hesabın var mı? giriş yap

  • 12 yıllık viskisinin tadı muhteşem olan enfes viski markası. 15 yıllığı da şahanedir. diğerlerini tatmak henüz nasip olmadı.

    dufftown'lu bir terzinin oğlu olan william grant tarafından kurulmuştur. mortlach içki fabrikasında damıtma sanatını öğrenen grant yıllık 200 sterlinlik maaşından biriktire biriktire kendi fabrikasını kuracak sermaye elde etmiştir. cardhu içki fabrikasından 120 sterline ikinci el olarak aldığı alet edevatla robbie dhu kaynak suyunun yanında "geyiklerin vadisi" anlamına gelen glenfiddich yöresinde fabrikasını kurmuştur. 1887nin noel gününde fabrikanın imbiklerinden ilk glenfiddich viskisi akmaya başlamıştır.

    çok olmadan 9 çocuğunu da işe dahil eden grant'ın torunları hala şirketi yönetmektedir ve şirket hala eski üretim metodlarına sadık üretim yapmaktadır. (ikinci el alınan o ilk kazanların üzerindeki her çentik veya yumruyu yeni alınan/yenilenen kazanların üzerine de yapmak dahil. bu kadarı da biraz abartı artık, ama adamlar viskinin tadında o çentik ve yumruların pay sahibi olduğuna inanıyor.)

    viskileri 12, 15, 18, 21, 30, 40, 50 yıllık olarak satılıyor. 12den 21e kadar, kalitesine göre, makul fiyatlarda bulunabilmekteler. 30, 40 ve 50 yıllık olanları ise uçuk fiyatlara sahip olmalarına rağmen sapır sapır satılmaktalar yine de. örneğin 40 yıllık olanın fiyatı 1000£, 50 yıllık olanın ise 5000£!

    bunların dışında üretilen 61 şişeden tamamı satılmış olan glenfiddich rare collection 1937 ve glenfiddich vintage reserve 1977 isimleriyle iki özel seri viski de üretilmiştir efenim. rare collection 1937, 1937 yılında fıçılanmış ve, 64 yıl sonra, 2001de şişelenmiştir. vintage reserve ise halen daha yıllanmaktadır. serinin şişelenmesi viski camiasında heyecanla beklenmektedir.

    o vintage reserve'nin zamanı geldiğinde bir şişesine bütün paramı vermeye hazırım. yine 61 şişe çıkarsa imkansız olur o gerçi ama, neyse.

  • -sanayi devriminin temel yakıtı kömürdü. petrolün keşfi hem teknolojinin gelişimini hem de devletlerin politikalarını değiştirdi. osmanlı devleti de değişen politikaların merkezindeydi. bildiğiniz gibi, petrol pek çok ülkenin kaderini değiştirdi. peki osmanlılar petrol çıkarmak için neler yapmışlardır? hangi şehirlerde petrol aramışlardır? anadolu’da petrol var mı?

    -binlerce yıldır petrol insanlar tarafından biliniyordu. yüzeye çıkan yerlerden ya da birkaç metrelik kuyulardan petrol çıkarılıp çeşitli amaçlar için kullanılmıştır. gazyağı olarak aydınlatmada, mozaik yapıştırmada, boya hazırlarken ya da ilaç olarak kullanılmıştır. sümer tabletlerinden anladığımıza göre o dönem de petrol bilinen bir madendi (bir tablette “kayıkçı için fırın kurarım, onun için zift eritirim” yazıyor).

    -osmanlı devleti’nde petrol üzerine bilinen ilk belge ıv. murat zamanına tarihleniyor. 1639 yılında kerkük – baba gurgur petrol bölgesi neftçizadeler’e iltizam olarak verilmiştir. neftçizadeler petrol gelirleriyle bölgenin vakıf işlerini yürütme sorumluluğunu almıştır. bu arada, osmanlı’da neft, zift kelimeleri petrol anlamında kullanılmıştır.

