hesabın var mı? giriş yap

  • sadece oyun eglence icin degil bir cok alanda kullanilabilecek olan bir teknolojidir. bu teknolojinin gelecekte yogunlukla kullanilacagini tahmin ettigim alanlardan biri de psikoloji. bu teknoloji bir cok terapide cok etkili bir sekile kullanilabilir ve 1800'lerde kullanilip son zamanalarda pek kullanilmayan hipnozun yerini alabilir.

    cok agir olmamakla beraber anksiyete veya stres yasayan bir insana virtual reality vererek onu bir anda dunyanin bir ucuna, o anda bulundugu yerden cok daha huzurlu bir yere yollayabilirsiniz. bunun icin bir suru relaxation uygulamasi mevcut olmakla beraber youtube'da da bu is icin kullanilabilecek virtual reality uyumlu videolar mevcut.

    dusunsene bir seye cok kizmissin veya stres duyuyorsun, virtual reality'i takiyorsun, bir anda hawaii sahillerindesin. karsinda mavi ve turkuaz dalgalar geliyor, bembeyaz kumlarin uzerinde uzaniyorsun, gokyuzu masmavi ve parlak, icin bir anda huzurla doluyor. zaten hipnoz tedavisinin altinda yatan fikir de insanlari rahatlarak o anda olduklari yerden alip bambaska bir yere gondermek ve kafalarini bosaltmak.

    https://www.youtube.com/watch?v=ev2piwywikw

    daha gercekci bir deneyim icin (simdilik) koku isi aromali mumla, ruzgar isi de hafif hava ufleyen vantilatorle yapilabilir ama gelecekte virtual reality'e bu ozellikler de gelecek. yine de bunu tam anlamiyla yasayabilmek icin mevcut virtual reality aletlerinin daha da gelismesi, cozunurluklerinin daha gercekci hale gelmesi filan gereliyor. bir de aletin biraz daha hafif olmasi gerekiyor yoksa anksiyete nobeti geciren birinin kafasina kocaman aleti takmak isi daha da zora sokabilir.

    bu sadece anksiyete ve stres degil ayni zamanda fiziksel agri ve aciyi dindirmede de kullanilabilir. gunumuzde ameliyat sonrasi duyulan acilar ve kronik agrilarda agri kesici ilac kullaniliyor ama hipnoz tedavisinin de oldukca etkili ve basarili oldugu biliniyor. ayni zamanda yoga ve gevseme (relaxation) tedavilerinin de faydali oldugu biliniyor.

    bu tur tedaviler kolayca kisilestirilebilir. mesela bazi insanlar plaj manzarasini sever, digerleri selale manzarasini sever, baskalari gece yildizlari izlemeyi sever, olmadi kuzey isiklarini sevenler var. kisi neyi seviyor ve neden hoslaniyorsa ona ozel bir program ayarlanabilir. surekli kuslarin ucustugu ve sakidigi bir orman goruntusu de buna benzer bir etkiyi yapabilir. izlanda, norvec, alaska, yeni zelanda, gronland, iskocya, avustralya, oregon (urun yerlestirme) gibi guzel manzarali yerlerden her turlu huzur ve keyif verici manzara virtual reality'de terapi unsuru olarak kullanilabilir. isi daha da abartmak isteyenler uzayda, ay'in yuzeyinde veya bulutlarin uzerinde dolasabilir ve tum stres ve kaygilarini dunyada birakabilirler.

    disarida deli dalgalar, gelip duvarlari yalar: https://www.youtube.com/watch?v=co_ifjawmha

    bunlar videoyla da olur ama amac beyinde hipnoza benzer etkiler yapmak ve daha net sonuclar almaksa bunun icin virtual reality faydali olacaktir.

