ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
avrupaya giden doktorların pasaportu iptal edilsin
-
nasıl ekşici olduğu şüpheli yazar sıçmığı beyanı.
oğlum süpersiniz lan
-
oğlum harbi süpersiniz
bunu çok içten söylüyorum, bu ülke için hiç bir umudum yoktu, ileride yurtdışında yaşama planlarım vardı, hiç bir şeyin değişeceğine inanmıyordum, ama bunu inandırdınız bana,
hayatımda ilk defa çıktım yollara gazın altında kaldım, bağırdım, kaçtım, bunu yaptırdığınız adam sıçmaya üşenen adam, bugün 4. günü yollardayım, 3 kilo verdim, bana birşeylerin değiştirebileceğimizi inandırdınız,
bugün türkiye'nin en büyük bankasına, türkiye'nin bankası olduğunu gösterdiniz, bu banka türkiye'nin bankası, bizim bankamız, biz istersek var olurlar istemesek olmazlar, bunu gösterdiniz,
sayenizde artık geleceğe daha umutla bakabiliyorum,
olum gerçekten süpersiniz lan, seviyorum sizi,
kemoterapi
-
el kitabini yapmislar bunun. bugun goz attim biraz. tam o sirada yengem.
" su biyiklarimi alsana, hos tuy muy bisey kalmicak yakinda ama..."
dedi.
" olsun daha gur cikcak saclarin, hem bak kedi kuyrugu gibi kalmis"
dedim.
" haftaya abinle birlikte kazitcaz saclarimizi..."
dedi.
bana bugun, yillik aglama kotami doldurtan tedavi sekli.
vince gilligan
-
bu adamın tarantino hayranlığını sinematik üslubunda yeterince görmüştük dimi? bunu kanıtlayan bir başka şey de vince'in olaydan çok duruma önem veriyor olması. yukarıda naziler ve meth çetesi çatışırken lydia'nın aşağıda kulaklarını kapatıp olaydan uzak kalmaya çalışmasını hatırlayın. lydia'nın nasıl bir karakter olduğunu anlatan muazzam bir sahneydi. çoğusu eleştirmişti bu ne lan aksiyon sahnesini göstermemek nedir falan diye.
reservoir dogs'u hatırlayın şimdi de. birden ortalığın kan gölü olduğu sahnelere geçiyor film. o anda karakterlerin nasıl davrandığına falan odaklanıyor vs. pulp fiction'da çanta açılıyor ve sarı bir ışık çarpıyor yüzlere. ama çantada ne olduğu gösterilmiyor. karakterlerin tepkileri gösteriliyor. bu bir hikaye anlatış tekniğidir. ve muazzamdır. al sana mis gibi bir paralellik daha. vince'in o işlerine laf atanları tarantino başlığında tarantino'yu överken görmeyeyim kafasına sıçarım pmfkfm.
not: ilgili hikaye anlatımı tekniğini ve güzelliğini ve olması gereken olduğunu anlatan süper video:
https://www.youtube.com/watch?v=-6guek3nvri
https://www.youtube.com/watch?v=7gwchcnvppe
bir karakter kapıyı açarken aynı zamanda "bak şimdi kapıyı açıyorum" diyorsa bir sahnede, o filmden bir cacık olmaz yani. seyriciyi gerizekalı yerine koymak ya da filme boş boş sahneler ve replikler doldurmak demektir bu tutum. gustavo fring dea soruşturmasından sonra asansöre bindiğinde şizo gibi monologlar kurabilirdi. kurdu mu? hayır. onun yerine naptı? kamera parmaklarına odaklandı. stres olduğu belli olan parmak hareketlerini gösterdi. işte vince ve tarantino gibi adamlar ve eserleri bu yüzden dahiyane, bu yüzden şahane.
ilkokula yeni başlayacaklara tavsiyeler
-
burayi okuyabiliyorsan hiç kasma güzelim direk üçten başla...
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: greyder kiralayıp gecekondu mahallesine gittim
1- ufak çapta bi heyecan yaratıp geri döndüm
2- lan ibne senin yuzunden az daha cocugumu kesiyodum
üç saat bira içmezsen ölmezsin
-
mal beyani.
maç izlemezlerse de ölmezler, izlemesinler o zaman.
şöyle basit bir konuda dahi yaşam tarzına müdahale tespiti yapmak zor degil yahu.
paranın uşağı olmak insanı ne derin çukurlara gömüyor!
gezi'ye rakip 2 milyon metrekarelik şehir parkı
-
dünyanın en büyük 3. parkı olabilir ama en güzel 3. parkı olamayacak park.
(bkz: akp'lilerdeki büyüklük takıntısı)
200 tl'lik mazotla 1000 km yol gitmek
-
otobüs biletine 85 lira vererek 1300 km yol gittim siz neyin derdindesiniz.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: eksi 40 derecede donmak üzere olan arkadaşınız
1. karınızı siksin mi?
2. eksi 40 derecede kaldırabilecekse helal olsun o adama, gelsin tüm sülalemi siksin.
van persie için ağlayan çocuğu sevindiriyoruz
-
ulan şurda acımızdan ölsek kimse çıkarıp 5 kuruş para vermez. ağlasın lan ne olacak. sanki anasını babasını elinden almışız. kralex gittiğinde koskocaman halimle oturup ağlayacaktım az kaldı. ben deseydim beni gönderin ilk maçını izleyeyim diye etmediğiniz laf kalmazdı.
saçma sapan bir kampanya.