hesabın var mı? giriş yap

  • metrekare hesaplanırken garajın, balkonların, terasın, verandanın, yerin altındaki katların ve tavan arasının sayılmadığı evlerdir. o sayılmıyor bu sayılmıyor peki ne sayılıyor? sadece yer seviyesinin üzerindeki odalar, mutfak ve banyolar sayılıyor. yani kağıt üzerinde amerikan hesabıyla 240 metrekare gözüken bir ev türk hesabıyla 400 metrekareye yakın çıkabilir.

    bir de bu evler genelde 3 veya 4 katlı oluyor. en alt kat bodrum katı oluyor, onun üzerinde mutfak, yemek odası ve oturma odasının olduğu giriş katı, onun üzerinde de yatak odalarının bulunduğu ikinci kat (bodrumu sayarsak üçüncü kat) oluyor. çoğu zaman çatının hemen altında tavan arası adı altında bir kat daha olabiliyor. bu durumda evin 4 katı olmuş oluyor.

    ayrıca amerikan evlerinde oda sayısı olarak sadece yatak odaları sayılır. mesela kağıt üzerinde 3 oda 1 salon olan bir evde 3 yatak odası + 1 salon var demektir ama bu evde başka odalar da olabilir. mesela çoğu evde yatak odaları dışında 1-2 tane yemek odası, bir tane oyun odası, 1-2 tane ofis veya çalışma odası olabiliyor. yani amerikan hesabıyla 3+1 olan bir ev türk hesabıyla çoğu zaman 6+1 veya 7+2 bile olabiliyor. bunun dışında evlerin içinde odalara bitişik olarak closet adı verilen depolar da olabiliyor ve bunlarin bir kısmı oda büyüklüğünde olabiliyor.

    evlerin altında tekli, çiftli ve üçlü garajlar olabiliyor. tekli garaj bir tek arabanın sığabileceği büyüklüktedir ve genelde 25-30 metrekaredir. çift garaj iki araba kapasitelidir ve genelde 50-60 metrekaredir. üçlü garaj genelde şehir dışlarındaki evlerde görülüyor ve 90 metrekareye kadar çıkabiliyor. yani üçlü garaja sahip olan birinin neredeyse fazladan bir apartman dairesi olmuş oluyor.

    kısaca amerikan hesabıyla 240 metrekare 3+1 olan bir ev türk hesabıyla 380 metrekare 6+2 edebiliyor.

  • üst edit: bazı mesajlar alıyorum. 1, 2, 3 yıllık abonelik yapılabilen yöntemler var diye... arkadaşlar ilk kez abonelik alacaksanız evet o yöntemler var ancak benim paylaştığım yöntem 'mevcut' abonelikleri uzatabilmek için. buna dikkat edin lütfen. hiç aboneliğiniz yoksa 1, 2, 3 yıllık alabileceğiniz yöntemleri değerlendirin.

    debe edit: bu giriyi yazarken tek motivasyonum kendimce keşfettiğim bir yöntemi insanlarla paylaşıp ekonomik açıdan sıkıntılı günler* geçirdiğimiz şu dönemde herkesin makul şekilde oyun oynayarak keyifli vakit geçirebilmesine bir nebze katkı sağlamaktı. dünden beri aldığım onlarca samimi teşekkür mesajı beni gerçekten şaşırttı ve bir o kadar da mutlu etti.

    görüyorum ki nihayetinde oyun oynayabilmemizi sağlayan sıradan bir abonelik sistemi ile ilgili paylaştığım küçük bir ipucu bile birkaç kişiyi mutlu ettiği gibi karşılığında aldığım mesajlar ile benim de yüzümün gülmesine, günümün güzelleşmesine vesile oldu.

    mutlu etmek ve mutlu olmak işte bu kadar kolay. hepinize teşekkürler ve keyifli oyunlar!