    -yine o yıllarda osmanlı coğrafyasını gezen evliya çelebi, van’da kayalardan çıkan neft yağından bahseder. dağlarda bulunan mağaralarda neft yağının biriktiğini, zamanı gelince van defterdarı tarafından satıldığını yazmıştır.

    -dünyada petrole olan talep on dokuzuncu yüzyılda artar. modern petrol tesisleriyle günlük çıkarılan petrol miktarı artar. 1850li yıllarda amerika’da kurulmuş onlarca tesis vardır. ruslar tarafından bakü’de de aynı yıllarda tesisler kurulur. buralardan çıkarılan petrol dünyaya satılır. osmanlılar da genelde amerika’dan gelen petrolü satın almışlardır.

    -on dokuzuncu yüzyılın sonuna kadar -ıı. abdülhamit dönemine kadar- petrol çıkarmak için ciddi bir girişim yapılmamıştır. kendiliğinden yüzeye çıkan petrol kovalarla taşınmış, ilkel yöntemlerle işlenmiş, çıkarılan gaz yağı satılmıştır.

    -on dokuzuncu yüzyılda yapılan saha araştırmaları ve hazırlanan raporlarla özellikle musul, kerkük ve bağdat bölgelerinde ciddi petrol rezervi olduğu tespit edilmiştir (ingiliz diplomat morier raporu(1809), mehmet arif bey raporu(1888), fransız mühendis jacquarez raporu(1894), ingiliz albay maunsell raporu(1897), osmanlı fen müşaviri arslan efendi raporu (1898)). raporlarda osmanlı devleti’nin petrol üretmesini engelleyen birkaç sorun şunlardır;
    • modern tesisleri kuracak teknoloji eksikliği
    • tesis kurulsa bile onu işletecek ve yönetecek nitelikli personel bulunmaması
    • petrol çıkarılsa bile nakliye edecek vasıta olmaması.

    -bu sebeplerden dolayı petrol çıkarma girişimi yapılmamıştır. günümüzden yapılan bir eleştiriye göre osmanlı sınırında bulunan bakü’de ki tesislerin örnek alınabileceği ya da bazı ülkelere imtiyaz verilerek tesis kurulabileceği söyleniyor. yabancı ülkelerden mühendis ve işçi getirilerek personel sağlanabileceği eleştiriler arasında.

    -uzun yıllar herhangi bir girişim yapılmazken, 1871 yılında bağdat valisi mithat paşa petrol tesisi kurmak için çalışmalar yapmıştır. bölgeden toplanan petrol örnekleri londra’ya gönderilmiş. yapılan incelemeler sonucunda bulunan petrolün çok kaliteli olduğu tespit edilmiş. ancak nakliye sorunu yüzünden çıkarılacak petrolün amerikan petrolüyle rekabet edemeyeceği belirtilmiştir.

    -ikinci abdülhamit dönemi petrol çalışmaları
    -devletin pek çok açıdan zayıfladığı bir dönemde ıı. abdülhamit pek çok sorunla baş başa tahta çıkmıştır. devlet ekonomik olarak da sıkıntılı bir dönemdedir. kapitülasyonlar ile ülke ithalat cennetine dönmüş, yerli üretici çok zor durumdadır. avrupa devletlerine olan borç ödenemeyecek durumda ve borcu kapatmak için yine borç alınmıştır. borçların bir sonucu olarak 1881’de düyun-ı umumiye kurulmuş, bildiğiniz gibi devletin gelirlerine el koyulmuştur.

    -ıı. abdülhamit, devletin savaş ve çatışmayla ayakta kalamayacağını görmüş, bu sebeple güçlü devletler arasında denge politikası izlemiştir.

    -ıı. abdülhamit petrol bulunan arazileri hazine-i hassa denilen kendi hazinesine (saltanatın hazinesine) geçirmiştir. neden petrol bölgelerini kendi hazinesine devretmiştir?

