hesabın var mı? giriş yap

  • 2000 tl maaşla 1356 ay vadeli araba alıp her deliğe onunla girmeye çalışan zırtapoz çomar beyaz yakalılar yüzündendir.

  • tek rakamlı istatistik veren liseliye karşılaştırmalı çok rakamlı bir istatistik veriyorum
    normal sezonda ortalama karşılaştrılması:

    maç başına ortalama sayı:
    kobe bryant 25.4
    michael jordan 30.1

    ortalama ribaunt:
    kobe bryant 5.3
    michael jordan 6.2

    ortalama asist
    kobe bryant 4.8
    michael jordan 5.3

    ortalam top çalma:
    kobe bryant 1.5
    michael jordan 2.3

    ortalama blok
    kobe bryant 0.5
    michael jordan 0.8

    playoff istatistik karşılaştırması

    maç başı ortalama sayı:
    kobe bryant 25.6
    michael jordan 33.4

    ortalama ribaund:
    kobe bryant 5.1
    michael jordan 6.4

    ortalama asist:
    kobe bryant 4.7
    michael jordan 5.7

    ortalama top çalma:
    kobe bryant 1.4
    michael jordan 2.1

    ortalama blok:
    kobe bryant 0.7
    michael jordan 0.9

    bunlar tek sezon değil kariyer ortalamasıdır, kobenin 100 yıl daha oynaması gerekiyor, 1 tane istatistikte bile mj yi geçebilmek için.

    şimdi sonuca gelelim.
    bu adam efsanedir.

    liseli sana bir bilgi:
    nba gecenin 4 ünde uykudan uyanıp izlenir.

  • tayyip'in cagrisina uyup da türkiye'ye dönmeye karar verecek kadir akilli(!) bilimadami da... ne bileyim...

  • dünya biyosferinin aslında bilinçsiz bir şekilde dünyadaki koşulları yaşama en uygun olacak seviyede düzenlediğini öne süren hipotez. temelde üç ana konu üzerinden yola çıkar.

    1- yaşamın başlangıcından bu yana güneşten dünyamıza gelen enerjinin artmasına rağmen gezegenin ısısının sabit (var olan yaşamın korunmasına uygun sıcaklık aralığında) kalması.
    2- atmosferdeki gaz dağılımının zamanla değişken olması gerekirken yine yaşamın korunmasına uygun olacak seviyelerde kalması.
    3- denizlerdeki tuzluluk oranının değişken olması gerekirken %3.5 gibi bir rakamda sabit kalması.

    yukarıdaki 3 madde bilimsel kanıtlarla desteklenmişlerdir. açıklaması en basit olan 1. ve 2. maddeyi şöyle açabiliriz:
    gezegenin ısısını kontrol altında tutan en büyük etkenlerden birisi karbondioksit, metan gibi sera gazlarıdır. örneğin atmosferdeki karbondioksit oranı arttığında gezegen buna direkt tepki verir. karbondioksit kullanan canlıların biyo kütlesinde artış olur. aşağıdaki görsel üzerinden gezegen çapında son 30 küsür yıl boyunca bitki popülasyonundaki değişimi görebilirsiniz. renkler yeşil tonlarına doğru ilerledikçe artış, kırmızı tonlara ilerledikçe azalışı simgeliyor:
    imgur
    hızlıresim
    yukarıdaki görsel 8 farklı ülkenin 24 enstitüsünden 32 biliminsanının, nasa-modis ve noaa-avhrr uydularından aldıkları verilerle oluşturulmuştur. buradan görebileceğiniz üzere en başta insan etkisi sebebiyle atmosferimizdeki karbon miktarındaki ciddi artışlar nedeniyle doğal olarak bu karbonu kullanan canlıların popülasyonunda bir artış görürüz. bu durum hem gezegen sıcaklığını hem de atmosferdeki oksijen miktarını otomatik olarak dengeler.

    hipotezin ortaya atılmasındaki başlıca sebeplerden birisi dünya dışı yaşam arayışında bir ölçü birimi olarak kullanılmak istenmesidir. biliyorsunuz ki uzak diyarlardaki gezegenlerin atmosferleri üzerinde, yansıttıkları ışığın dalga boyuna bakarak bir fikir sahibi olabiliyoruz. uzun soluklu bir çalışma neticesinde bir gezegenin atmosferindeki maddelerin değişimini ölçüp gezegenimizdeki değişimlerle karşılaştırırsak o gezegende yaşam olup olmadığına dair fikir sahibi olabiliriz.

    buraya kadar, bu anlamıyla gaia hipotezi, olaylara doğrudan bilimsel bir yaklaşımda bulunur. hatta belki kuram olmasından bile söz edebiliriz. ancak bu iddanın hipotez olarak kalmasındaki başlıca nedenlerden birisi, hipotezin sonradan dünyadaki tüm canlıların oluşturduğu biyosferin ve içinde/üstünde bulunduğu maddenin, kısaca tüm gezegenin kolektif zekaya sahip dev bir süper organizma olduğunu önerecek şekilde genişletilmesidir. bu organizmanın adı gaia'dır. gaia tıpkı bir insanı oluşturan hücreler topluluğu gibi, bir biri ile bağımlı ya da bağımsız bütün canlıların hep beraber oluşturduğu şeyin toplamıdır. sinir sistemi, dolaşım sistemi gibi çok hücreli canlılarda bulunan özelliklere sahiptir. mesela hipotezde akdeniz'in gaia'nın karaciğer gibi işlevi olan bir organı olduğu önerilir.

    abiyogenezi açıklamaya çalışan hipotezlerin çoğu gezegendeki yaşamın tek bir canlıdan türediğini önerir. bu hipotezlerin içinde ilk canlının tek bir hücre olmadığını, hücre çeperi diye adlandırdığımız yapının oluşmasından önce bütün okyanusların kendi kendini çoğaltan moleküllerin toplamından oluşan tek bir canlı olduğunu önerenler de vardır. gaia hipotezi bu tip hipotezlerden de destek alır.

    bu bakış açısı bilim insanları arasında dikkat çekse de yeterli seviyede destekçi bulamamıştır. biyologların çoğu bakış açısını teolojik bulur. bir takım biyologlar ise doğal seleksiyon prensiplerine karşı olduğunu savunurlar. hipotezi ortaya atan james lovelock ve geliştiren lynn margulis'in bakış açıları bilimsel olsa bile hipotez, bilim insanı olmayan, bilimsel kavramları tam olarak anlayamamış veya olaya tamamen romantik yaklaşan insanlarca teolojik bir yapıya sürüklenmektedir. bu durum da hipotez ile daha az bilim insanının ilgilenmesine neden olan bir zincirleme reaksiyon yaratır.

  • pek mümkün değil. çünkü lastik çizme giyip çamura bastı. üzerine düşeni yaptı yani.

    yine de insan sormadan edemiyor: "daha kaç vücut gerekli, benim seni unutmama?" taner bey.

  • ziraat bilmine dair iç burkan bir detay bu.

    gidiyorsun pazara, diyalog hep şöyle.

    -abi biberler acı mı?
    +karışık.

    ya da alıyorsun tatlı denen biberi, hop içinden mutlaka bir sürü acı çıkıyor.

    aga, niye bunu ayrı üretmiyonuz? lan teknoloji kurbağadan domates üretme seviyesine gelmiş, biberler hala karışık.

  • "giydikçe açılır" diyen tezgahtar, "uzadıkça şekil alır" diyen kuaför, "zamanla unutursun" diyen arkadaş... bunların hepsi aynı örgüte üye..