    --- spoiler ---

    dün yapılan etkinlik ve ülkemizdeki kur nedeniyle çok yakında zamlanacağını düşündüğüm abonelik sistemi.

    bu nedenle mevcut ultimate aboneliğinizi zam gelmeden uzatmanız için bir yöntemim var.

    ilk olarak şu bağlantıya gidin.

    ultimate bölümünden 'şimdi katılın'a tıklayın. gelen pencerede 'ileri' butonuna tıklayın.

    ödemenizi tamamlayın ve üyeliğiniz 1 ay daha uzasın. bu şekilde ben bir yıl, toplamda da 22 aya kadar uzattım. 18 ve 24 aya kadar uzatan arkadaşlar da var. sanırım bu yöntemle aboneliğinizi toplamda 36 aya kadar uzatabiliyorsunuz. şu ana kadar 36 aydan daha fazla uzatılabildiğine dair bir mesaj almadım.

    her ödeme işleminden sonra aboneliğinizin uzayıp uzamadığını şu bağlantıya gidip kontrol edebilirsiniz. her ödeme işleminden sonra bu sayfayı yenileyerek tarihi kontrol edip işleminizin başarılı olup olmadığını anlayabilirsiniz.

    keyifli oyunlar.

    --- spoiler ---

  • normal bir olay. askerdeyken az albay dövmediydim. yaşlarına saygı duyup her hareketlerini alttan alırsanız tepenize biniyorlar hemen. o yüzden baştan ağırlığınızı koymanız gerekiyor. ilk izlenim çok önemli.

  • bu adam parasını peşin ödemeye alışmıştır ama elin ingilizi sorar nereden buldun bu parayı diye. "kredi çektim" demek işte bu sorulara en güzel cevap olur.

  • delikanlı kadınmış, senin de verilmiş sadakan varmış. keşke biraz daha erken olsaymış ama kötü bir evliliğin olmasından her türlü daha iyidir. geçmiş olsun.

  • bir arkadaşın kedisi var. eski sokak çocuğu, kocaman, siyah beyaz. adı da panda. tam bir ağır abi. istediği zaman dışarı çıkıp istediği zaman eve giriyor. arkadaşın nice ilaçlamalarla çözemediği fare problemine çare olmuş (ev eski bir muhitte eksi birinci kattaydı). bu yüzden panda'ya saygı büyük. zaten ancak saygı duyabiliyorsun, arkadaşın dediğine göre kendisini kırk yılda bir sevdiriyor.

    panda'nın ilginç bir özelliği var. eve gelen misafiri kontrol ediyor. ben eve geldiğimde panda yoktu. bir saat sonra falan pencereden bir tıkırtı duyduk, arkadaş pencereyi açtı. panda içeri atladı. sağa sola bakındıktan sonra beni fark etti. yavaş yavaş bana doğru geldi. önce ayaklarımı kokladı, sonra bir anda kucağıma atladı. o ara arkadaşım "sev biraz, seni kontrol ediyor." dedi. 10 dakika falan kucağımda durdu, sevdim. en sonunda kucağımda arka ayaklarının üstünde kalktı, ön patilerini omuzlarıma koydu, başını da çeneme sürttü. arkadaş "tamam, misafir olarak onay aldın." dedi. bunu sadece sevdiği kişilere yaparmış. sonra kucağımdan indi, suyundan içti, biraz daha takılıp pencereden çıktı gitti. bir daha da gelmedi.

    sevmeyen, korkan falan olursa sık sık kontrol etmeye geliyormuş ya da hiç gitmiyormuş. kedi "tamam, sen iyi bir çocuksun. ben şimdi gidiyorum, siz kardeş kardeş oynayın." dedi bana. vay anasını.

  • hani diyoruz ya keşke 2 yıl önce o arabayı alsaydım, o evi alsaydım diye. şimdi de tarihi eserler için keşke sağlamken görebilseydik diyeceğiz gibi.