    olay virtual reality'nin sizi ille de o anda oldugunuz yerden farkli bir yere goturmesi de degil. bulundugunuz yerde kalip baska bir zamana da gidebilirsiniz. mesela kisin soguk ve bogucu havadan biktiniz ve yazin gunesli civil civil gunlerini ozlediniz. belki kisin kasveti sizi depresyona soktu ve gunde 1 saat virtual reality ile gunes terapisi size iyi gelecek. belki aksam 2 saat trafikte cebellestikten sonra eve gelip ayaklarinizi soyle bir uzatip gecen yaz tatilde gittiginiz yerlere bedeninizi goturmeden yeniden gideceksiniz.

    bunun disinda uzun otobus ve ucak yolculuklarinda mide bulantisi duyan insanlar, cesitli ilaclarin yan etkisiyle bas donmesi yasayanlar, kronik basagrisi ve migren yasayan insanlar, bir sakatliktan ciktigi icin fiziksel terapi goren insanlar da bu teknolojinin faydasini goreceklerdir. bu teknoloji cesitli fobilerin tedavisinde de kullanilabilir. bunun disinda yuksek tansiyon, strese bagli ulser ve strese bagli kalp hastaliklarini tamamen iyilestirip geciremese bile en azindan konrtol altina almaya yardimci olur.

    virtual reality sizi o anda nereye gitmek istiyorsaniz oraya goturup bir cok deneyimi yasatabilir. gelecekte konserler de buyuk ihtimalle virtual reality uzerinden yapilacak ve bir cok insan oturdugu yerden metallica konserine gidebilecek. maclar, tiyatrolar, opera, bale gibi sosyal etkinlikler de bu sekilde halledilebilecek. ha bunun getirdigi belli basli riskler de var. insanlar disari cikip sosyallesmezse ciftlesemez ve neslimizin devami saglanamaz. her seyde oldugu gibi bunu da abartmamak ve bokunu cikartmamak lazim. bu teknolojinin yakin zamanda psikolojik terapilerde kullanilacagini ve cok etkili olacagini tahmin ediyorum.

    bunun disinda gordugu tedaviler yuzunden haftalarca belki aylarca hastanede yatan ve disariyi goremedigi icin moral bozuklugu yasayan hastalara virtual reality ilac gibi gelecek. doktorlar ve hemsireler fiziksel hastalik yasayan insanlarla ilgilenirken isin moral kismiyla fazla ilgilenemiyor ve kisiler de hastaliga yogunlastigi icin haftalarca bir odada tikilip kalmanin morallerine verdigi zarari ve bu zararin da iyilesme evresini kotu etkilediginin farkina varilamiyor. bu tur durumlarda virtual reality faydali olabilir.

    yalniz benim gibi yarim saat fps tarzi oyun oynayinca bas donmesi (motion sickness) yasiyorsaniz virtual reality teknolojisini kullanmak icin biraz daha bekleyeceksiniz veya dikkatli kullanacaksiniz, mesela bir manzaraya bakarken kafayi yavas yavas kipirdatacaksiniz. motion sickness neden oluyor? vucut sabitken onumuzdeki goruntu surekli hareket halinde ve degisken olunca beyin vucudun hareket edip etmedigi konusunda karisiklik yasiyor ve nasil tepki verecegini bilemiyor. en azindan benim denk gelebildigim en mantikli aciklama bu.

    yukarida dedigim gibi bu henuz tamamlanmis, kemale ermis bir teknoloji degil ve hala uretimi ve gelistirilmesi devam ediyor. su anki versiyonlar bu dediklerimi gerceklestirme konusunda tam anlamiyla yeterli olmayabilir ama son 25 yilda dunyada gordugumuz teknolojik gelismelerin gittigi yone bakacak olursak bu teknolojin de 5-10 yil icinde nerelere varacagini az cok tahmin edebiliyoruz. baska bir entry'imde bugun intel, google, facebook gibi silikon vadisi sirketlerinin yatirim yaptigi 5 teknolojiden bahsetmistim, onlari tekrar ederek yazimi tamamlayayim: 1) data science (veri bilimleri), 2) artificial intelligence (yapay zeka), 3) machine learning (makine ogrenmesi), 4) virtual reality (sanal gerceklik), 5) cloud computing (bulut gibi bir sey, kafayi takmayin kafayi yersiniz).

