ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mutsuzluğun formülü
-
çok okumak, çok sormak, çok düşünmek, cevapları sorgulamak, merak etmektir.
kısacası bilmektir.
cahiller mutludur.
400 olmadı da diyelim ki 335 oldu o da olumlu
-
(bkz: valla bize gelişi 335)
yaran facebook durum güncellemeleri
-
arkadaşım sevgilisine 36 ay taksitle pırlanta yüzük almış. ayrıldılar, kadın evlendi 1,5 yaşında çocuğu var. yüzüğe 9 taksit kaldı.
futbolcuların tahmini oy verdiği partiler
-
sabri sarıoğlu: geçersiz oy
bebeğine aşı istemeyen babanın yazdığı dilekçe
-
zamanı gelince bebeğini -erkekse- sünnet ettirecek babanın yazdığı dilekçedir. "kul, eksiksiz ve sağlıklı yaratılmıştır" diyor da.
gıda fiyatlarının çıldırması
-
bugün bimden aldığım şeyler 99.50 tl tuttu.
neler mi aldım?
- bir adet binvezir kaşar peyniri 500g
- bir adet dost beyaz peynir 1000g
- 16'lı tuvalet kağıdı (blume)
- milka çikolata (büyük)
- 4 ekmek
bim böyleyse gerisini siz düşünün.
türkiye'nin dünya ekonomi liginde 19.luğa düşmesi
-
(bkz: 2023 demedim 2123 dedim)
antidepresan etkisi gösteren şeyler
-
- alkol
- küçük bir çocukla muhatap olmak
- premiere league
- kız arkadaşının sesi
- iğde ağacı kokusu
- deniz sesi
- gece araba kullanmak ve radyo dinlemek
- yağmur
- özel playlistler
- ayakkabı boyamak
- yavru kedi videoları izlemek
- öykü denemeleri yazmak
- sıcak suyla duş alırken düşünmek
- kimseciklerin olmadığı ıssız bir doğada sonuna kadar bağırarak rahatlamak
yaran facebook durum güncellemeleri
-
zarife'nin 18 çikolatası var. 4'ünü yedi. 8 tanesini geri verip yerine 10 tane bisküvi aldı. 6 tanesini satıp parasıyla 3 tane lahmacun aldı.
soru: zarife neden tayt giyiyor?
denizler altında nerden baksan 20 bin fersah
-
(bkz: tas catlasa 3 ayda devrialem)
beklentileri azaltarak yaşamak
-
mutluluğun tek yoludur. kesinlikle.
iktisat sözcüğünün kitaptaki tanımı şöyle başlar; " sonsuz ihtiyaçların, kıt kaynaklarla karşılanması için...."
kısıtlar teorisi'ndeki "kısıt" tanımı da şöyledir:" bir sistemin hedefine ulaşmasını engelleyen faktör."
insan eğer mutlu olmak için yaşıyorsa, yani mutlu olmak hedefse ihtiyaçlarını ve beklentilerini azaltacak. kendi kendisinin kısıtı olmayacak. kendi önündeki engel olmayacak. öyle donanımlı, kalibreli insanlar var ama mutlu değiller. sebep? yine kendileri tabii ki.
insanın doğasında sahip olduğu ile yetinmeme vardır. bir basamak tırmandikça hep bir üste çıkmak ister, çıkamayınca mutsuz olur hatta farkında degildir belki ama tekrar bir basamak aşağı iner.
peki ne yapmalı? mutluluk eşiğini düşürneli. basit şeylerle mutlu olabilmeli. beklentilerini hep daha kötüsüne endekslemeli.
o zaman farkında olmadan mutluluğa kavuşuyorsunuz. mutlu olmak için çabalamaya gerek kalmiyor, insan beyni esasında zayıftır. ne telkin ederseniz ona inanır. bütün mesele inanmakta.