hesabın var mı? giriş yap

  • her erkeğin hayatı boyunca en az bir kere denemesi gereken eylem.
    bir kere ütüledim daha doğrusu ütülemeye çalıştım, şerrefsizim o deneme benim ufkumu açtı, ne kadar beceriksiz, dallama, biri olduğumu anladım. işte o zaman, o ütü ve ütü masası ansızın dönüp bana baktı, "anladın mı?" dedi, "anladım" dedim ve o günden sonra hiçbir zaman, hiçbir yerde, hiç ağlamadım.

  • haklı bulduğum serzeniştir…

    burada ahlaki ve etik olarak şöyle bir haklılık var.
    “öz anne çocuğu istiyorum demiyor” yani o gün olduğu gibi bugün de sorumluluktan kaçıyor ve buna rağmen çocuğun hayatında aktif olarak yer almayı talep ediyor. yani bir anlamda çocuğuna onu çok seven bakıcılar tutmuş gibi davranıyor.

    dolayısıyla çocuğunu geri istemeyen ama annesi olarak kalmak isteyen bu kadın haksızdır.

  • hikaye, oynanış falan değil de oyun nvidia gtx 650' gibi nispeten eski sayılabilecek bir kartta bile yüksek çözünürlükte ve 60 fps'de sıfır takılma ile akıp gidiyor. oyun içerisinde ne bir bug, ne bir texture kayması, ne bir yapay zeka dallamalığı ne de takılma, donma, uzun yükleme gördüm. her bir kodu ile oyun hatasız sanki.

    hele son dönemlerde çıkan pc oyunlarının genel olarak sorunlu olması düşünülürse oyunu yazıp tasarlayan her bir kişiyi alnından öper başımın üstüne koyarım.

  • 80'li yılların başında beşiktaş'a çok büyük bir miktarda nakit hibe ederek beşiktaş'ı ayağa kaldıran ve bunu yaparken yönetim kurulunda dahi olmayan büyük beşiktaşlı erdoğan demirören'in frankenstein'a benzettiğim oğlu, iyi bir beşiktaşlı.

    yıllar sonra gelen edit: iyi bir beşiktaşlı olduğu konusunda bizleri şüpheye düşürmüş insan.

    daha bi yıllar sonra gelen edit: ben de bu adama "iyi bir beşiktaşlı" demişim ya, ağzıma sıçsınlar benim. 19 yaşında yazıp da 26 yaşımda pişman olduğum çok şey var ama bu bi başka mına koyim. acı çekiyorum resmen.

    en son edit: olm adam fenerbahçeli çıktı lan?

    en bi son edit: erdoğan demirören için söylediklerim de içime kaçmış bulunmakta. hayırlı olsun.

  • türk kahvaltı kültürünün demirbaşlarından biri olan salatalık artık masalara koyulmaz, koyulamaz oldu.

    geçtiğimiz hafta kilosu 28 lira olan salatalığa ve buna neden olanlara bolca sövmüştüm ama artık dayanamıyorum sözlük. 3 kilo mevsim sebzesinin 100 lira olmasına dayanamıyorum. eskiden kasa kasa aldığımız meyvelerin tadını unuttum. önümüzdeki hafta yine akaryakıt zammı geliyor. bu salatalığın muhtemel kilosu 40 lira olacak.

    çalışmanın karşılığının bu kadar değersiz olmasını, 16 sene okuyup bu seviyede bir hayatı yaşamayı hiç birimiz hak etmiyoruz.

    2 oda evde polar ve kalın pijamayla oturup 710 lira doğalgaz ödemeyi hak etmiyoruz.

    fatura kaygısıyla televizyonu ışık açmadan izlemeyi, reklam zamanında televizyonu kapatmayı düşünmeyi hak etmiyoruz.

    asgari ücret 4250 iken ahırdan bozma evlere 2500 lira ödemeyi hak etmiyoruz.

    benzinin litresine 15 lira ödemeyi hak etmiyoruz.

    bize bu sefil hayatı sunanların lüks içinde tüm bunlardan etkilenmeden yaşamalarını hak etmiyoruz.

    yeter artık.

    h a k e t m i y o r u z

    rezalet

    imla.

  • "sim city'de okul karşısına hapishane yaptırdığım için halk ayaklanınca şehri ateşe vermiştim. ondan beri gördüğüm en kötü kriz yönetimi bu."

  • geçtiğimiz günler şunu yaşadım; eşimle yemek yedikten sonra restorandan çıkarken ben biraz geride kaldım önüme iki genç kız atladı, eşim de ben geliyorum düşüncesi ile kapıyı tutuyor tabi kızlarımız da sandı ki onlara özel yapılmış bir hareket.* kapıyı tutuyor diye teşekkür etmek şöyle dursun yan yan bakıyorlar filan. salak bunlar, ciddi söylüyorum kafaları çok çalışmıyor ondan üzerinize alınmayın beyler.

  • 25 kişinin öldüğü, 17 kişinin yaralandığı korkunç trafik kazası.

    11 ağustos 1965 tarihinde 40 yolcusuyla beraber istanbul'dan ankara'ya seyahat eden, civan turizm'e ait bir yolcu otobüsü, gece saat 3.15 civarında sakarya, hendek'te arıza nedeniyle yol kenarına park eden ve kasasında nitrik asit (kezzap) tankeri olan bir kamyona arkadan çarpıyor.

    kaza sonucunda otobüs hasar alıyor, kamyon ise yolun sağ tarafına yuvarlanıyor ve hasar görüyor. hasar gören kamyondan sızan asit çevreye yayılıyor, büyük bir bölümü ise şarampoldeki su birikintisine doğru akıyor, suyla karışıyor. bu esnada otobüste de yangın çıkıyor, otobüsü dumanlar kaplıyor. panik olan yolcular bir şekilde kendilerini dışarı atıyorlar ve asıl olay bu noktadan sonra başlıyor.

    kaza esnasında bir miktar nitrik asit de yola dökülüyor. otobüsten kendilerini dışarı atan yolcular bu asite basınca ayakları yanıyor. ayakları yanan yolcular, acılarını dindirmek için yol kenarındaki su birikintisini gecenin karanlığında gözlerine kestiriyorlar ve kendilerini suya atıyorlar. ancak maalesef o su birikintisi artık kezzap dolu bir çukurdur.

    çukura atlayan 18 yolcu kısa süre içinde oracıkta eriyerek , 7 yolcu ise aldıkları yaralar neticesinde hastanede can veriyor. kazada toplam 25 kişi ölürken, 17 kişi de yaralanıyor.

    asit birikintisinin içinde hayatlarını kaybeden yolcuların cesetlerinden kalan parçalar köylüler tarafından olay yerinin hemen yakınında gömülüyor; daha sonra bu alan trafik şehitliği adı altında bir anıt mezara dönüştürülüyor.

    kaynak: hürriyet