    not: youtube'da virtual reality destekli videolari aratirken filter'a tiklayip "180vr" secenegini secebilirsiniz veya arama kutusunda yaptiginiz aramaya bu ifadeyi ekleyebilirsiniz.

    edit: bu kadar yazi yazmisim bu konuda yapilan akademik arastirmalardan bahsetmemisim. yazida bunun gelecekte gerceklesecegi gibi bir hava yaratmisim ama bu zaten halihazirda akademisyenler tarafindan test edilen ve kullanilan bir yontem. aslinda yaziyi bastan yeniden yazmam gerekirdi ama buradan itibaren devam ediyorum.

    2004 yilinda "scientific american" mecmuasinda yayinlanan bir yaziya gore washington universitesinde vucudu yanmis ve kronik aci ceken insanlar uzerinde virtual reality terapisi denemis. arastirmada virtual reality terapisi goren yanik magdurlari daha az aci cektiklerini veya en azindan terapi sirasinda cektikleri acinin onemli bir kismini unuttuklarini veya daha kolayca gormezden gelebildiklerini soylemisler. dikkatinizi cekerim bu arastirma 14 sene once virtual reality teknolojisi bugunku kadar gelismemisken ve goruntu kalitesi bugunku kadar yuksek degilken gerceklesmis. o zamanlarda en buyuk sorunlardan biri virtual reality teknolojisinin asiri derecede pahali olmasiymis ama son zamanlarda bu fiyatlarda da iyilesmeler gozlemlendigi icin bu teknoloji 5-10 yil icinde evlere girebilir.

    yine ayni universitenin (washington universitesi) yaptigi ve yine ayni makalede yayinlanan bir arastirmada virtual reality'nin beyni nasil etkiledigi daha iyi test edilmis. gonullu deneklere elektrikle isitilan epeyce sicak bir maddeyle kisa sureli olarak dokunulmus ve beyinde aci duyusunu yoneten kisimlardaki (insula, talamus, somatosensory cortex ve anterior cingulate cortex) hareketlenmeler fmri yardimiyla olculmus. ayni zamanda gonullulere anket yapilmis. virtual reality kullanilan deneklerde hem beyindeki aci sinyalleri daha dusuk gelmis hem de aci cektiklerine dair yapilan anket verileri daha dusuk gelmis. bu arastirmada snowworld adi verilen ve grafikleri 3 boyutlu bir oyunu andiran bir aplikasyon kullanilmis. arastirmadan kisa bir sure sonra arastirmaya katilanlara yeniden anket yapilmis ve virtual reality verilenler cektikleri aciyi hatirlamazken diger gruptakiler hatirlamaya devam etmisler.

    guney avustralya universitesinde fizyoterapi goren serebral palsi hastalarinin bir kismina virtual reality aletleri verilmis ve terapi sirasinda daha az aci cektikleri, kendilerine terapistler tarafindan verilen gorevleri daha kolay yerine getirdikleri ve daha hizli iyilesme gosterdikleri gozlemlenmis. ispanya'da orumcek fobisi olan insanlarda virtual reality kullanilarak yapilan terapilerden sonra %80'e varan oranlarda iyilesmeler gozlemlenmis. bu arada bulabildigim fobi tedavisinde virtual reality kullanan en eski arastirma 1992 yilinda yapilmis (ucus ve yukseklik korkusunu gidermek icin) ve o zamanki teknolojiyle bile oldukca iyi sonuclar elde edilmis. gunumuzde virtual reality teknolojisi hem gelisip hem de daha ucuz hale geldigi icin bu tur terapilerin kullanimi giderek artacak ve insanlar bazi terapilere evde de devam edebilecekler. bence buradaki asil devrim de burada.

