hesabın var mı? giriş yap

  • karşı apartmandan yarım saattir kesişilen rastalı kızın bildiğin aşk merdiveni çiçeği gömülmüş saksı çıkması. gecenin arsızlığına verip fazla pişmanlık duymamak gerekiyor.

  • yerel japon halkı tarafından daisugi (sürdürülebilir ormancılık) olarak isimlendirilen ve yaklaşık olarak 800 yıldır devam eden tamamen doğayla barışık bir proje. bu şekilde ağaç yetiştirip kereste üretmenin altında, ülkenin geniş bir ormanlık alanı olmaması (toprak bakımından 377.915 metrekare) yatıyor.

    asırlarca yaşayabilen bu japon sedir ağaçlarını tek seferde dikerek, sonrasıda sık ve düzenli bir şekilde budama yaparak, bir meyve ağacı misali devamlı meyve ve sebze toplar gibi ağaçlardan düzenli bir şekilde odun hasat ederek kereste üretilebiliyor.

    toprağa ekili ana gövdenin tepesindeki uzun dallar sanki başka bir ağaç gövdesiymiş gibi kesiliyor ve alttaki ana gövde sürekli yeni ağaç kolları üretiyor. japon halkı birçok konuda olduğu gibi bu konuda da işini biliyor.

    daisugi, japon halkının ormanlarını yok etmeden kaliteli kereste elde etmesine izin vereren asırlar önce öğrendikleri harika bir keşif. geliştirilen bu harika teknikle oldukça uzun, son derece düz ve sağlam gövdeler elde ederek istedikleri kalitedeki mükemmel keresteleri, yine doğaya ve ağaçlara zarar vermeden üretebiliyorlar.

    asıl değinmek istenen konu; bu japon sedirlerinin ülkemizde yetiştirilmesinin ve bu teknikle odun ve kereste üreterek ormanların yok olmasının önüne geçilmesi mümkün mü? böyle bir projeyi hayata geçirebilmek için, ilgili sedir ağacının yetişebilmesi adına ülkemizin iklim şartları müsait mi?

    böyle güzel bir çalışma hayata geçirilse ve yurdun dört bir yanına ilglili japon sediri fidanları dikilerek girişimlerde bulunulsa sizce de harika olmaz mı? ağaçlar kesinlikle hem görsel olarak harika hem de son derece faydalılar.

    edit:
    ekstra video ve fotoğraf.

    ufak bir video
    fidan dikimi yapan birinden video
    fidan nakli yapılan başka bir video
    yetiştiriciliğe yeni başlayan birisi video

    ilgili birkaç fotoğraf:
    görsel 1
    görsel 2
    görsel 3
    görsel 4
    görsel 5

    aşağıdaki fotoğraflar ise kesilen ağaç kollarından elde edilen kerestenin kullanım alanlarını içeriyor.
    görsel 1
    görsel 2
    görsel 3
    görsel 4
    görsel 5

    kaynak 1
    kaynak 2

  • almanca bilmediğimden ilk entry'de yer verilen şu soruların aslında her biri yapıldığından bunları açıklığa kavuşturmak isterim:

    sorular:

    1* belediyeler başta olmak üzere bazı birikim ve gelirlere el koymak??
    2* varlık fonundaki şirketleri ipotek vermek??
    3* ardından da tl basmak.???

    *

    cevaplar:

    1* bu yapıldı. önce tcmb'nin yedek akçelerine el konuldu. sonrasında enflasyon oranının çok düşüğünde faiz belirlendi ve enflasyon da aslında gizli bir vergi çeşidi olduğu için kişilerin elinde tuttuğu tl'lerden gizli vergi alındı. öte yandan birçok hdp'li belediyelere kayyum atandı. ayrıca muhalif belediyelere de iş yaptırılmadı, bazı belediye faaliyetleri merkezi yönetime geçirildi.

    2* bu da yapıldı. varlık fonuna önce birçok şirket devredildi. kamu bankalarından thy'ye kadar aklınıza gelebilecek birçok şirket varlık fonuna devredildi. en son turkcell devredildi örneğin. ve bu fon bünyesinde barındırdığı şirketleri teminat göstererek çıktığı borçlanmayı ertelemek zorunda kaldı. hazine %6,5'lerde borçlanırken (ki dünyada negatif ve 0 faiz varken 6,5 tefeci faizidir) varlık fonuna %8-9'larda faiz önerildi ve fon borçlanamadı.

    3* zaten para basılıyordu. özellikle mart ayından itibaren basılan paranın haddi hesabı yok. hatta basılacak paranın ne düzeyde olması gerektiği vb. de çok açık olmalıydı ancak bu yine kapalı kapılar ardından gerçekleştirildi. mahfi eğilmez, blogu üzerinden buna yönelik taslak bir kanun bile paylaşmıştı. sonrasında öğrenildi ki basılan bu paralar yine batık şirketleri kurtarmaya gitti. hatta varlık fonu, basılan bu paralarla zombi şirket diye de tabir edilen inşaat şirketlerini kurtardı. bunu da bizzat ali babacan açıkladı. kurun yükselme sebeplerinden biri de, döviz satarken tl basılmış olmasıdır.

    *

    ey batı!

    gazeteciliğini doğru düzgün yap da, yapılmış şeyleri yapılmamış gibi göstererek ortalığı galeyana getirme!

    (bkz: 2 kasım 2020 dolar kuru/@dragonlady)

  • "katılmıyorum ama anlayabiliyorum" demiştir az önce kendisi ki ne spor kamuoyunda ne de siyasette bu cümleyi içselleştirebilmiş az insan vardır.