ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
parma maniac
-
sozlukte en cok tanimayi istedigim suser bu adam. derin cm sevgisi, futbola olan muthis bagliligi, 4lu defans sevgisi, arsenal aski, lakers deliligi henry'e tapmasi kobe ile cosmasi ,büyük nba bilgisi ile tam da benim kafamda bi suser. tabii ki ayrildigimiz yerlerde var o sari kirmiziya ben siyah beyaza gonul vermis bulunmaktayiz ama sportif yazilarini keyifle okumakta merakla beklemekte oldugum kisidir, budur!
fakir fukaraya vermek bereket getirir
-
işçinin hakkını verirken neden sadaka verdiklerini düşünüyorlar anlamak güç.
t: türkiye cumhuriyeti maliye bakanı nureddin nebati'nin profesyonel(!) açıklamaları.
karıncayı gideceği yere kadar bırakmak
-
çocukluğumda yapmaktan süper zevk aldığım bir eylemdi. ne güzel adammışım lan ben.
(bkz: karıncalara büyük saygı duymak)
bütün ile tüm arasındaki fark
-
ekleme: dil derneği'nin tanımını da eklersek biraz daha netleşecek konu.
dernek, bütün için şöyle diyor:
1. eksiksiz, tam: bütün gün resim yaptı. “güler bütün güller bu sabah / bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede.” -n. cumalı.
2. parçalanmamış: bir bütün ekmek. bir bütün elma.
3. çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi, tümü: bütün ağaçlar çiçek açtı.
tüm içinse şöyle diyor:
1. bir şeyin olancası, bütünü, topu, °tamamı: parasının tümünü kaybetti. “gençliğin ve aşkın tüm içtenliğiyle pembe düşler görmeye başladı.” -a. behramoğlu.
tdk, bütünü şöyle tanımlar:
1 eksiksiz, tam.
2. sıfat çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi.
tdk, tüm için de şu tanımı yapmıştır:
1. bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi.
örneğin, sait faik'in bütün öyküleri, orhan veli'nin bütün şiirleri basılır; ordunun tümü teslim olur.
entelektüel erkek bulmanın oldukça zor olması
-
entellektüel erkek denmiş ama bildiğin izci aranıyor.
10 aralık 2021 büyük bim zamları
-
asgarî ücret artışı bir gelsin, o zaman göreceğimiz asıl şenliğin fragmanıdır..
edit: "neden" diye soran arkadaşlar olmuş. buraya yazayım;
peynir üretiyorsun diyelim. yanında 10 kişi çalışıyor. ocak ayındaki zamla beraber bu adamların maaşına 1000 lira zam gelse, sigortası, vergisi, algısıyla beraber senin cebinden çıkacak para kişi başı 1500 lira olur. 10 kişi için 15 bin lira fazla ödeme yapacaksın. bu maliyeti ister istemez ürünlere yansıtman gerekir.
aynı durum senin malını taşıyan lojistik firması için de geçerli. daha sonra ürün markete gelecek, markette de aynı şekilde işçiye daha fazla ödeneceği için bu maliyet de yansıyacak..
yani asgari ücretin artmasının maliyetlere bir yansıması olacak her şekilde.
edit 2: biraz önce başka bir markete gittim. pınar süt 8,90 falandı. 15-16 lira olması an itibarıyla doğru değil yani.
ölümün en iyi tanımı
-
ölenler ölümü bilmez, ölüm kalanlar içindir. - şükrü erbaş
de'lerin yazılışına takmış güruh
-
odamı yeşile boyamış.
o damı yeşile boyamış.
o, damı yeşile boyamış.
o da mı yeşile boyamış?
yukarıdaki 4 cümlenin anlamı da aynı diyorsanız benim daha söyleyecek bir şeyim yok. de/da, noktalama işaretleri, her ne geliyorsa aklınıza dilde olmasının bir nedeni var işte, niye kullanmamak için bahane üretiliyor anlamıyorum!
yılanların mahallesinden sağ çıkan iguana
-
havada son hamleyi yapıpta boşluğa düşen o yılan varya, boş kale karşısında topa vuran umut bulut gerilimi yaşattı yeminle.
whatsapp grubu
-
kızların çoğunlukta olduğu bir grupsa vay halinize dedirten durumdur... örnek vermek gerekirsek:
erkekler:
+beyler bugün hocanın verdiği makale neydi?
- x makalesi
+eyv.
kızlar:
+kızlar bugün hocanın verdiği makale neydi?
-x makalesi
+çok sağol canım (kalpler, öpücükler falan)
-önemli değil bitanem benim (kalpler, öpücükler falan)
+(farklı farklı kalpler öpücükler)
-(dahada farklı farklı kalpler öpücükler)
diye devam eder...
cem yılmaz'ın hakan hepcan'a verdiği tarihi ayar
-
ayarla alakası yoktur.. keşke yapmasaymış.. hakan hepcan ismini de ilk defa duyuyorum bu arada..
ambulansta lahmacun yiyen sağlık çalışanları
-
bir restoran isletmecisi olarak konusmak gerekir ise; ara sira bize de 112 calisani arkadaslar geliyor yemek yemeye. ancak gelenlerin henuz yemeklerini bitirip masadan kalktiklarini gormedim. genelde oturuyorlar yemeklerini siparis veriyorlar tam yemeye baslarken ya da yedikleri sirada bir anons geliyor ve apar topar kalkip vakaya gidiyorlar. henuz bize gelip yemegini tam bitiren 112 calisanina rastlamadim desem yeridir. kimi zaman apar topar paket yapip zar zor yetistiriyoruz da alip gidiyorlar. bir debu acidan bakarak degerlendirmekte fayda var.
evlilik dışı çocuk doğuran kızına kanat geren baba
-
henüz baba olmamış, evlat sevgisi görmemiş insanlara dert olan baba. büyük konuşmamak lazım gencler, trolluk yaparken dahi.