    11 eyluldeki saldirilardan sonra post-travmatik stres bozuklugu ve depresyon yasayan ve klasik psikolojik terapilere cevap vermeyen new york'lu bir denek uzerinde yapilan 9 haftalik virtual reality tedavisi sonrasi depresyon skorunda %83, stres skorunda %90 dusus saglandi. her ne kadar bu deneyde sadece bir denek kullanilmis olsa da daha sonra irak savasindan donen askerler uzerinde ayni yontem tekrarlanarak basarili sonuclar elde edildi. isin ilginc tarafi bu terapi yontemi sadece yeni travma yasayanlar uzerinde degil, uzun yillardir travmasini yasiyan insanlarda da etkili oluyordu. ornegin 1970'lerde vietnam'dan donen ve 30 yil boyunca post travmatik stres bozuklugu semptomlari gorulen bazi eski ve artik yasini basini almis ve hayattan yillar once kusmus amerikan askerlerinde virtual reality terapisi sonrasi %90 oranlarinda iyilesmeler farkedildi.

  • şu yemek talebi konusunda söyleyeceklerim var.

    yemek yapabilen erkek normal zekada bir insandır. çünkü yemek yapmak ''ben beceremem ya'' denilecek kadar komplike bir olay değil. bunu gerçekten deneyip de başaramayanın zekasından şüphe ediyorum şahsen. kendisini bir kadından her daim daha akıllı gören erkeklerimizin iş yemek yapmaya gelince gerizekalıya bağlaması çok komik. bir soğan ya da domates doğramak ne kadar zor olabilir? kabuğunu soy, tahtaya yatır, ufak parçalara böl. ''pembeleşinceye kadar ne demek lan asfdhajsfha'' falan filan... arkadaşlar niye hayatınızda hiç çiğ soğan görmemiş gibi davranıyorsunuz? rengi beyaz. ateşin üzerinde durdukça rengi koyulaşıyor, bu kadar basit. einstein olmak gerekmiyor yani.

    önüne bir bidon koysak, içine tuz atsak, eline de bi sopa versek, şunu bi karıştır bakalım desek, ay ben hiç yapamam beceremem mi diyeceksiniz? tenceredeki şeyleri karıştırmak bundan zor değil. kaldı ki internet çağı, bin tane yemek tarifi veren site var. satır satır yazmışlar. iki domates, üç soğan, bir kaşık salça bilmem ne. okumanız mı yok yoksa okuduğunuzu anlamak mı zor? e videolar da var? izle öğren kardeşim. bi havalar bi tripler, sanki evde asrın buluşunu yapacak da izin vermiyorlar gibi bir kaf dağından bakmalar... ama daha iş saçma sapan bir taze fasulye yemeği yapmaya gelince topuk. hangi malzemeden ne kadar, nasıl ve ne zaman kullanacağın yazıyor, neresini anlayamıyorsun hayret ya. ''bir su bardağı su ekleyin'' mesela, harbiden de çok anlaşılmaz bir cümle değil mi?

    şahsen ''o kadar çalışıp bi de erkeğe yemek mi yapıcam'' gibi tripleri saçma bulurum. evde başka bir insan olmasa da zaten yapacaksın. tek kişilik değil, iki kişilik yapacaksın yani çok öyle aman aman bir zorluk yaşamayacaksın. fakat karşındaki tip ''vaktim olsa bile ben elimi sürmem yemek işine, o senin görevin, burası amerika mı?'' gibi şeyler söylüyorsa, ''erkeğin yemek yapması kültürümüzde yok'' ayağı çekiyorsa, üzerine bir de ''kadın da çalışmalı, hayat müşterek'' diyorsa işte kardeşim onun önüne bayat ekmeği ıslatıp koyacaksın. hayvan evladına bak. işine gelince hayat müşterek, işine gelince örfümüz töremiz... e o zaman bu toprakların diliyle konuşayım, sen ne biçim bi errrrkeksin? nasıl yetersizsin ki eşini çalıştırıyorsun, kadının eline bakıyorsun maddi olarak? kadın çalışıp eve para getirmek zorunda mı? babandan böyle mi gördün? tamam annen evi harika çekip çeviriyordu da harbiden çalışıyor muydu bir de dışarda? hem işyerinde çalışıyordu, hem evde çalışıyordu, her şeye de yetişiyordu, al bu da sana kapak olsun diyorsan da babadan oğula nesilsiniz galiba. o zaman da annene acımıyordun muhtemelen. neyse... madem kültürümüz, sen hem karına hem çocuklarına bakmakla yükümlüsün. sen dışarı işlerini halledersin, kadın da ev işlerini. hayat böyle müşterek olur.

