelleri yapmış ve kıc 8462852'nin yörüngesine yerleştirmiş olabilir. ben demiyorum, 14 ekim tarihinde, monthly notices of the royal astronomical society'de bu yıldızın bir tuhaf olduğun yazmış bir sürü astronom bir araya gelip ve sonrası da çorap söküğü gibi gelmiş.

    tabii sadece heyecanlı bir tahmin. bilemediğimiz kozmolojik ve bittabii doğal bir fenomen de olabilir. ama şu linklere bir göz atabilir ve hayallere dalıp mutlu olabilirsiniz: the atlantic interview, science alert, phil plait'in değerlendirmesi

  • bakanımız canımız bıtanemız mehmet şimşek'in son vecizesi...

    pekiii,

    ötvde kacıncıyız?
    asgari ücrette?
    emekli maaşlarında?
    öğretmen maaşlarında?
    doktor maaşlarında?
    avukat maaşlarında?
    benzin fiyatlarında?
    okullardaki öğrenci sayısı oranında?
    öğretmen başına dusen ogrencı sayısında?
    hasta başına dusen doktor sayısında?
    dava sürelerinde?

  • köpektaparlar kötü insanlardır.

    bütün insanlardan hatta kendilerinden bile nefret eden, aslında köpekleri hastalıklı egolarını tatmin etmek için kullanan kötü kalpli kişilerdir.