ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gurbetçilere bir defaya mahsus vergi gelmesi
-
vatandaşlıktan çıkıp bir daha türkiye'ye ayak basmazlar
genç annelerdeki bebeğime dokunma şımarıklığı
-
bekar bir erkek olarak haklı bulduğum kadınlardır.
mk kim neye dayanarak pis elleriyle benim bebemi elliyor.
bunun tenhada sikini kaşıyanı, burnunu karıştıranı var.
kimseyi bebemin yanına hayatta sokmam lan.
edit: başlık başa kalmış.
sinem kobal
-
kitap okumamakla övüneceğine kitap okuyor taklidi yapmış. güldüm ama kınamadım. en azından hangi tarafın doğru taraf olduğunu biliyor.
parasını çalan gaspçıları öldüren ukraynalı
-
arabasının kazasından dolayı ettiği zararı hırsızların ailesinden temin etmesini temenni ettiğim ukraynalı.
ülkemize gelen bir yabancı bu şekilde birini öldürüyorsa eline sağlık deriz.
edit: fırsattan istifade, entry dikkat çekmiş. nft, kripto ile ilgili güzel zamanlar geçiriyoruz şu sıra. bekleriz.
twitter
takip edilesi podcast yayınları
-
ingilizcesini podcastlerle geliştirmek isteyenler için podcastler
1-https://teacherluke.co.uk/
2-https://mashable.com/…daily-commute-morning-routine
3-https://podcasts.apple.com/…diom-a-day/id1329431572
4-https://podcasts.apple.com/…odcast/id878268013?l=tr
5-https://podcasts.apple.com/…k-thompson/id1594471023
6-https://www.englishoutsidethebox.com/podcast/
7-https://podcasts.apple.com/…ening-time/id1556878879
8-https://open.spotify.com/…ow/4rooj6egrf8k2irywzwomk
9-https://open.spotify.com/…ow/2q9atyqlprclsjggdrtwfr
tandoğan meydanı'nın isminin değişmesi
-
bu zihniyet bahçeli 7. cadde'nin adını, aşkaabat caddesi yaptı da ne oldu? değişiklik 10 sene önce yapıldı. 10 sene önce anaokuluna giden çocuklar, bugün liseli oldular arkadaşlarına "7. cadde'de buluşalım" diyorlar. aynısı tandoğan'da da olacak. şehirlerin yönetimlerini kasabalı ve köylüler ele geçirebilir ama şehirleri şehirliler yaşar. ben tandoğan'a tandoğan dersem, orası tandoğan'dır. ben 7. cadde'ye 7. cadde dersem, orası 7. cadde'dir. ben istanbul yolu'na, istanbul yolu dersem orası istanbul yolu'dur(resmi adı fsm bulvarı). ben kimim, ben belediye başkanı mıyım? ben cumhurbaşkanı mıyım? hayır ben şehirliyim, şehir ben nasıl yaşıyorsam o'dur.
tanım: boşa kürek çekmektir.
128 milyar doları sattık çünkü tc iflas ederdi
-
hayatları yalan. velev ki doğru söyledi, ülkeyi nasıl iflasın eşiğine getirdiniz diye sormazlar mı adama.
tişört
-
bugün hepimizin bayıla bayıla giydiği tişörtler aslında algı yönetimi sayesinde kıyafet şeklinde kabul ettirilmiş erkek içliğidir.
erkek içlikleri 1800’lü yıllarda üretilmeye başlamış bol düğmeli komik şeylerdi. düğmeleri bol olduğu için dikiş bilmeyen bekar erkeklerin hali duman olurdu.
1904 senesinde amerikan cooper firması ilk düğmesiz tek parça içliği üretti ve kullanım kolaylığı sebebiyle satış rekorları kırdı.