    evde iki kişi de çalışıyorsa, yani toplumda senin görevin olarak görülen eve para getirme işinin altına kadın elini koymuşsa, senin görevini paylaşıyorsa, sen de toplumda kadının görevi olarak görülen yemek, temizlik, çocuk bakımı vs. gibi şeyleri kadınla paylaşacaksın. ha iş haftanın üç günü yemeği sen yap, dört günü ben yapayım gibi ev arkadaşlığına dökülmez de ne olur işte sen de süpürüp silme işlerini alırsın üzerine. ne bileyim bulaşıkları makineye yerleştirirsin falan. sofrayı kurarsın vs. mutlaka yapabileceğin bir şey vardır. daha bunlar için ''yapamıyorum, anlamıyorum'' diyorsan da merak ediyorum, aptal mısın, vicdansız mı, yoksa uyanık mı? ağzını açınca cak cak türk kızı şöyle, türk kızı böyle... sen nesin? sen önce bi kendine bak, kadın seni ne yapsın? böyle olmana rağmen bir kadın seni el üstünde tutuyorsa öp başına koy. daha da tatava yapma bir şeylere. elin işlemiyor bari çenen kapalı dursun. yıldık senin sonu gelmeyen beklentilerinden, komplekslerinden, dırdırından. iki dakika huzur ver.

  • algısı mı kaldı lan? vermişiz vereceğimizi. yavşaklığın lüzumu yok. türkiye'de darbe olup chp'liler mhp'liler işkencedeyken sizin gibiler avuçlarınızı ovuşturuyordunuz. duyan da darbeden muzdaripsiniz sanacak.

  • http://www.sozcu.com.tr/…-iflas-etmek-uzere-899781/

    medical park'ın arkasında emine erdoğan, medipol hastanesinin başında rte'nin kankası, sürekli büyüyen acıbadem başında rte destekli mıhmıt ili iydinlir olmasından dolayı devlet hastenelerini birer birer zayıflaştırıp özele özendirme, özele yönlendirme çok da şaşılacak bir şey değil.

    ama çok şükür yollar duble.
    amk.

  • “çocukken her akşam yatmadan önce ve aklıma geldiği her an tanrı'ya bana bir bisiklet vermesi için dua ederdim. bir gün tanrı'nın çalışma tarzının bu olmadığını anladım. ertesi gün gittim kendime yeni bir bisiklet çaldım ve her akşam yatmadan önce tanrı'ya günahlarımı affetmesi için dua ettim. „

    al capone

  • ne gelenegi aq. yetmis yasinda amca gecip arabanin onunde bahsis istiyor mu ? bildigin itin kopugun havadan para almak icin gelenek ayagina yatip , yol kesmek. baska da bir sey degil.

  • ön edit: lütfen konu ile ilgili fikri olan mesaj atmak yerine entry girsin. entry girin ki o müthiş fikirlerinizden sadece ben değil tüm herkes faydalansın. yoksa sabaha kadar çene çalsak ne olur en fazla beni ikna etmiş olursunuz.

    stad taş çatlasın 60 milyon liraya yapılabilir, geri kalan 100 milyon lira hayır olsun diye eşe, dosta, akrabaya, lise arkadaşına dağıtılabilir. hiç sevap kazanılmasın mı?

    "dini tilkiden öğrenen, tavuk çalmayı sevap sanır" hesabı.

  • ülkenin sınır güvenliğini sağlamak ve kendi insanlarını korumak için başkan'a kafa tutabilen sivil ve askeri bürokratların, yerel yöneticilerin ve siyasetçilerin var olabildiğini gördüğümüz ilginç olay.