ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mizah dergilerinde icat edilen sözler
-
gündelik konuşmada sıklıkla yer alan kelimelerdir.
cengiz üstün'ün bu alandaki katkıları büyüktür.
mersin belediyesi'nden black metal'e tam destek
-
mersin'in öğlen sıcağında belki ölürler diye sahneye çıkartılmak suretiyle komple teorisine maruz bırakılmış bir black metal grubuna ev sahipliğini içermektedir.
24 kasım 2021 yeni akit'in hayırdır apple manşeti
-
olm akit başlığı açıyorsan "görsel" koyacaksın görsel. bu yazılı olmayan kuralı bilmiyorsan açma mnk başlık.
okur görsele tıklayacak, 1 en fazla 2 cümle okuyacak, sonra basacak kalayı ve kapatacak.
bu!! bu kadar!!
süreç bundan ibaret. akitin bir kullanıcının hayatından çalması gereken maximum süre bununla kısıtlı olacak.
görsel
yapma be hayrettin daha kadroları saymadım
-
bir milli maçın ilk dakikalarında hayrettin*'in yediği gol üzerine söylenmiş unutulmaz ilker yasin repliği.
blue jasmine
-
hemen her filminde tiye aldığı, hicvettiği insanlar arası ilişkileri, davranış mekanizmalarını, burjuva ahlakını, kadın - erkek ilişkilerini blue jasmine'de tabiri caizse yerden yere vurup insanı neredeyse insan olmaktan utandıracak kadar derin ve kaliteli bir eleştiri getirirken cate blanchett oscar'lık bir performansla ekrandan dışarı taşarcasına oyunculuğun ötesine geçip adeta o karakter oluyor ve sonuç olarak insan woody allen'ın sonsuza kadar yaşamasını ve o sonsuzlukta kamerasını sürekli bizlere doğrultmasını istiyor... çok yaşa üstad woody allen...
hapishane tuvaletinde silah bulan mahkum
-
ahmet kaya'nın zamanında helada unuttuğu tabancayı bulan mahkumdur.
şimdi taşlar yerine oturdu.
olay ufku
-
bir kara deliğe yaklaştıkça, kendisini geçince artık geri dönüşün mümkün olmadığı sınır. bu sınır ve tekillik* arasında olan biten hiçbir şey dışarıdan doğru bir biçimde gözlemlenemez. çünkü artık ışık da singularity tarafından çekilmektedir.
kara deliğin merkezi ile olay ufku arasındaki mesafeye schwarzchild yarıçapı denir. kütlesi güneşin 10 katı kadar büyük bir yıldızın oluşturduğu kara deliğin schwarzchild yarıçapı 60 kilometredir.
schwarzchild yarıçapının dışındaki bir gözlemciye görünen sadece bir illüzyon olur. örneğin varsayımsal bir uzay gemisi bu sınırı geçerse, dışarıda kalan gemidekilere göre sınırdan içeri giren geminin hızı giderek o kadar azalır ki, sonunda duruyor gibi görünür. ancak aslında içeri giren gemi, hızlanarak kara deliğin merkezine yaklaşmaktadır. buradan çıkış mümkün değildir. kadıköy gibidir.
mart 2022 ot fiyatlarının çıldırması
en az 10 defa izlenen tek film
-
(bkz: avseq01.dat)
yalan dünya
-
"sahnede eğer bir silah varsa mutlaka patlar." bunu hepimiz biliyoruz.
gülse birsel de bunu o kadar göstere göstere, gözümüze soka soka yapıyor ki, bir sonraki sahnede ne olacağını anlamak hiç de zor olmuyor.. hatta ne olacağını çözdüğümüz için devamını izlemesi ziyadesiyle sıkıcı geliyor.
misal;
orçun, eylem'e içirmeyi düşündüğü kızları coşturduğu söylenen içkiyi cebinden çıkarıyor, eylem'e sesleniyor. birden annesi gelince, o elinde dursa bile görünmeyecek küçücük şişeyi panikle baharatların arasına atıveriyor. (ki cebine geri koyması daha kolay bir hamle olabilirken)
hee bu demek oluyor ki, onu oradan alamayacak ve annesi onu yemeklere koyacak.
peki yanıldık mı? hayır? aynen düşündüğümüz gibi de oldu.
bu kadar mı? tabi ki değil..
emir hasta yatıyor. rıza'nın deniz'e hediye ettiği orkideden oldukça rahatsız. çiçeğin ortamki oksijeni aldığını ve bu yüzden rahat nefes alamadığını söylüyor. çaktırmadan, deniz görmeden çiçeği terasa koymak için hızlıca çiçeği kapıp terasa çıkıyor. çiçeği masanın üzerine koyuyor. sonra da ne alakaysa çiçeği sulamaya kalkıyor. (çiçeği koy içeri gir, çiçek sulamak da neyin nesi) derken deniz'in sesi duyuluyor. panik yapan emir elindeki suyu nereye koyacağını bilemezken su yere dökülüyor ve koşarak içeri giriyor.
hee, yere su döküldüğüne göre biri bu suya basıp düşecek.
bi'şeyler bi'şeyler oluyor, diş ağrısı çeken bora terasa çıkıyor. "heh! suya basıp, kayıp düşecek kişi de geldi" diyoruz hepimiz.
neden bora? çünkü tüm uğraşlara rağmen dişi çekilemedi, ayağı kayıp düşsün ki, diş kendiliğinden çıksın.
eee yanıldık mı, hayır!
çünkü gülse birsel, bir sonraki sahnede ne olacağını şıp diye çözmemizi sağlayacak basit oyunlar kurguluyor. ve bu da bildiğimiz, sevdiğimiz gülse birsel'e hiç yakışmıyor. kendisinden daha yaratıcı kurgular bekleyen bizleri hayal kırıklığına uğratıyor.
şahsen ben uğruyorum.
metroda gelen trenin önüne itilmekten korkmak
-
çoğu kişide olduğuna inanmak istediğim korku çeşidi. bende de mevcut tabii ki. eğer en önde duruyorsam sarı çizginin gerisinde yanlamasına durup ağırlığımı içeri doğru veriyorum ki itilme kakılma gibi bir durum olursa dengemi kaybetmeyeyim.
hafif şizofrenlik iyidir hem, aklı dinç tutar.
kenan sofuoğlu
-
buyur baba, alalım seni şöyle... tsk bekliyor sözleşmeli erleri... sana az gelir ama parası da iyi sayılır, 3,5 - 4 bin tl veriyorlar...
korkmuyorsan, savaşırsan hadi buyur... bırak motoru kenara, bağışla bir yere. oradan ver elini hakkari... hadi bakalım klavyeden yazmak kadar kolaysa buyur kenancığım...
2.5 litre coca cola'nın 20 tl olması
-
inşaat maliyetlerinin biraz daha artmasına sebep olacak değerdir.
logosunu görünce güvendeyim hissi veren markalar
-
(bkz: çiftlik bank)