    -maliye nezareti o dönem düyun-ı umumiye elindedir. devletin gelirleri doğrudan borç ödemeleri için alıkonulmaktadır. petrol üzerinden elde edilecek geliri düyun-i umumiye’den korumak için böyle yapmıştır. bir başka sebep ise petrol arazilerini tek bir elde toplamaktır. büyük miktardaki petrol arazisinde imtiyaz elde etmek isteyen güçlü devletler arasında bunu koz olarak kullanma niyetindedir. gerçekten çok zekice! ancak bu politika devam ettikçe petrolden yararlanılamamıştır!

    -ilk petrol arama izinleri (imtiyaz) ıı. abdülhamit döneminde verilir. biraz sonra bahsedeceğim izinler bugün ki anadolu topraklarından. petrol cenneti olan mezopotamya’da uzun yıllar tesis kurulması için bir çalışma yapılmamıştır!

    -ilk arama izni(imtiyaz) 1887 yılında iskenderun - çengen bölgesinde ahmet necati bey’e verilir. ahmet necati bey’e 75 yıllığına verilen imtiyaz sonucu yapılan aramada petrol bulunur. bulunan petrol çok karlı görünmediğinden seri üretime geçilmez. daha sonrasında bu imtiyazı alman-ingiliz bir şirkete devretmiştir. şirket de birkaç kuyu daha açmış ancak daha fazla devam etmemiştir.

    -1888 yılında erzurum, tercan kazasında neft madeni aranması için sarıca osman bey’e izin verilmiştir. izin verildikten sonra yapılan incelemede osman bey'in hiçbir çalışma yapmadığı, rus ve ermeni iki kişiye kuyu açtırdığı tespit edilmiştir.

    -1896 yılında van belediye başkanı galip paşa van’da petrol aramak için izin istemiştir. evliya çelebi’nin de bahsettiği van’da, 1877-78 osmanlı-rus savaşı’nda tayfur paşa tarafından yüz deve yükü petrol çıkarılıp savaşta kullanılmıştır. izin istenilen bölge daha önce petrol çıkarılan bir yerdir.

    -1898 yılında tekirdağ şarköy’de, halil rıfat paşa’ya petrol arama izni verilmiştir. 99 yıllığına verilen imtiyaz ile bölgede sondaj çalışmaları yapılmıştır. yapılan sondajla petrol bulunmuştur ancak bulunan petrol önemli miktarda olmadığı için vazgeçilmiştir.

    -1911 yılında sinop – boyabat ekinveren köyünde süleyman reşad bey’e arama izni verilmiştir. ekinveren köyü için başka izin talepleri de olmuştur. yapılan incelemeler ve soruşturmalar sonucunda altunoğlu yevan isimli kişiye de izin verilmiştir. bu bölgede günlük 25 litre petrol üretildiği belgelerde geçmektedir.

    -1913 yılında arşiv belgelerine göre aydın vilayetinde çal kazası baklan köyü, nazilli-kuyucak'ta ortakçı köyü, bolvadin kazası yenice köyü, denizli-sarayköy'deki kumluca ve tarkaz köylerindeki petrol ve diğer madenler için izin verilmiştir.

    -anadolu’da yapılan çalışmalarda ciddi miktarda petrole rastlanmamıştır!

    -3b projesi ve bağdat demiryolu
    -ıı. abdülhamit ingiltere, fransa ve rusya’ya karşı sömürgeci amaçları olmaması sebebiyle almanya ile yakınlık kurmuştur. almanlar’la bağdat demiryolu yapılması için anlaşma yapılmıştır. 1889’da anadolu demiryolları şirketi kurulmuş. şirket haydarpaşa-ankara arasında tren hattı yapmayı kabul etmiştir. 1896’da konya’ya kadar tren hatları döşenmişti.

    -bağdat demiryolu ise 1903 yılında yapılan anlaşma ile planlanmıştır. anlaşma ile bağdat demiryolu şirketi kurulmuştur. yapılan anlaşma ile musul ve bağdat’ta 40 yıllık petrol imtiyazı verilmiştir. ayrıca demiryolunun geçeceği devlet arazilerinin bedava verilmesi, kum ve taş ocakları ile devlet ormanlarından kesilecek kerestelerin bedelsiz kullanılması, hattın iki yanında 20 km genişliğindeki alanda bulunan madenler nafia nezareti ile antlaşma yapılarak işletilmesi izni de bağdat demiryolu şirketi’ne verilmiştir.

