ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
agamemnon
-
sözlük'e bilgi birikimini yansıtabilen ender yazarlardandı. sonraları, kendi iddiasına göre, karısıyla olan boşanma davasında kanzukun karşı tarafta olması sebebiyle, yani tamamen duygusal sebeplerden uçuruldu; dışarıya yüzlerce link veren varken, ufağını tefeğini topladığı kendi bloguna link veriyor diye örtbas edildi.
şimdi, ahı tutmuş olacak ki, moderasyonun ve spesifik olarak o'nun faşizan tavırları yüzünden, sözlükten aralarında çokça bilgi olan 295.000 entry silindi.
unutursak kalbimiz kurusun
auto tune
-
d.o.a dinlememin akabinde 'yuru be jay-z!' diye dusundugum, lakin bilahare kanye west'in hakkindaki dusuncelerini okuyup, 808s & heartbreak albumunu dinleyince mucizeler de yaratabilecegine inandigim program. onemli olan kotu ellere gecmemesi herhalde.
yazarlara türkiye'den umudunu kestiren olay
-
aslında bir süreç var. 17-25 aralık'ta rezillikleri çıktı, açık açık "ne istediniz de vermedik, kandırıldık" dediler ve ihanetin itirafını ettiler. ama buna rağmen sürekli aynı kafada devam eden birileri tarafından destek almaya devam ettiler. böyle bir olay normal bir ülkede olsa o gün iktidarda kim varsa devam edemeyip orada biterdi. tabi zaman geçtikçe soma oldu, çözüm süreci oldu tek adam referandumu oldu... en son 24 haziran 2018'de toplum endüstri yerine keki seçti ya, cumhuriyet yerine siyasal islam otokrasisini seçti ya işte o zaman iyice anlaşıldı ki bu toplum umutsuz vaka. kendisini yapılan proleterya muamelesini sorgulamayıp çoluğuna çocuğuna bakacak parası olmadığı halde hala "ben onun g*tünün kılıyım" diye gezen insan basitliğini gördük ya işte orada ülkecek kaybettik aslında. bu tarihten sonra çöküntüler ve rezaletler devam etti tabi ama her seferinde daha az şaşırır olduk. rezillik bizim yaşantımızın normal bir kavramı haline geldi.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"acaba o mesajlari 10 kişiye göndermedik diye mi bu haldeyiz lan?"
emrah serbes
-
"yaptığı kazayı, alkol ya da uyuşturucu etkisi altında olduğu için ilk anda üstlenmeyip sonradan çakallık yapmıyorsa ahlaki olarak erdemli bir davranışa imza atmış yazar."
hangi ahlak?
hangi erdem?
arkadaş iyi misiniz? tamam adamı seviyorsunuz filan anladık onu ama 2 insanın ölümüne sebep olmuş ve olay yerinden kaçmış. nasıl erdemden, nasıl ahlaktan bahsedersiniz.
ayrıca itirafının neresi takdirlik?
lan adam teslim olmasını bile sosyal medyadan şov haline getirerek yapıyor.
emrah serbes sosyal medyadan kendini takip edenlere şov yapacağına ölümlerine sebep olduğu insanların sevenlerine hesap versin.
tekrar ediyorum; ölümlerine sebep olduğu insanları kaza yerinde bırakıp kaçmıştır, bu da yetmemiş bu suçu arkadaşı üstlenmiş ve adaleti yanıltmıştır.
bir insanı seviyor olabilirsiniz ama savunmak adına gerizekalılık yapmanıza gerek yok, o ölen 2 insan sizin aileniz canınız olabilirdi, biraz empati lütfen.
british airways'in az ödeyen geç biner uygulaması
-
zamanında kapıda olduğumda beni uçağa almak zorunda mı?
evet.
geç binince biri yerimi mi kapıyor?
hayır.
ben dışarıdayken içeride çılgın bi parti mi var?
hayır.
erken binince uçakta beklemek eğlenceli mi?
hayır.
benim gibi bir insan için bildiğin ödül gibi uygulama olmuş.
baba olmak
-
eşinizin sana birsey söylecem sözü ile başlayıp ömür boyu süren kelimelerle tarifi olmayan olgu.
anne ve babadan binlerce kere duyulmuş anne baba olunca anlarsın sözünün hakllığı karşısındaki boyun eğiş.
hamilelikle beraber bütün ilgileri üzerine çeken eşin kıskanılır ama vereceği hediye karşısında nefret ettiğiniz kaprisler bile çekilir. çünkü ödül çok büyüktür. karnındaki varlığın hayal edilmesi, onun nasıl birsey olacağı, acaba doğru mu yaptık, daha erken değil miydi, bu boktan dünyaya bir canlı getirmek bana mı kaldı, ona bana sağlanamayan şeyleri sağlayabilecek miyim, bana mı benzeyecek annesine mi sorularıyla geçen dokuz koca ay. sezeryan tarihinin belli olduğundaki içinde kopmaya başlayan fırtınalar.
ve büyük gün.
ameliyathane önünde hastanede neden sigara içilmiyor lan şeklindeki küfrediş. anne babanızın olm tamam kendine gel telkinleri. doktorun hemşireye ufak dozda bir anti-depresan verelim emri. 15 dakikalık bir operasyonun yıllardır sürüyormuş hissi. elin ayağın birbirine dolaşması.
veeeee
hemşirenin kollarına bıraktığı minik şey. "şey" çünkü ne olduğuna karar vermek güç. "şey" çünkü dünyada onu anlatmak için bir kelime türetilmemiş. şey çünkü o aslında sen. şey çünkü ben ne büyük sevgiler yaşadım tezinin çürütüsü.
hoşgeldin kızım bebeğiiimmmm
kimsenin ağlatamaz dediği sen kollarındaki minik şeye bakarak hüngür hüngür ağlıyorsun. kollarındaki savunmasız canlının sıcaklığı bütün benliğini yakıyor. yaprak gibi titretiyor içini bedenini.
kimselere vermek gelmiyor içinden. hemşire "almam lazım bazı kontroller yapacağım" dediğinde yavrusuna gelen saldırı karşında aslanlaşan kediyi şimdi çok daha iyi anlıyorsun.
hastaneden eve gelişi, ağlaması uykusuz geceler, annesinin emzirdiği anlardaki olağanüstü büyü, doğallık. ben neden emziremiyorum neden tek vücut olamıyorum serzenişi.
ilk sokağa çıkışı, ilk gülüşü, ilk ses çıkarışı, ilk dişi,ilk,ilk,ilk,ilk,ilk...................
seni çok seviyorum
hoş geldin kızım
hoşgeldin şimalim
baban
koca uzayda taşa takılıp yere düşen sakar astronot
-
insanlar milyonlarca yıl önce iki ayak üstünde yürümeye başlamıştır fakat buna alışmak çok sancılı bir süreç ve aslında hala alışma sürecindeyiz. gerek omuzgamızın evrimi, gerek dengemizi sağlamak için geçirdiğimiz evrim hala devam etmektedir. fakat şunu da göz ardı etmemek gerek, iki ayak üzerinde yürümeye başlamamız sayesinde ellerimizi kullanıyoruz ve bu sayede o aydaki sakarlığı yapabiliyoruz.
astronot için talihsiz, insalık için güzel bir an.
sabah duş almak vs geceden duş almak
banane lan bozdurmam dolarımı
-
yağmur yağarken bulamadım şemsiye
kazanmak için çalıştım ölesiye
şimdi ihtiyacım ne öğüt ne de tavsiye
banane lan bozdurmam dolarımı