ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kitapçılarla girilen diyaloglar
-
+ abi c4(zamanında okuduğumuz ingilizce ders kitabı) var mı?
- ?!?!? biz patlayıcı satmıyoruz
+ hıı?!?
7 temmuz 2022 kadir şeker'in tahliye olması
-
"adam bile öldürsen yeterli popülizm oluşturacak gücün varsa serbest kalabilirsin" mi demek oluyor bu karar?
edit: imla
van'da polislerin vahşice dövdüğü vatandaş
-
hem seçtiğin adam alınsın hem de üstüne dayak ye. işinize gelince adalet , özgürlük arıyorsunuz ancak işinize gelmeyince bunlara müstehak diyorsunuz.sorarlarsa demokrasi var dersiniz , hepiniz ikiyüzlüsünüz.
edit : düzeltme
yoğun bakımda kebap keyfi
-
türkiye'ye yakışan bir manzara.
1.
2.
--- spoiler ---
bir sehpa üzerine serilen gazetelerin üstüne konulan kebabı doktorlar afiyetle yerken arka planda ise ameliyattan çıkmış bir hastanın kendinden geçmiş görüntüsü yer alıyor. sosyal medyadaki görüntüler üzerine sağlık bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı.
--- spoiler ---
edit: şunu bile savunanlar çıktı ya. neymiş efem, vakitleri yokmuş, yerleri yokmuş.
delirdiniz mi yahu?
az objektif baksanıza olaya.
düşün bak, anan, baban kalp, beyin, kanser ameliyatından çıkmış, sen dışarıda dokuz doğuruyorsun, önünden "xyz kebap salonu" kutulu bir adam geçiyor ve yoğun bakıma giriyor.
empati lan empati.
edit2: kebabı yiyenler doktorlar değil hastabakıcılarmış ve kovulmuşlar. bu; durumun vahametini ortadan kaldırmıyor. sonuçta önemli olan kimin ne yediği değil, ybü'de neyin yapıldığı.
kovulduklarına dair haber.
edit3: uçan fotoğraf linklerini yeniledim.
psikoloğa gideceğime nine west ayakkabı alırım
-
yan ofiste çalışan hafif kırık kızdan duyduğum übermensch tümce.
tam olarak ''kızım geberecem sıkıntıdan da bugün bir psikolog 200 lira. oraya gideceğime nine west ayakkabı alırım, kendimi daha iyi hissederim'' dir.
ben alt kata çay içmeye gidiyorum.
amerika'ya gitmek için burs arayan kız
-
(bkz: hazır mıyız arkadaşlar)
gene yüzlerce kişiyi söğüşleyip amacına ulaşacak kızdır. iyi alıştılar amk. yurtdışında sıradan bir okuldan kabul al, parayı millet versin sen de abd'de iki sene o bar senin bu kafe benim elin conileriyle sefa sürüp instagram'da like kas. memleketin diğer çocukları da okul bitince işsiz kalıp öğrenim kredisi borcunu nasıl ödeyeceğini düşünsün.
türkiye'de normalleşmiş şerefsizlikler
-
(bkz: haftada altı gün çalışmak)
erdoğan'ı gördükçe aşık oldum
-
seviyosan git konus haci
ne verdiysek verdik işi bitirdik mi sen ona bak
-
korkutan aciklama.. lan yoksa..? yokçanım..
türk üniversitelerinin tek cümlelik özetleri
-
dokuz eylül üniversitesi : hadi her yere en az 1 saat uzaklıkta bir yere üniversite yapalım
30 yaşında işi eşi evi arabası olmayan erkek
-
ev, araba, çocuk, eş, ohaaa .
otuz yaşımı düşünüyorum da ev sahibi kirayı almaya geldiğinde ayakkabımın altındaki deliği göstermiştim. kadın üzülerek gidip 1 saat sonra 100 mark getirmişti bana, kocası vermiş "gitsin güzel bir bot alsın kendine" diye. ayakkabım bile yoktu lan.
şimdi hepsi var, ayakkabıları da alsın diye yerden tavana kocaman ayakkabılığımız bile var. ama o 100 markı koşa koşa evinden alıp gelen ev sahibim yok artık. o kadın ayakkabımın altındaki deliği kapatmaya çalışıyordu, şimdi her yanınızdaki deliği açmaya ve bu açıkları bulmaya ve daha da ötesi bu açıkları daha üstteki başlara sergilemeye can atan iş arkadaşlarım var. ve bu açık peşindeki iş ortamının yarattığı garip aura sana iş araba ev olarak dönüyor (eş ve çocuğu sokmayalım bu dünyaya)
bundan dolayıdır ki, ne kadar kaçabilirsen o kadar mutlusun. ama eninde sonunda insan yakalanıyor. çünkü diğeri de çıkmaz yol haline geliyor.
ali baba ve 7 cüceler
-
sayin cem yılmaz'dan telifi filan geçtim, en azından bir gala daveti beklediğim filmdir. saygılarımla,
geç kalmış edit: valla ilk günden iletişim kuruldu, cicili bicili zarfta davetiyem ulaştı elime. biz davete icabet edemedik ani bir iş sebebiyle ankara'dan, ama yine de teşekkürü borç bilirim.