hesabın var mı? giriş yap

  • **aa sormuş lan sormuş vallahide sormuş billahide sormuş**

    (cevabı yaz 10 saniyede kağıdı ver sınıftan gururla çık)
    - arkadaşlar sınavları okudum hepiniz değişik şeyler yazmışsınız çok ilginç gerçekten
    - hocam ben kaç almışım ben eheheh
    - 45 verdim sana fikret
    - haydaaa neden ?
    - "risk burdur" yazmışsın ama gidiş yoluna verdim puan işte ahahahahahaha
    - ühühühüh
    - ulan fikret aahahahahaha

  • eski türkçede yanmak (geri dönmek, tekrar etmek) diye bir fiil vardı. bunun alev almak olan yanmakla ses benzerliği hâriç bir ilişkisi yoktur.

    bu kökten türeyen yankı, (sesin geri dönmesi), yansıma (ışığın geri dönmesi), yanıt (verilen soruya cevap vermek, dönüt), yeni (geri dönen tekrar eden örneğin: yeni ay yani tekrar görünen geri dönen ay) türemiştir.

    yunus emre: "ben yürürüm yane yane." derken belki de yanarak aramak değil de döne döne aramak, her yere bakmak demek istemiştir.

    edit: kaynak, nişanyan sözlük

  • lan aklıma aziz yıldırım geldi gece gece.

    'göreceksiniz uefa çatırdayacak' diyordu.

    aziz başkan sana zamanında az sövmedim ama çok değişik bir adamdın he :)

  • --- spoiler ---

    1. ciltte, atreides hanedanı arrakis'e geldikten kısa bir süre sonra gezegeni yöneten eski hanedan harkonnen'lar tarafından baskın yer. işin içinde imparatorluk da vardır.

    biz bu saldırının boyutlarını - her bölümde farklı- karakterlerin, o anda içinde bulundukları durumu okurken, yavaş yavaş öğreniriz.

    özellikle hawat'ın bölümünde sert bir gerçekle yüz yüze geliriz. ihtiyar mentat gezegene geldikten sonra gerçekleşebilecek akınların 2 mavna ile, asıl saldırının ise 10 mavna ile yapılacağını ön görerek tedbirlerini buna göre alır.

    ancak harkonnen'lar akın düzenlemeksizin büyük saldırıyı başlatır ve raporlar geldikçe de saldırının dehşetengiz büyüklüğü kendini gösterir.

    baron tamı tamına 10 lejyon ile saldırıya geçer, bu da mentat'ın ön gördüğü sayının tam 10 katı olan 100'den fazla tabura karşılık gelir.

    ayrıca bu taburlarda sadece mavnalar bulunmayıp; fırkateynler, keşif gemileri, monitörler, eziciler, asker taşıyıcılar, atma kutuları da yer almaktadır...

    bu öyle büyük bir saldırıydı ki boyutları sadece arrakis'e 2000'den fazla gemi inmesinden bile anlaşılabiliyordu.

    hawat tüm bunların maliyetini ise saldırının ilk şokunu atlattıktan sonra hesaplayarak arrakis'in 50 yıllık baharat üretimine denk geldiğini görür. bu muazzam bir maliyettir.

    gerek kısa bir süre önce muad'dib'e düzenlenen suikast girişimi, gerekse de kendi içlerindeki haini yanlış yerde aramasının maliyetini dük'ün canıyla ödemesi ve devamla düzenlenecek saldırının büyüklüğünü hesap edememesi ile tecrübeli mentat hawat'ın; hanedana, hanedan mensuplarına ve muhafızlar ile askerlere mâl ettiği zararın bilançosu nasıl hesaplanır, neyle ölçülür, gerçekten bilemiyorum.

    burada, hadi idaho ve halleck'i bir kenara koysak bile bir bene gesserit olan lady jessica'nın, tabii ki komutan, lider, yönetici vasıflarıyla dük leto'nun ve devamla her ne kadar tam hazır olmasa da büyük saldırıdan kısa süre sonra annesini aştığını göreceğimiz muad'dib'in duruma müdahil olması beklenir; olmama durumunun da belki hawat kadar olmasa da bizlere bu insanların da yaşananlarda sorumluluk sahibi olduklarını gösterir.

    özellikle muad'dib'e düzenlenen suikastın yeterli bir işaret olması gerektiği, bu konuların ne kadar ciddiyetle ele alınması gerektiği, sorumlusu kimse ilkesel davranarak gereğinin ivedilikle yerine getirilmesi gerektiği aşikâr. kaldı ki başarısız suikast girişimi sonrası ihtiyar mentat dük'ün huzuruna çıkarak istifasını sunmuş, ancak bu istifa dük tarafından geri çevrilmiştir. burada gereğini yerine getirmeyen dük, bunun bedelini kısa bir süre sonra hayatıyla ödeyecekti...

    evet, hanedanlıkta tecrübesi, bilgi birikimi, mantığı, hesapçılığı ve ön görüleriyle yıllarca hizmet vermiş ihtiyar mentat hawat'ın üst üste yaptığı hatalar karşısında gereğinin yapılmamasının bedeli, herkes için çok ağır ve geri dönülemez olacak; sonradan gelenler içinse tüm yaşananlar bir ibret vesikası olarak okunacaktı.

    edit: imlâ ve anlatım bozuklukları.

    --- spoiler ---

  • internetimizin geç bağlanması sonucu epey bir süre radyo dinlemek durumunda kaldım. kesinlikle dayanamadığım tek bir şarkıcı vardı o da oğuzhan koç ve hangi radyo istasyonunu açsam en geç 2 şarkı sonra o geliyordu ‘kendime sardımmm’ diyerek. tamam tiksinmek biraz abartı olabilir ama bana göre rahatsız edici bir sesi var. hani espirisine telefonda sesimizi değiştirmek için elimizle burnumuzu kapatırız sinir bozucu bir ses çıkar. işte tam öyle bir sesi var ve bu adam o sesle para kazanıyor. helal olsun.

  • "her yazar, yalnız kendisi için yazar ve yalnız kendini yazar. yazarlar her ne yazarlarsa kendilerini yazdıkları gibi, okurlar da her ne okurlarsa kendilerini okurlar." sözlerinin sahibi kişi.

  • devlet bahçeli açıklaması.

    delireceğim. biz ölümü mü tercih ediyoruz? keyfimizden mi 40 yıllık binalarda oturuyoruz? asgari ücrete bakın, ''risksiz'' binaların kiralarına bakın. insanlar sizin yarattığınız yokluktan mezara giriyor. kim istemez sizin gibi villalarda, saraylarda oturmayı? insanlar aç.

    tanım: deprem araştırma önergesine hayır oyu veren parti başkanının açıklaması.

    edit: al birini vur ötekine akp’li belediye başkanının skandal açıklaması (bkz: her şeyi devletten beklemeyin 0 ev alın)

  • 11.000 bina orada yıkılmaz zaten. ama farz edelim oldu yetişemezler, ama esas soru şu 11.000 bina a.b.d de yıkılsa amerika birleşik devletleri başkanına ne olur?