ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sözlük yazarlarının işlediği suçlar
-
ankara'da bi gece sarhoşken belediyenin önündeki fıskıyeyi kırmıştım yanlışlıkla. sonradan çok tantanası olmuş diye duymuştum.
buluşulan kızın buluşmaya mercedes'le gelmesi
-
görene kadar mercedes'i olduğunu hissettirmediyse, en asil duyguların kızıdır. devam.
klozet kapağındaki kan lekeleri
-
(bkz: adettendir)
unutulmayan kezban sözleri
-
- paylaştığım video'yu beğenirmisin?
off tüylerim diken diken oldu yine bak.
millet ittifakı'nın erzurum'da tokadı yemesi
-
o tokat dediğin şey milletin iradesine yapılan bir saldırıdır.
(bkz: engelle)
(bkz: başlıkları engelle)
edit: sanırım başlık sahibi yazarla aynı fikirde olan ve mesaj gönderen bir çaylağı da görsel olarak ekliyorum ve takdiri size bırakıyorum sayın yazarlar.
görsel
about time
-
tam kararinda bir film. ne romantikligi fazla, ne duygu somurusu, ne fantastikligi, ne gorselligi, ne muzikleri, ne hikayesi. aile iliskileri guzeldi, ama baba-ogul iliskisi cok daha bir guzel geldi bana. bence anna karenina'dan sonraki roluyle domhnall gleeson bu sakin ve ask arayan tipleme icin sahane bir secim olmus. iki filmi birbiri ardina izledeyseniz eminim ne demek istedigimi anlarsiniz.
eski gunlerdeki gibi hediyelik kaset dolduruyor olsaydik, bu filmin muzikleri ortaligi yikar gecerdi yalniz; onu soylemeden edemeyecegim.
efsanevi nesil kadar başınıza taş düşsün
yaşıtların patır patır evleniyor olması
-
benim için artık geçersiz önerme. hepsi evlendi.
şimdi patır patır yavruluyorlar, tur bindirdiler.
fb tv'nin fb-gs maçındaki logo kullanımı
-
bu meselede anlamadığım kekoluk galatasaray'ın yıldızlarını silme meselesi. katılalım katılmayalım bir 5 yıldız claim'i var dolayısıyla hadi kendine 5 yıldız koydun bunu desteklemek için diyelim , la olm bizimkileri niye siliyorsun, başkan , basın sözcüsü vs. olsam ilk işim kim yaptıysa kim karar verdiyse onu kovmak olurdu.
sadece şu bile senin psikolojik olarak bu sidik yarışını kaybettiğini gösteriyor.
surströmming
-
oskars surströmming markası altında satılan,yeme adaplığı ile ata sporluğuna erişen isveç'in konservelenmiş balığı.tadına bakabilmiş olmamdan mütevellit yazılası çok şeyim var.
koku
hakkında çok ama çok kötü şeyler söyleniyor.belirtmem gerekiyor ki hakkında ne söyleniyorsa kötü ve iğrenç olarak daha fazlasını hak ediyor.kokusunu tasvir edeyim;
eşiniz size hamsi ayıklasın.içini ve kılçıklarını tertemiz çöp poşetine atsın.1-2 saat kış güneşi yesin,ardından bebeğinizin(1-2 yaş arasında olduğu kabul edilerek)katılaşmış boklu bezini de o çöp poşetine atsın (zaten katılaşmış bir bok olmasından ötürü yeterince katlanamayarak açılacaktır) sonra o çöp poşetine bozulmuş süt dökülsün. kıvama gelmesi için çok ama çok ama çok sıkı düğümlenip sallansın. çok değil 2 hafta bekletilsin. tertemiz masanıza o poşeti dikkatlice koyun.zira şişmiş ve patlamaya müsait olacaktır.açın!
zaten açmaya yeltendiğiniz anda poşet talebinizi anlayarak size yardımcı olup kokusuyla gaz salınımı yapıp rahatça açılacaktır.işte surströmming'in kokusu, konserve açılımındaki direk o kokunun püskürmesiyle vesair aynıdır.
tadı
arkadaşım haşlanmış patates ile yarım nefeste limon suyu ile tüket demesine rağmen inanılmaz zorlandım.çünkü çiğ bağırsakları vs ortada.zaten tadını kokudan alamıyorsun.sikindirik bir balığın tadı anlaşılmasın diye kokusuyla mücadele ederken birde çankırı tuzuna gömmüşler (sözde kokmasın diye) tuza balık ekmişler gibi.
görüntüsü
(oskars' için konuşuyorum çünkü 2 firma olmuş sanırım)konservesi büyük.şişkinliği çok.tuzlar gözle görülüyor.balıklar iç organlarıyla bariz direk konmuş.
netice şu ki bir bölüm isveçliler için büyük bir kültür meselesi olarak anlatılsa da bu muhteşem balıktan ve bekletilmiş çocuk bezinden uzak durun.