  • tam şu an bir market zincirindeki deodorant indirimi için başlık açılmış 7 tlden 4 tlye düşmüş fiyatları ve bu ölücüler koli koli alıp stok yapmaya başlamış. bir de aldıklarının fotolarını çekip koymuşlar evladım 20 tane deodorant alıp ne yapacaksın adam ömürlük deosunu almış çocuklarına miras bırakacak herhalde.

    öyle bir ölücüler işte.

  • edit : söylediğim tekniği siz kendi sıralamanıza göre de yapabilirsiniz. yani önce yazıyı takip edip sonra takip etmeden de dinleyebilirsiniz.

    * ingilizce duyduklarını anlama konusunda çok zorlananlar kesinlikle listen a minute sayfasında mesai harcamalılar. site açıldığında karşınıza gelen sayfada alfabetik olarak kısa kısa güncel konulara yer verilmiş. böylelikle sizi sıkmayacak güncel konularla listeningde çok büyük yol kat etmiş olacaksınız.

    * ilk etapta kesinlikle netflix'te falan alt yazılı filmler/diziler izlemeyin. hocalar vs bunu nasıl oluyor da yeni başlayanlara önerebiliyor akıl alır gibi değil. ingilizceye maruz kalmamız gerekiyor elbette ama bu şekilde değil. bunu yapmak sizin özgüveninizi kıracak. orijinal dilde film dizi izleyecek olan kitle upper seviyesinin altında olmamalı aksi taktirde insanların şevki kırılıyor. öncelikli olarak basit ama ilgi alanınıza giren şeylerden dinlemeye başlamanızı tavsiye ediyorum. yukarıda önerdiğim site tam size göre. (alırım bir hayır duanızı) beginner kitle ısrarla ''family guy'' ya da youtube açıp joe biden dinlemeye kalkarsa hayal kırıklığına uğrar.

    * size verdiğim sitede çalışma tekniği şu şekilde ; ilk önce yazıyı takip etmeden dinleyin, sonra yazıyı takip ederek dinleyin daha sonra beraber okuyun (telaffuz yerleşsin). bunu her bir bölüm için en az üç tekrar olacak şekilde tekrarlayın. bu disiplinle çalıştıktan 10 bölüm sonra karşılığını almaya başlayacaksınız. ulan bana dm den allah senden razı olsun diye mesaj atacaksınız.

    kelime ezberleme işini ise gramer yapınızı oluşturduktan sonra sektör bazlı yapın. örneğin lojistik sektöründe çalışıyorsanız internette ''supply chain management'' ya da ''logistics management'' tarzı aramalar yapın. linkedin'de falan o alanda yazılar okuyun. lojistik sektöründe kullanılan dile kısa sürede hakim olmuş olacaksınız. birbirinden bağımsız, alakasız kelimler ezberlemeye kalkarsanız ikisinden bir tanesini mutlaka unutmuş olacaksınız. zaten karışık kelimeler ezberlemek insanı sıkar da.

    iş ya da hobi. önceliğinizi belirleyip o alanda ingilizceyi halledin. bundan sonra genel kültür havuzuna açılabilirsiniz. bu konuda en iyi kaynak bbc culture sayfasıdır. sinema, kitap, müzik, iklim üzerine çok güzel makaleler var. zaten bu sayfada her gün takılsanız ingilizce bilen çok iyi bir entelektüel olursunuz. bonus olarak da nat geo sayfasını bırakıyorum.

    sözlük önerim elbette cambridge dictionary olacak. çünkü kelimeyi yazdığınızda karşılığını örneklerle veriyor ki bu muhteşem bir olay.

  • woodcastle : tahtakale
    darktown : karaköy
    mt. belt : kayışdağı
    newtown : yeniköy
    medalstone : nişantaşı
    midtown : ortaköy
    topfield : tarlabaşı

    gibi örneklerle desteklenen, ingiltere'de yaşıyormuş izlenimi veren düşünce...

    edit: ...yi destekleyen örneklerdir.
    başlığım taşınınca tanımım babasız gibi ortada kalmış.