hesabın var mı? giriş yap

  • 93m ile mecidiyeköy'den zeytinburnu tarafına ilerliyorum. sağımda, pencere kenarında bir kız oturuyor. önümde en son durakta binmiş bir kız oturuyor. onun yanında da bir erkek ama belli fırlama biraz. bu kişiler, bir birlerine tamamen yabancı.

    e5'te seyir halindeyken sağ tarafımızda, çok alakasız bir yerde, havai fişekler patlamaya başlıyor, tabii herkes dönüp izlemeye başlıyor. o arada ön çaprazımdaki fırlama, yanındaki kıza dönüyor birden ve "bak sen yanıma oturdun diye havai fişek gösterisi yaptırıyorum" dedi, herkes gülmeye başlıyor ve ben o arada havai fişeklere doğru sağa dönüyorum, tabii doğrultu olarak yanımdaki kıza bakıyorum da zannedilebilir. o anda kız benim ondan tarafa baktığımı görünce bana dönüp "o kadar zaman oldu, yanımda oturuyorsun, hiç havai fişek patlatmadın" dedi. bu arada hal-i hazırda gülmekte olanlar yerlere düşmeye başladılar. ben ne diyeceğimi bilemez halde, kem küm ettim biraz. insana böyle de yüklenilmez ki!

  • anne bir hışımla odaya girer;

    evde böcek olduğunu ve tepsileri odada bırakmamamı ister.
    o sırada bilgisayarda pause da bekleyen bergman filmindeki adama bakıp nuri amcan mı bu çok yaşlanmış der ve odadan çıkar.

    not : film - 1907 tarihinde geçmektedir adamın üzerinde frak vardır ve yanında da kırmızı kadife elbiseli bir kadınla görülmektedir. esas işin garibi nuri amca tesisat işi yapmaktadır. ve sanırım hayatı boyunca frak giymeyecektir.

  • dibine eşşek kadar taşlı bilezik koymuşlar, sonra da vay efendim "dünyanın en pahallı tatlısı"

    ben de kaşıkçı elmasına krem şanti sıkayım o zaman yeni yeni rekorlara koşayım...

  • metrobüste yangının büyümesini sağlayacak miktarda oksijen bulunmadığı için, muhtemelen kısa sürede sona erecek yangındır.

  • şıracı ile bozacı osmanlı zamanlarının bilinen iki keyif üreticisi ve satıcısıdır. o zamanlardaki toplumsal ikiyüzlülüğün örnek mekanlarıdır. sözde içki yasaktır ama yönetim bilerek şıracıya da bozacıya da göz yummuştur. bunlardaki alkol oranları zaman zaman değişse de bugünkü içki düzeylerine yakın içecekler satılırdı. soran olursa da adı şıra ya da bozaydı...

    şıranın şarapla akrabalığı gibi bozanın da birayla akrabalığı vardı. yoksa osmanlıdaki bozacı ve şıracı yasaklamaları neden olsun? ya da bu ünlü atasözümüz.

    bu deyiş, ikisinin de benzeri bir kaynağa dayandığını, keyif verici maddeler üreten ve satanlar olduğunu, bu nedenle de birinin, diğeri lehine şahitliğinin çok da güvenilir olamayacağını anlatan bir söz öbeğidir.

    unutulmasın ki, en eski dillerdeki boza ve bira karşılıkları aynı anlama gelirmiş. zaten bilinir ki hem kadim anadolu uygarlıklarında hem de mısır'da bira denilen içecek şimdikine göre epeyi kalınca bir şeymiş, neredeyse boza kalınlığında, hatta boza gibi, yani aslında boza.

    kaynak olarak efes pilsen'nin sponsorluğunda, tarih vakfı tarafından hazırlanmış bira tarihi kitabına göz atılabilir.

  • hayatında hiç 60 yaşında insan tanımamış bir öküzün saçmalaması.

    nikola tesla'nın 60 yaşından sonra aldığı patent sayısını biliyormusun sen ? 60 yaşının altında ki senin kaç patentin var ki üretimden, katkıdan bahsediyorsun sen sığır?

    60 yaşından büyük kaç yönetmen var biliyormusun. stanley kubrik 60 yaşından sonra eyes wide shut' ı çekti. sen hangi filmi ürettin bu yaşına kadar.

    ben bu örnekleri çoğaltırım da, sen bana iki neden sayarmısın, sen ne işe yarıyorsun? dünyaya katkın nedir?