    -yapılan anlaşma ile haydarpaşa- izmit – eskişehir – konya – basra tren hattı 1911 yılında tamamlanacaktı. 1908’de ıı. meşrutiyet’in ilanı, ıı. abdülhamit’in tahttan indirilmesi demiryolu çalışmalarını sekteye uğratsa da 1918’de demiryolu bitirilmiştir.

    -ıı. abdülhamit tahttan indirilince hazinei hassa’ya geçirilen araziler devlet hazinesine devredilmiştir. sonraki yıllarda çıkan savaşlar ve 1914’te başlayan birinci dünya savaşı’ndan mondros mütarekesi’ne kadar olan dönemde petrol araştırmaları yapılamamıştır.

    -birinci dünya savaşı sonrası, petrol zengini toprakları kaybettik. hem devletin zayıflığı hem de izlenen politika gereği osmanlı devleti petrolden gelir elde edememiştir.

    tarih ve genel kültür içerikli videolar hazırlıyorum. amacım güzel vakit geçirirken bir şeyler öğrenmek/öğretmek. youtube kanalıma bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz.

    kaynakça
    • sefa sekin, türkiye’de petrol.
    • fatih başgül, osmanlı coğrafyasında petrol alanları, çıkartılması, işletilmesi, imtiyazları ve ekonomide değerlendirilmesi (1876- 1914).
    • ferah çark, 19. yüzyıl osmanlı devleti’nde neft ve petrol üretimi ve imtiyazları.
    https://islamansiklopedisi.org.tr/bagdat-demiryolu
    • derviş başa ,uluslararası petrol politikasının osmanlı devleti’nin yıkılmasına etkisi.

  • "bana kışlasız bedelli askerlik verirsen sana oyumu satarım ;)" şeklinde özetlenecek bildiri. bu arsızlıkları söylenecek bir şey bırakmıyor insana.

  • kız gözünden:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you?
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet made you a new offer
    accept[x] reject[]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    you agreed terms with ahmet
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]

    1 hafta sonra:

    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    metin made you a new offer!
    accept[] reject[x]

    1 hafta sonra

    you made an offer to mustafa
    ali set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[] delay[x]
    basri made you a new offer
    accept[] reject[x]

    1 hafta sonra:
    mustafa agreed terms with you, sign?
    confirm[x] reject[] delay[]
    ali set to sign for you
    confirm[] reject[x] delay[]
    ahmet set to sign for you
    confirm[] reject[x] delay[]
    hasan made you a new offer!
    accept[] reject[] negotiate[x]

  • arkadaşların üniversiteye maymun getirmesi. kapıdaki güvenlik görevlisi "hayvan sokmuyoruz arkadaşlar üniversiteye ayıp bu kadarına da" diyince arkadaşlardan birinin cevaben "hayvan değil abi bu burada okuyor erasmusla geldi." demesi. güvenlik görevlisi 5 saniye boyunca system error verip sonra kendine gelmişti.

    bu arada maymun hakkaten erasmusla gelmişti. daha doğrusu erasmusla gelen bir elemanın maymunuydu.

  • öncelikle (bkz: chuck norris facts).
    gavurun olur da bizim olmaz mı? gençler üşenmemiş en bir güzel chuck norris fact'lerini adapte etmişler.

    ibrahim üzülmez iki kaleye bir gol atabilir.

    ibrahim üzülmez sonsuza kadar koşabilir. hem de iki defa.

    ibrahim üzülmez'in çalım yediği sağ açık yoktur, geçmesine izin verdiği sağ açık vardır.

    top ibrahim üzülmez ile rakip oyuncu arasındaysa, top ibrahim üzülmez'dedir.

    messi'nin dünyanın en iyi futbolcusu olmasının sebebi, ibrahim üzülmez'in bu dünyanın dışından olmasıdır.

    einstein'ın görelilik teorisine göre, ibrahim üzülmez bir sonraki pozisyonda gireceği kademeye, dün girmiştir.

    adil bir oyun olması için ibrahim üzülmez gözleri kapalı oynar.

    ibrahim üzülmez, "ronaldo mu? messi mi?" sorusunun cevabıdır.

