ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ercan taner
şişli etfal'de ayaküstü sıçan teyze
-
(bkz: bok ettin bayan)
fazıl say'ın survivor hakan'a verdiği müthiş ayar
-
nota vermiştir.
çocukluktaki küçük hayal kırıklıkları
-
okul dönüşü, sizin evden geldiğini sandiğin kizartma kokusunun başka evlerden geliyor olmasi.
pöh'ün tekbirli yemin töreni
-
din olmazsa insanları nasıl ölüme göndereceksin?
edit: bir eleştiri değil bir soru sordum. herhangi bir iğneleme yapmadım veya gönderme. genelkurmay başkanının bir sözü ile 400bin kişi ölüme yürüyecek, bunu 1. dünya savaşı sırasında da yaşadık, kıbrıs harekatında da. bunun motivasyonu bizim ordumuz için şehitliktir.
türkçedeki en çok anlama sahip kelime
-
(bkz: şey)
beytullah eroğlu
-
95 doğumlu, doğuştan iki kolu olmayan, kalça çıkığından dolayı da sol bacağı diğerine göre 12 santimetre kısa yüzücü.
türkiye'nin hiçbir yüzme yarışmasında başarılı olamadığını ve türkiye'nin bir engelli için yaşamı ekstra zorlaştıran koşullarını dikkate alırsak avrupa bedensel engelliler yüzme şampiyonası'nda 50 metre kelebekte altın madalya kazanarak, türkiye'ye tarihinde yüzmede ilk kez bir avrupa şampiyonluğu getirmesini takdir etmemek mümkün değil.
işin kötüsü ben bunu daha yeni öğrendim. sponsor reklamlarında çıkmasa muhtemelen yine çoğumuz bilmeyecektik de.
şişirilmiş gündemler yüzünden böyle insanlara fırsat mı kalmıyor, sponsorlar* olmasa gündeme gelmeleri zaten hiç mi mümkün değil bilemiyorum. ama her geçen gün çığ gibi büyüyen şu anda bilinen ortalama sayı olarak 8.5 milyon engelli insanı görmezden gelmek bence milletçe çok büyük bir ayıbımız.
beytullah eroğlu
londra paralimpik oyunlarında hepsine başarılar
sporcu kafilesi
çamaşır makinesi kapağının camdan yapılma nedeni
-
tabiki de çocuk otistik mi değil mi erken teşhis koymak içindir.
rasim arı'nın tweet atan sanatçıları yasaklaması
-
nevşehir'i bodrum zanneden belediye başkanı icraati.
ekşi itiraf
-
evimin hemen iki bina yanına açılmış büfenin sahibiyle muhabbet etmeye başladıktan sonra adam "abi telefon et sen ben getiririm gold'u" dedi...
sonunda balkonda bulunan sepeti ne için kullanacağımı anlamıştım ve mutlu olmuştum. pazar akşamı aradım büfeyi "abi iki gold bırakır mısın?"dedim
çıktım balkona sarkıttım sepeti, bekledim bir süre ve işte o an bir aydınlanma yaşadım. ben "cemil" olmuştum...
o kadar okudum, kariyer peşinde oradan oraya gittim hatta bir de üzerine 30 oldum. bugün gelip "ne oldun?" deseler "cemil oldum" derim.
neyse ki çok beklemeden geldi abimiz, eğer biraz daha gecikseydi daha kötü çıkarımlara ulaşabilirdim.
(bkz: ne birası sevim)
8 temmuz 2014 brezilya almanya maçı
-
- dur bakalım bir de şöyle bir atak deneyelim bakalım gol oluyor mu... şöyle vursam... aa evet oluyormuş.
the sims'te sim öldürme teknikleri
-
babam kızkardeşimin* vurdulu kırdılı, vahşet dolu oyunlar oynadığını görünce kendisine midtown madness'ı uygun görüp almıştı. sonra yayaları öldürmeye programlı bir halde araba kullandığını görmüştük kendisinin de sonunda the sims almıştık gidip beraber ki o sıralarda on yaşının baharında olan kızkardeşimin ruh sağlığı daha fazla hasar görmesin; evde sakin sakin takılsın diye. ama sonradan farkettik ki çocuklarla uğraşamayacağını anladığı vakit, bahçesindeki muazzam havuza bu çocukları sokuyordu. sonra eşya satın alma moduna geçip, havuzun merdivenlerini satıyor ve haliyle çocukların patır patır can cekişerek ölmelerini izliyordu. artık başka çare bulamayıp kendisinin bu bastırılmayan öldürme isteğini en azından oyunlarla tatmin etmesine izin verdik de ailede kimse ölmedi.