1907 senesinde amerikan ordusu duruma uyanarak bu içliklerden onbinlerce sipariş etti ve üniformaya kattı.
ikinci dünya savaşı sonrası harpten dönen askerler ve öğrenciler bu içlikleri normal kıyafet olarak giymeye başlasa da o günlerde genel olarak erkek adam gömlek giyerdi ve içlikle sokağa çıkılması düşünülemezdi.
içliğin üretimi ve depolanması kolaydı. hele erkeklere bir kabul ettirilebilse büyük bir sektör doğabilirdi.
en etkin algı yönetimi üssü olan holywood devreye burada sokuldu.
1951 senesinde ihtiras tramvayı filmi piyasaya sürüldü. iki büyük yıldız vardı.
efsane aktör marion brando ve üzerine müthiş yakışan hatta son derece çekici ve sıradışı duran beyaz içlik.
kadınlar brandoya bayıldı ve üzerindeki içliğe başka bir gözle bakmaya başladılar.
tabi bir anda binlerce erkek beyaz içlikleri aynen brando gibi sokaklarda giymeye başladı.
ve ne oldu.
içlik artık içlik değildi.
o tişört isimli yeni ve çok moda bir giyim eşyasıydı.
ardından gelsin yepyeni bir sektör ve gelsin milyon dolarlar.
bu örnek algı yönetiminin gücünün farkına hala varamayan ve bu aralar nasıl satış yapacağını düşünen giyim firmalarımıza gelsin.
etkili algı yönetimi ve doğru formül içliği bile moda haline getirebilir.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
amerikadayım o zaman. tatil için eve gelecem, kardan dolayı uçak ertesi sabahın körüne erteledi. telefonda anneme söyledikten sonra yattım uyudum.
o zamanlar modemler dial up, hattım da tek. kabloyu bi telefona bağlıyorum, bi modeme, öyle bağlanıyorum. gece de yatmadan azcık internette takılmışım, sonra da unutmuşum, telefon kablosunu modeme takılı bırakmışım.cep telefonunun da şarjı bitmesin mi?
neyse ben sabah saatin alarmıyla kalktım, hazırlanıyorum filan, kapı çaldı. alla alla dedim, sabah 7 mi ne zira.
uyku mahmurluğuyla açtım, karşımda bir kadın, türkçe olarak "anneniz sizi aramış ulaşamamış, uçağınız varmış, sizi uyandırmamı istedi."
????
kimsin ya sen? neden türkçe konuşuyorsun? annem seni nerden tanıyor? neler oluyor? ben nerdeyim? yoksa ben aslında türkiye'ye gittim de kar-mar hepsi rüya mıydı? ya da manyak mısınız?
meğer neymiş, sonra çözüldü: evimin hemen yanında bir türk restoranı vardı, annem bana ulaşamayınca ağır uyuduğumu da bildiğinden uçağı kaçırırım korkusuyla gitmiş internetten o restoranı bulmuş, aramış, rica etmiş, kadınceyiz de kırmamış gelmiş.
ama yuh yani. ben o an aşırı dumur olmuştum, sanırım bi daha o kadar dumur olmadım hatta.
kocanız evde yoksa girmeyeyim diyen erkek komşu
-
hiçbir şeyden hele de kendisinden hiç şüphesi olmayan, olması gerektiği gibi davranan beyefendi bir komşudur.
demir demirkan'ın yeni kız arkadaşı
-
(bkz: dostum kız arkadaşı demişsin ama bu nejat yavaşoğulları)
türkiye'nin en iyi futbol maçı spikeri
-
melih gümüşbıçak değildir.
"arda arda arda arda, arda gidiyor, arda arda arda, şimdi pasını verdi umut, umut umut umut....." bu ne lan?
piramitlerin yapımında çalışanların çoğu kürtlerdi
-
yalan haber. kolanın olmadığı yerde kürt inşaatçı olmaz.
ünlü biriyle ilişki yaşamış sözlük yazarları
-
ibrahim tatlıses'in eline vermiştim vakti zamanında:
http://i201.photobucket.com/…stropos/photo-0123.jpg