    "tsubasa mı? benjamin mi?" sorusunun cevabı da ibrahim üzülmez'dir.

    ibrahim üzülmez'in teri kanseri iyileştirebilir, keşke terleseydi.

    duran ibrahim üzülmez yorgun değildir, sadece bekliyordur.

    dünya'da iki tip insan vardır: ibrahim üzülmez'den çalım yemeyenler ve profesyonel futbolcular.

    ibrahim üzülmez hayatında bir defa ofsayta düşmüştür, o da kendi attığı pasa koşarken.

    ibrahim üzülmez dirseğini yalayabilir.

    (bkz: daha gider bu)

  • benim. sanırım 7-8 yıldır aktif olarak kredi kartı kullanıyorum, borcumun tamamını ödemediğim bir ay bile olmadı. umarım böyle de devam eder. sloganımız şu, olmayan paranı harcama. bu kadar basit.

  • o çocuk ben olabilirdim.
    sizi temin ederim..

    5 buçuk kilo doğan bir bebektim ben, annem 46 kiloymuş bana hamile kalınca, 9. ayda 72 kilo olmuş. ağırlığının yarısından fazla kilo almış yani. 5 buçuk kilo ve 60 santimetre.. yumuk yumuk tombili bumbik, 1 kilo yanaklı bir bebekmişim.

    ve beni yolda görenler ısırmadan muncurmadan bırakmıyorlarmış..
    işte birgün beni yolda bir prodüktör görüyor, bostancı pazarında.
    bu ne acaip bir çocuk, hemen getirin bana deneme çekimine alalım diyor anneme..
    gidiyoruz çekime, ön eleme yapılıyor. çeyrek finaller, yarı finaller ben hepsinden mutlu ayırılıyorum.
    mutlu ayrılıyorum dediğim, bir sürü cici bebe veriyolar, bol sütlü vitaminli.. besleyici bir şey aynı zamanda..
    daha ne besleneceksem artık?
    neyse..
    son ikiye kalıyorum artık, final oynamak istiyorum zaten..
    finaldeki rakibim geliyor, aman allahım o ne öyle?
    bu çocuk türk değil ki!!
    sarı saçlı maviş bir şey..
    annem sinirleniyor, herkes çok inanmış bana, kıbrıstaki türk temsilciliğinden bile telefonlar yağmış, azerbeycan uyumamış bütün gece..
    ama heyhat! bu çocuk, türk bile değil! bize benzemeyen 1000 kıymetli ya, ben anlıyormuş gibi ağlamaya başlıyorum. annem beni susturmaya çalışıyor. ancak sonucu biliyorum ben..

    o çocuğu seçiyorlar! hiçbirimize benzemeyen o çocuğu..

    ve yıllar sonra bu başlığı görüp iyice anlıyorum.
    1-0 mağlup başlıyoruz biz bu hayata, hem mağlup başlıyoruz hem de her bebe gibi ağlıyoruz. bunda bir gariplik yok.

    not: tüm milliyetçilik duygularımı kullandığım bu yazının tamamı gerçektir. cici bebe türk olsun!

  • "beklenmeyen bir etki görüldüğünde doktorunuza basvurun" ne lan doktor mu uretti lan ilaci yavsak. malının arkasında duracaksn. seni tanırım"

  • filmin yarısında çıktım. bir sonraki seansın ikinci yarısında girdim filmi bitirdim. neden mi böyle yaptım çünkü amcam sinemanın sahibi. kafama göre istediğim filme giriyom çıkıyom.